|
Acı, çok çok acı bir ilaç geliyor

Daha önce Çarşamba günü açıklanacağı söylenen Kemal Derviş''in "Ulusal Program"ı bugün nihayet açıklanıyor...

Bakmayın adının "ulusal" olduğuna, programın kemalist iktisatçıların savunduğu yarı otarşik, içe kapanmacı ekonomik modelle, hele Maocu takımının lanse ettiği "ulusal seçenek"le hiçbir ilgisi yok.

Her ne kadar ortaklar (Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz) misyonunu küçültmeye çalışsa da, Kemal Derviş herhangi bir teknokrat, herhangi bir bürokrat değil, resmen ve alenen hükümetin dördüncü ortağıdır ve de battal kalmış Recep Önal''ın yerini doldurmak için değil, uluslararası finans çevrelerinin desteklediği ekonomik programı (bir rivayete göre siyasî programı) uygulamak için Devlet Bakanlığı''na getirilmiştir.

Başbakan yapılmadığına şükretsinler.

O da olabilirdi.

Lakin, onu "sevk ve idare" eden güç (Bu güç ister Amerika, ister IMF, ister kamuoyu, ister Cumhurbaşkanı, ister ordu, isterse Meclis olsun; meşrebinize göre birinden birini seçin), bunun fazlasıyla "kör kör gözüne parmağım" bir "müdahale" olacağını bildiği, düşündüğü, yahut takdir ettiği için, şimdilik "Bakanlık"la iktifa etmiştir.

Yani, Kemal Derviş''in gelişiyle birlikte "dengeler değişmiş", bütün siyasetini "surda gedik açtırmayız" retoriği (!) üzerine oturtan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "surda gedik açtırmak" suretiyle genç bozkurtlarına bir kez daha mahçup olmuştur.

Neyse...

"Ulusal Program"da neler var?

Ulusal Program''da, "ulus iradesi hilafına" Ankara''ya gönderilen IMF''nin yeni Türkiye Masası Şefi Finlandiyalı Juho Kahkonen''in de onayından geçmiş bir dizi "ekonomik yaptırım" var.

Yani, acı, apacı bir ilaç geliyor.

KDV''yi yazmaya gerek yok, Allah''ın emri... Lüks tüketim maddelerine uygulanacak KDV oranları kazık tarife olacak, bu arada bazı zarurî ihtiyaç maddeleri de "lüks" sınıfına sokulacak.

Esnafın taşkınlığını önlemek sadedinde kredi faizleri "birazcık" aşağı çekilecek.

Dövizdeki anormal yükseliş gözönüne alınarak, akaryakıt fiyatları yeniden ayarlanacak.

İğneden ipliğe her şeye zam gelecek.

İşçi ve memur "sefalet ücreti"ne talim edecek.

Emekli, dul ve yetimi kimsecikler hatırlamayacak.

İşsizlik artacak.

Piyasalar nakit (hadi onlar gibi söyleyelim, likidite) sıkıntısı çekmeye devam edecek.

Ama, program, siyasî hedefleri içermediği, daha doğrusu Ankara''nın kangrenleşmiş tahakküm mantığına son vermediği, son vermeyi düşünmediği, buna gücü yetmeyeceği için, bu tedbirler hiçbir işe yaramayacak...

Haa, hükümet gidebilir.

Devletlu, halk tepkisini absorbe etmek için bu hükümeti kurban verebilir.

Programı uygulayabilecek "yeni" ve daha otoriter bir hükümet kurulabilir.

12 Eylül, Türkiye''yi kapitalist sisteme entegre etmeyi amaçlayan "24 Ocak Kararları"nın geleceğini kurtarmak için yapılmıştı... Altında Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal''ın imzası bulunan program, 12 Eylül''ün sıkıdüzeninde tıkır tıkır yürümüştü.

Şimdi neden olmasın!

23 yıl önce
Acı, çok çok acı bir ilaç geliyor
Zulmün ‘masiva’sında dolaşmak
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim