|
Anlamlı sorular

- Franz Kafka, Fransız mı?

- André Jit''in Jitem''le ilişkisi var mı?

- Küçük İskender, ne zaman büyüyecek?

- Früzan''ın doğum yeri Fizan olabilir mi?

- Çaykovski, çay bağımlısı mıydı?

- Jack London, Londra Belediye Başkanı mı?

- Tavernier Kardeşler, hangi tavernada çalgıcılar?

- Emir Kusturica''nın midesinden rahatsızlığı var mı?

- Aleksandr Puşkin, pişkin bir adam mıdır?

- James Dean, dindar bir ailenin çocuğu muydu?

- Dalton Kardeşler, kaç ton gelir?

- E.F. Schumacher, ilk gençliğinde kaleci miydi?

- Pink Floyd grubunun Pembe Panter''le bir akrabalığı var mı?

- Dante, dantel örmesini biliyor mu?

- Elvis Presley, Demir Çelik işçiliği yapmış mıdır?

- Fehmi Koru, koruda gezmeyi sever mi?

- Mal Gibson, kimin malıdır?

Çok saçma bir hikâye

Hikâye, bir holding ile, ismi bizde gizli olan bazı firmalar arasındaki basit bir anlaşmazlıkla başlıyor.

Anlaşmazlığa konu olan iş, çeşitli reklam-tanıtım hizmetleri.

Hikâye bu ya, holding (Bu holdingin adı, yazı boyunca "holding" olarak geçecektir.) altına imza attığı anlaşmanın şartlarına uymuyor. "Dağıtmak üzere" aldığı 200 bin reklam broşürünün 70 binini dağıtıp kalanını çöpe atıyor.

Çöpe atıldığı noterle tespit ediliyor. Muhatap firmalar, holdingten dağıtımın tamamlanmasını talep ediyor. Onlar da dağıttıklarını ileri sürüyor.

Bu noktadan sonra hikâye çatallaşıyor. Muhatap firmalardan biri, Hürriyet, Sabah ve Zaman gazetelerine ilan verip, o holding ile problemleri olanların kendilerini aramasını istiyor.

Bunun üzerine, iddia edildiğine göre, holding muhatap firma çalışanlarına tehditte bulunuyor.

Tehditle de yetinmeyerek, (yine iddialara göre) muhatap firmalardan birinin ortaklarından bir şahsı Yenibosna Karakolu''na tutuklattırıyor.

Yine iddalara göre, Yenibosna savcısı o holdingin talebiyle izne çıkarttırılıyor.

Muhatap firmanın ortağını tutuklayan karakol binasını o holdingin yaptırdığı biliniyor.

Bu hikâyede iddia çok... İşte bir iddia daha: Firmanın diğer ortakları da yakalanacak ve "çete oluşturmak"la suçlanarak içeri atılacaklar. Bu arada tutuklu bulunan firma ortağı, 8 gündür mahkemeye çıkarılmıyor, kimseyle görüştürülmüyor...

Bütün bunlar doğru mu? Bir holdingin tehditlerde bulunması mümkün müdür?

Bir binayı yaptırmakla, o binanın "sahibi gibi" davranma hakkını kendinde görmek olacak şey midir?

Devlet görevlilerinin, para sahiplerinden emir alması ihtimal dahilinde midir? Bütün bunlar bize çok saçma geldi.

O yüzden hiç inanmak istemedik ve adına hikâye dedik. Çok saçma bir hikâye. Çünkü bunlar çok ağır iddialar. Gerçek olmasını düşünmek bile istemeyiz.

Pazar sabahı "pat pat"ları

Hafta boyunca çalışıyorsunuz. Erkenden kalkıp işinize gidiyor, geç vakitlere kadar ekmek parası için alın teri döküyorsunuz. Haftada bir gün izniniz var. İzinli olduğunuz pazar günü, sabah daha dokuz olmadan uyanmak zorunda kalıyorsunuz. Dışarıdan "pat, pat, pat..." diye sesler geliyor.

Koskoca gürültülü bir alet, tam da evinizin önünde yolu kazıyor.

Aşağı inip niye kazdıklarını soruyorsunuz. Acaba iş çok mu âcil?

İş acil değil ama, sorunuz tuhaf bulunuyor. Yine de kabloların değişeceğini öğreniyorsunuz. Lütfedip cevap veriyorlar.

Kural yok. Kafası esen, istediği yeri, istediği saatte kazabiliyor. Gürültüymüş, pazar sabahı rahatsız olanlar çıkabilirmiş, kimsenin umurunda değil!

Gürültüye mi yanarsınız, sıcaklara mı? Neye yanarsan yan! Maksat vatandaşın yanması zaten, gerisi bahane!.. Pazar gününüzü gürültüyle heder eden bu kıymetli firmayı ve onlara o görevi verenleri tebrik etmelisiniz. Verdiğiniz her oy, size "pat pat" olarak geri dönüyor.

Sağolsunlar, varolsunlar... Ve yaşasın elektrik, telefon vs. gibi kablolar; insanlardan daha kıymetli oldukları için. (Karga)

"Yaşama sanatı yol ayırımı gelince orada dönmeyi bilmektir"

Adamın biri

Teessüfler Baba

Baba, "Memleketi küçük düşürüyoruz" demiş! Estağfirullah, olur mu öyle şey!..

Yarışlar ve barajlar diyarından notlar

Tam bir yarışlar ve barajlar diyarında yaşıyoruz. Kazanmak mı istiyorsun, geç bakalım barajı... Barajı geçemezsen su yok!..

Ya geçersek?

Barajı geçene de su yok ama havlu var. Kurulanmak ve diğer baraja hazırlanmak için.

Hayat bu! Kimimiz daha ilk barajları aşamadan dünya değiştiriyoruz, kimimiz de aştıkça çoğalan barajlarda didinip duruyoruz... Acaba, 60 olan emeklilik barajını kimler aşabilecek?


25 yıl önce
Anlamlı sorular
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu