|
Taksitle alınan odun

Yalova''da şu günlerde çadırda kalan bir tanıdığımız anlatıyor...

- Daha yeni odun almıştık. Depremden birkaç gün önce. Ne de güzel istiflemiştim. Odunlar gitti, ev girilemez durumda. Üstelik taksitle almıştık odunu. Gittim baktım, oduncu enkaz altında kalmış, ölmüş adamcağız. Şimdi ben kalan taksitleri ne yapacağım?

O bir şey değil de...

Evini taksitle alan ve henüz ödemesi bitmemiş olanların durumu ne olacak?

Ortada ev yok ama alacaklının elinde senetler tomar halinde duruyor. Aynı şekilde buzdolabı, çamaşır makinesi vs. alanların taksitleri.

Depremin cesaretle ilgisi ve ertelenen deprem

- Bir kere daha sallandık.

- Ne zaman?

- Az önce.

- Yok canım ben hissetmedim. Sana öyle gelmiştir.

- İşte şimdi yine sallanıyoruz. Bak, lambaya bak...

- Yahu florasan lambaya bakıp ne anlayacaksın? Tavana yapışık duruyor.

- Bak bak!.. Aman dikkat!.. Devam ediyor sallantı.

- Valla doğru. Eşhedü enla...

Buna benzer konuşmalarla geçiyor zamanın çoğu.

Sallandık...

Sallanacağız...

Sallanıyoruz...

İşte şimdi şu satırları yazmaya çalıştığım sırada iki defa sallandık.

Dışarıdan gelen bir arkadaş, "Millet yine sokaklara dökülmüş" dedi.

Ne yapsın insanlar, can bu!.. Boru değil.

Bir sallandı mı, memleketteki herkesin vücut kimyası bozuluyor. (İnsanlar şimdi Korkmaz Yiğit''i daha iyi anlar hale geldi.)

İnsanlar korkularını gizlemiyor. Çocuklar da, anneleri babaları gibi "çok korktum" diyebiliyor rahatça.

Depremin cesaretle bir alakası yoktur çünkü. Ne kadar cesur olursan ol, ne kadar güçlü, ne kadar zengin, ne kadar ünlü, hiç farketmiyor.

Yıkılan binaların betonları, arasında kalanların ne durumda olduklarını ölçecek ve ona göre davranacak durumda değil!

Değerli arkadaşım Ahmet Kekeç anlattı geçen gün... Bakmış, komşularından birkaç aile, evlerinden dışarı çıkıyor. Bulabildikleri önemli eşyaları yanlarına almışlar. Evleri ise sağlam, bir çatlak bile yok.

- Ne yapıyorsunuz?

- Şu ilerideki arsada yatacağız.

- Neden?

- Çok şiddetli bir deprem daha olacakmış... Siz de çıkın, kurtarın canınızı.

- Kim söyledi, nereden haber aldınız?

- Şu komşumuzun abisi atv''de çalışıyor, o söylemiş. Bu akşam yeni bir deprem bekleniyormuş.

- Yok yok merak etmeyin, ertelendi o deprem.

- Yapma yahu, nereden biliyorsunuz?

- Ben de gazeteciyim!..

Önümüz kıştır...

Başımızdakiler, bunu biliyor mu acaba?

Bir depremzede
DEMLİK
Hikmet

Depremdir göçürdü nice canları

Malları mülkleri ve isyanları

Hâlik''in sesine kulak verdi arz

Dehşetle silkeledi insanları

Tiryaki
Vurgun kokuları

Ülkeyi sarsan felaketin üzerinden daha onbeş gün geçmeden vurgun kokuları genizleri yakmaya başladı.

Deniliyor ki, Migros''ta felaket bölgesinde acil ihtiyaç olan çocuk bezleri zamlı satılmaya başlandı. Bakkallarda 3.900.000 lira olan Prima çocuk bezi, Migros''ta 4.850.000''e satılıyor. Aradaki fark deprem kârı mı?

Carfour da zamcı ekibe katıldı. Daha önce 25 milyon lira olan çadırlar birden bire 80 milyon liraya satılmaya başlandı.

Vatandaş diyor ki:

- Büyük şirketler, bir yandan depremzedelere yardım ederken, öbür taraftan vurgun mu yapıyor?

Karga''mız büyük marketleri dolaşıp fiyat araştırması yaptı, vatandaşlarla konuştu. Sonuçta bu bilgileri toplayıp size getirdi.

Hasar var mı?

Karamürsel''de yaşlı bir amca "Hasar var mı hasar?" diye bağırıyor uzakta, yolun karşı tarafında gördüğü tanıdığına. Öteki cevap veriyor:

- Hasan yok gelmedi, Gölcük''e gitmiş!..


25 yıl önce
Taksitle alınan odun
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle