|
Demirel, go home!

Kartel medyasının bazı gazetelerinde, Süleyman Demirel için yapılan toplu övgü ayinlerini okuyunca, kendimi Amerikalı gibi hissettim..

Sanki görevden ayrılıp, evine dönen Demirel değil de, Clinton''mış gibi, başarı öyküleri anlatılıyordu..

Demirel cumhurbaşkanlığında o kadar başarılıymış ki.. Bu görevi öylesine hakkını vererek yapmış ki.. Sade Türkiye değil, bütün dünya Demirel''e öyle hayran kalmış ki..

Eğer bu övgüler doğruysa, bundan sonraki yaşamında, Demirel''in Güniz Sokak''taki evinde oturması, zaten mümkün olamaz..

Belki de Avrupa Birliği, Demirel''i göreve çağırır.. Belki şöyle derler..

- Sayın Baba.. Lütfen bize gel.. Dolar karşısında Euro''nun değeri sürekli düşüyor.. Bize gel, Avrupa Merkez Bankası''nı, sen yönet.. Senin yönetiminde nasıl Türk Lirası güçlendiyse, aynı şekilde Avrupa''nın para birimi Euro''yu da güçlendir..

Belki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi, Demirel''i "özel temsilci" statüsüyle, dünyadaki insan haklarından yoksun ülkeleri hizaya getirmek üzere görevlendirir.

- Sayın Baba.. Senin görevde olduğun dönemlerde, Türkiye''de sivil demokrasi, hukukun üstünlüğü ve benzeri kavramlar güç kazandı.. Bu bilgi birikimini, Pakistan''a, Zimbabwe''ye, Libya''ya falan da taşı. Onlar da, Türkiye''deki anayasal hukuk devleti ve sivil demokrasi modelini öğrensinler..

Evet.. Demirel hakkındaki övgüleri okuyunca, insan böyle şeyler beklemeye başlıyor..

Aslında Demirel''i de, başarılı olduğu konusunda, birileri galiba inandırmış.. Son basın toplantısında, bütün yetkilerini nasıl kullandığını ve nasıl "tarafsız" olduğunu, uzun uzun anlattı..

Sorması ayıp, ama soralım..

Madem bu kadar tarafsız ve böylesine başarılıydı, o zaman TBMM, Demirel''in görev süresinin uzatılmasını neden reddetti?

Demirel''in görev süresi uzatılmayınca, "Kartel"in köşelerinde de, sevinç rüzgârları, neden fırtına şiddetinde esti?

Daha başka bir şey soralım..

Yeni cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Süleyman Demirel gibi davranırsa, bu hoşunuza gider mi?

Sahip oldukları bankaların boşaltılıp, batırıldığı isimleri çevresine toplayıp, "aile fotoğrafı" çektirmesini ister misiniz Cumhurbaşkanı Sezer''in?.

Ya da "dış politika yapıyorum" diye, Sezer, Orta Asya''nın ve Kafkaslar''ın küçük diktatörlerine "biraderim", "kardeşim", "yeğenim" şeklinde hitap eden konuşmalar yapsa, bu sizi mutlu eder mi?

Basın özgürlüğünü ve serbest rekabeti yok eden "Kartel sermayesi" ile içli-dışlı olmasını, süpermarket açılışlarını bile kaçırmamasını, İstanbul davetlerinde Sibel Can''a, Ankara törenlerinde "10''uncu Yıl Marşı"na tempo tutmasını ister misiniz yeni cumhurbaşkanı Sezer''in?.

Meğer ne kadar hayranmışlar Demirel''e..

"Konuşan Türkiye" diye koltuğa oturup, eleştirenleri susturan bir model, bunların idealiymiş.

Mesela bir başbakan, ihaleye fesat karıştırma iddiası ile, Meclis tarafından düşürülse ve Cumhurbaşkanı Sezer onu yanına alıp, Afyon Lisesi''ne götürse.. Öğrencilere bu kişiyi gösterip, "İşte örnek devlet adamı" dese, hoşunuza gider mi?

Demirel, Yılmaz''ı yanına alıp, Isparta''da otobüsün üzerine çıkartmadı mı?

Ya Sezer''in eşinin bir kardeşi varsa ve Çankaya''nın mutfak masraflarını cebinden karşılarsa?.

Kartelciler Demirel''den çok memnunlarsa, onun portesini poster yapıp, promosyon diye okurlarına dağıtsınlar..

Herhalde tirajları iyice patlar!.

ŞAKA

Ehven-i Şer

Genç adam, muhasebe servisinde çalışmak üzere, bir şirkete müracaat etmişti. Personel müdürü, gencin hesap bilgisini kontrol etmek için sordu..

- 3 kere 7 kaç eder?

Muhasebeci adayı biraz düşündü ve cevap verdi:

- 22 eder..

Ertesi gün, kendisine işe alındığı bildirildi.. Çünkü diğer adayların hepsi 3 kere 7''nin, 22''den fazla ettiğini söylemişlerdi.

KISSADAN HİSSE: Ehven-i Şer, bazı ülkelerde "başarılı adam" anlamına gelebilir..

TEBESSÜM

Alkol kontrolu ve Temel!

Trafik polisi, hızlı giden bir aracı çevirip, durdurmuş.. Şoförün ehliyetini kontrol ederken, gözü arka koltuğun üzerinde duran, 6-7 tane, oldukça büyük, uçları sivri, keskin bıçaklara takılmış..

Sürücünün bir terörist olması ihtimali gelmiş aklına.. Sormuş..

- Bu arkadaki bıçaklar ne?.

Şoför izah etmiş..

- Ben bir sirkte çalışıyorum.. Bu bıçaklarla gösteri yaparım.. Aynı anda 6-7 bıçağı, dilimin, başımın, omuzumun ve ayaklarımın üzerinde, sivri uçları aşağıya doğru, ayakta tutarım..

Trafik polisi inanmamış..

- Göster bakalım hünerini, demiş..

Sürücü araçtan inmiş.. Arka kapıyı açıp, bıçakları koltuğun üzerinden almış.. Sonra herbirini havaya atıp, söylediği gibi, vücudunun çeşitli bölümleri üzerinde, dik duracak şekilde tutturmuş..

Bu sırada Temel, direksiyon başında yoldan geçiyormuş.. Gözü, trafik polisi karşısında, bıçaklarla hüner gösteren adama takılmış..

Temel yanındaki arkadaşına dönmüş..

- İşimiz çok zor.. Baksana, alkol kontrolu ne hale gelmiş.. Demek ben bir bardak su içmiş olsam bile, bu kontrolu geçemiyeceğim, demiş.

24 yıl önce
Demirel, go home!
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu