|
İki Altan görüşü

İçerde "siyasal iktidar" değişince, dışarda "dış politikanın" değişmediğini gösteren yakın tarihimizde o kadar çok örnek var ki... Hatta "sağ gösterip sol vurmak" hep bu alanda yaşandı.

Örneğin, Susurluk rezaletinin birçok sanığı, kendini bir "ASALA Mücahidi" olarak tanıtmaya çalışırken, Azeri-Ermeni çatışmasında, devlet adına Ermeniler''le ilişkiyi Alparslan Türkeş kurdu.

İsrail ile en fazla anlaşma en katı İsrail düşmanı gözüken Refah iktidarında imzalandı. Üstelik bu anlaşmaların içeriği de kamuoyuna açıklanmadı.

Türkiye''nin Yunanistan''a karşı en büyük kozu olan "NATO''nun askeri kanadına geri dönüşü", 12 Eylül dönemi sırasında Kenan Evren tarafından yok edildi. Yunanistan 12 Eylül ve Evren sayesinde, NATO''nun askeri kanadına elini kolunu sallaya sallaya döndü.

Saddam''a en yakın siyasetçi Ecevit idi, Irak en çok onun döneminde, İncirlik''ten kalkan Amerikan ve İngiliz uçakları tarafından vuruldu. Hâlâ da vurulmakta.

MHP de Kıbrıs sorununu hallederse, kimse şaşmasın.

(Mehmet Altan, Prizma, 24.4.99)

Gençler gerçekten siyasetçi olmak istiyorlarsa; öncelikle Türk kamuoyunun, bir transatlantiğin pisininde dilediği yöne doğru demokratikçe yüzdüğünü sanırken, transatlantiğin temel rotasından ne kadar habersiz olduğunu da merak edip incelemelidirler...

(Çetin Altan, Şeytanın Gör Dediği, 24.4.99)

Düşünmek için, Kıbrıs

Başbakan Ecevit''e niçin aniden Kıbrıs''a gittiğini soruyor gazeteciler. Ecevit "Düşünmek için gidiyorum" diyor. Bu demektir ki Ecevit Türkiye''deyken rahat düşünemiyor.

Kendilerinin uzun zamandır Kıbrıs''a gitmediği hesaba katılırsa, bu uzun süre içinde ülkeyi "düşünmeden" yönettiğini söyleyebilir miyiz?

Söyleriz ama ayıp olur; en iyisi vazgeçelim.

Nasıl olsa bu memleket, düşünülerek de yönetilse, düşünülmeden de yönetilse pek bir şey farketmiyor.

GÜNÜN SORUSU

Bugün, "8 yıllık temel eğitimini tamamlamayanlar Kur''an eğitimi alamaz" şeklinde karar verenlerden, yarın da şöyle bir karar çıkarsa ne dersiniz?

"8 yıllık temel eğitimini tamamlamayanlar namaz kılamaz!.."

Meğer başörtüsü neymiş

De haberimiz yokmuş... Haberli olmamızı Zekeriya Beyaz sağladı. Üstad dedi ki: "Türban, Türklüğün, devletin, sistemin, düşmanlığın simgesidir."

Kendisi herhalde bu yüzden türban takmıyor!..

Az daha konuşsaydı, belki de Atatürk''ün bile "türban" yüzünden öldüğünü söyleyecekti, sirozdan değil...

Kurda bas

Seçim günü erkenden oy kullanmaya giden sevgili Karga, sandık başında şahit olduğu konuşmayı aktardı. Doğulu şivesiyle karısına "Kurda bas mührü unutma" diyen adama şöyle cevap vermiş kadın: "Aradım aradım kurdu bulamadım, ben de ata bastım."

Betül''ün kedisi

Minik Betül''ü babası bir gün işyerine götürmüş. Pencereden bakarken az ilerdeki binanın balkonunda bir kedi yavrusu görmüş Betül. Çok sevinmiş ve "Gel pisicik, gel..." diye ısrarla çağırmış kediyi. Karşı binadan nasıl gelsin kedicik?..

Babası yan odaya geçip iç hat telefonundan Betül''ü aramış.

- Aloo... Kimi aradınız, kimsiniz?..

- Miyaav.. Ben az önce çağırdığın kedi yavrusuyum.

Betül çok mutlu olmuş, sevinçten çığlık atmış. Ve yarım saat sohbet etmiş kediyle.

Sonra da babasına anlatmış:

- Baba, biliyor musun karşıdaki kedi telefon etti.

- Yavrum hiç kediler telefon eder mi?

- Etti, konuştuk...

- Yaa...

- Tabii... Biliyor musun baba, o minik kedinin sesi çok kalın.

25 yıl önce
İki Altan görüşü
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu