İstanbul, Saraybosna''dan sonra en çok Bosnalı''nın yaşadığı şehir. Indra ve Jusko Bojadzic, savaş yüzünden ülkelerinden ayrılmak zorunda kalmışlardı.

On beş günlüğüne geldikleri İstanbul, onlara öyle kucak açtı ki 1992''den beri, bu muhteşem şehri bırakıp bir yere gidemediler.

Çocukları burada doğdu.

Bosna''da yayınlanan bazı dergilerin ve dünya basın tarihi içinde mümtaz bir yeri bulunan Oslobodenje Gazetesi''nin muhabirliğini yapıyorlar. Türlü imkânsızlıklar içinde, mum ışığında ve bir zamanlar 250 bin olan tirajı 500''e kadar düşmüşken yayına devam eden gazete, savaşa direnişin sembolüydü. 92''de dünyanın en iyi gazetesi seçilmişti.

Kültür A.Ş. "Yabancı Gazetecilerin Gözüyle İstanbul" adlı bir kitap yayınladı. 23 gazetecinin yazısının yer aldığı eser, güzel İstanbul fotoğraflarıyla süslenmiş.

Bosnalı Bojadzic çiftinin yazısında şu cümleler önemli:

"Gerçek İstanbullular sıradan bir günde bile kendileri için memnuniyet verecek detaylar yakalamak konusunda uzmanlaşmıştır."

"Her ne kadar bir jüri Avrupa kültür başkenti sıfatını kazanması için 2010 yılını layık görmüşse de ona, bizce İstanbul bu niteliğe yüz yıllardır sahiptir."

Bu eserde yer alan yazılardan dikkatimi asılan, çeken ve koparan bazı cümleler: "Kısa bir süre önce Londra''yı geçip tekrar Avrupa''nın en büyük kenti olan İstanbul, aynı zamanda dünyanın en kozmopolit şehridir. Herhangi bir ulaşım vasıtasıyla 10 dakika seyahat ettiğinizde bile bir sürü dilden insanla karşılaşırsınız. Avrupa kıtasında hatta bütün dünyada hiçbir caddede, Cuma akşamları İstiklâl Caddesi''nin sahip olduğu o kozmopolit şehir havasına rastlanmaz." D. Judson

"Ey İstanbul, ölümsüz olduğunu bilsem bile, bir gün bir depremin seni dağıtabileceğini; tarihî eserlerini ve halkını toprağa gömebileceğini; kızgın sularda boğulabileceğini düşündüğümde, senin için titriyorum. İstanbullular kanun ve kuralları çiğneyerek tehlikeyle oynasalar bile, huzurlu varlığının, toprağın şiddetiyle yok olmayacağına inanmak istiyorum." Jerome Bastion

"Türk halkının inancına ve kültürüne nasıl sahip çıktığını; bu değerlerinden asla taviz vermeyecek kalitede bir millet olduğunu da gördüm. İstanbul sadece Türklerin değil, bütün bir İslâm âleminin tarihî başkentidir." Muhammed Adel

48 sene içinde 34 ülkeyi gezdim ama başka hiçbir şehir beni kendine bu kadar meftun edememişti." Muratali Umarov

"İstanbul benim için kuru gürültüden ibaret değil, anlamlı bir hayatın sürdürüldüğü, yaşamın sıcak izini üzerinde taşıyan ve tam anlamıyla yaşayan bir şehirdir. Bunlar ne yazık ki modern Japonların unuttuğu değerlerdir." W. Masayuki

"Memleketime dönmek mi? Öyle bir planım yok." Yoray Liberman

Bu değerli ve titizlikle hazırlandığı belli olan kitabın bir iki ufak kusuru da bulunuyor. Sultanahmet ve Ayasofya''nın bir gurup vakti çekilen fotoğrafın üzerinde şöyle yazılmış: Sultanahmet ve Süleymaniye Camileri. (s.148-9)

Bazı fotoğraflara hiç altyazı konulmamış. Son nokta: Yazarların fotoğrafları da yer alsaydı keşke.