|
Ümit Aktan anlatıyor

Ümit Aktan, spikerlik anılarının bir kısmını kitaplaştırdı. Ekranlı, mikrofonlu gülünesi anılar, "Spikeriz diye" ismiyle İnkılap yayınları arasından yeni çıktı. Dumanı üstünde.

"Bana, bu yaşadıklarımı ''yaz'' dediler hep.

Yazdım...

''Arkandayız'' dediler ve kitap bittiğinde bir de baktım ki, arkamda bir kişi var. Karım Elif." diyerek başlıyor Ümit Aktan 30 yıl içindeki siyah-beyaz ve renkli günlerini anlatmaya.

İşte, 1976 yılından bir Trabzon fotoğrafı.

"Ortalığı kasıp kavuran Trabzonspor, o zamanki adıyla Şampiyon Kulüpler Kupası''nda ikinci tura geçmiş.

İlk turda da ben tarihe geçmişim...

İzlanda''nın Akranes takımıyla eşleşen Trabzonspor Avrupa Kupası''nın en doğudaki şampiyonu. Akranes ise Atlantik Okyanusu''nun ortalarında bir ada olan İzlanda''nın şampiyonu, yani Avrupa Kupaları''nın en batıdaki takımı.

Anlattığım ilk maç, Avrupa Kupaları''nın en uzak iki ülkesinin en uzak mesafeli naklen yayını olarak Guiness Rekorlar Kitabı''nda yerini almıştır efendim.

TRT Bölge Müdürlüğü''nden görev bana tebliğ edildi:

''Maçı BBC Radyosu naklen veriyor. Trabzon''dan ilk defa bir yabancı ülkeye naklen maç yayını yapılacak. Spikerlerin taleplerini karşılamak üzere yazılı emir aldık. Stad içi organizasyon ellerinden öper...'' kabilinden görev üstüme yıkıldı.

Şehir Kulübü''nde Bölge müdür yardımcısına, İngilizler için bir anlatım yeri ayarlamamız gerektiğini anlattım.

Kolay dedi. "Kusursuz" lakaplı birini çağırdı. O da tamam dedi.

Gidip yattıktan sonra bölge müdürü telefonla aradı:

- Ümit Bey, stad için talep ettiğiniz kulübeyi yapacak arkadaş vazgeçtiğini bildirdi az önce. Efendim, kulübenin bir İngiliz tarafından kullanılacağını öğrenince vazgeçmiş. Düşmana kulübe yapmazmış.

Yıkıldım. Ben bu gerekçeyi Ankara''ya nasıl açıklarım diye düşünürken, devam etti:

- Korkmayın Ümit Bey. Yarın stada kulübe konacak. Portatif bir nakil yoluyla halledecek arkadaşlar. Siz yalnız stada biraz erken gelin de bir kontrol ediverin, eksik var mı, yok mu diye.

Ertesi günü zor ettim. Maç saatinden 4,5 saat önce stada girdim ve hayatım boyunca unutamayacağım şeyi gördüm.

İngiliz''in maç anlatacağı kulübe mükemmel bir açıda ve olağanüstü temizlikte pırıl pırıl parlıyordu. Ancak küçük bir sorunumuz vardı. Burada maç anlatmak mümkün değildi.

Çünkü maç anlatmak için istenen kulübe için şehirde "kulübe" kelimesinin kullanıldığı tek nesne getirilip oraya konmuştu. Bu, raylı ve katlanır kapısı olan, kırmızı, ankesörü sökülmüş bir kulübeydi.

Bu bir telefon kulübesiydi!.."

Ritminizi kaybetmeyin

Eskiden Hindistan''da 16 bin makam ve 16 bin ritim bulunuyormuş. Kayıtlar böyle söylüyor.

Zengin doğu kültürünün bir işareti işte bu. Fakat zamanla azalmış, azalmış, azalmış ve bugün kaça düşmüştür dersiniz?

Beyza Güdücü gitti, gördü, çekti ve bize de gösterdi. Kala kala 10 ritim kalmış bugün. Sadece on ritim.

Ritminizi kaybetmeyin beyler! Ritim hayat demektir.

Ve dikkat...

DÜŞÜNCELERİNİZE DİKKAT EDİN DAVRANIŞINIZ OLURLAR...

* * *

DAVRANIŞLARINIZA DİKKAT EDİN ALIŞKANLIKLARINIZ OLURLAR...

* * *

ALIŞKANLIKLARINIZA DİKKAT EDİN KARAKTERİNİZ OLURLAR...

* * *

KARAKTERLERİNİZE DİKKAT EDİN KADERİNİZ OLURLAR...

Nasıl oluyor?

Sam amcanın torunu George W. Bush, 73 kişinin ölümüne yol açan 1953 Qibiya katliamının mimarı, Gazze''de 1971''de 100 Filistinli''nin ölümüne yol açan 2000 evin yıkımının sorumlusu ve 10 binlerce Filistinli''nin ve Lübnanlı''nın ölümüne yol açan Lübnan işgalinin rehberi Arial Sharon''u 26 Haziran''da Beyaz Saray''da ağırlayacak. Sam amcanın torunu niçin Sırp kasabı Miloseviç''i "savaş suçlusu" olarak görüyor da Sharon''u istisna tutuyor? Murat Kayacan

23 yıl önce
Ümit Aktan anlatıyor
Orta yol doğru istikameti gerektirir
Korksak mı?!
Londra izlenimlerim, beklentiler ve riskler
Türkiye’nin enerjisi
Komprador entelektüel ve siyasi işlevi