|
‘Sürdürülemez’ dünya düzeni ve Panama belgeleri

Dünya liderleri Ocak ayında Davos'ta Dünya Ekonomik Forumu için bir araya gelmeden kısa bir süre önce, İngiliz yardım kuruluşu Oxfam bir rapor yayınlamış ve özetle dünyanın en zengin yüzde 1'lik kesiminin servetinin yüzde 99'un toplamına eşit olduğunu açıklamıştı. Raporun içeriği dünya üzerindeki hemen herkesin, özellikle %99'un malumuydu, nitekim mevcut küresel sistem herkesin refahı için işleyecek bir ekonomi modeli değildi, yalnızca %1'in işine yarıyordu. Yine de 2016 Davos gündeminde gelir dağılımındaki adaletsizlik ve küresel eşitsizlik önemli bir yer tuttu.



Hatta aynı günlerde, Türkiye'nin %1'inin de %1'i denebilecek sınıftan bir isim olan Ali Koç'un gelir dağılımına ilişkin sözleri bizim de gündemimize damgasını vurmuştu. Ali Koç, “Gelirler arası uçurumun sürdürülemez olduğunu” söylemişti. Koç'un sözleri şaşkınlıkla karşılanmıştı. Oysa Ali Koç, gelirler arası dağılımın adaletsizliğinden dem vurup servetinin yarısını bağışlamaktan falan bahsetmiyordu, bunun 'sürdürülemez' olduğunu söylüyordu. Daha sonra tekrar mikrofon uzatıldığında Koç, “Sözlerimin bu kadar çok ilgi çekmesini garipsedim, çünkü aslında bu konu tüm dünyada tartışılıyor” demişti.



Hakikaten öyleydi. Geri kalan %99 bunu yıllardır konuşuyordu, orası ayrı ama, dünyanın %1'i son bir iki yıldır bu konuyu konuşmaya başlamıştı. Artık bu ayrıcalıklı zümre, mevcut sistemin 'sürdürülemez' olduğuna dikkat çekiyordu. Ne kadarı dünyadaki adaletsiz düzen ve 'öteki'lerin yaşam şartları konusunda samimidir ne kadarı değildir, orası sizin takdiriniz ama gerçek şuydu ki, %1 gelecekten, çocuklarının, kendi çocuklarının geleceğinden endişeliydi!



2009 küresel finans krizinden sonra mevcut küresel para sistemi pek çok alanda tartışılmaya başlamıştı, ancak o günlerde %1'in sesi duyulmamaktaydı. Özellikle gelişmekte olan ülkelerden ABD'nin kontrol ettiği mevcut küresel para sisteminin açgözlü tavrı büyük eleştiri almaktaydı, yeni bir sisteme duyulan ihtiyacın altı çizilmekteydi. Birkaç yıl içinde ABD'de patlak veren krizin önce Avrupa'ya, Avrupa'dan da gelişmekte olan ülkelere ihraç edildiğini gördük. İşte ne olduysa, bundan sonra oldu; oyun kurucular, mevcut sistemin sürdürülemez olduğunu söylemeye başladı. Buna paralel olarak, gelişmekte olan ülkelerde sokak hareketleri, protestolar, devrimler ve devamında karşı devrimler, hatta darbeler yaşanmaya başladı. Medya, sosyal medya ve mobil teknolojilerin de katkısıyla halkın bir parçası olduğu kitle hareketlerini, halkın manipüle edildiği diğer kitle hareketleri izledi.



Bugün Batı medyası çarşaf çarşaf Panama sızıntıları yayınlıyor ve bir yandan da 'Bir devrin sonu, yeni bir devrin başlangıcı' alt mesajını veriyor. Aslında, gelir dağılımının en büyük nedenlerinden biri olan vergi sistemlerindeki açıklar nedeniyle off-shore hesaplara yönelerek üzerlerine düşen vergiden kurtulan ve servetine servet katanların kim olduğunun, sıradan vatandaşı heyecanlandırması gerek. Ama öyle olmuyor. Wikileaks belgelerinin tetiklediği Batı'nın koyduğu adıyla 'Arap Baharı', ya da Edward Snowden'ın sızdırdığı NSA belgelerinden sonra Barack Obama'ya Amerikan dış politikasının nasıl olması gerektiği yönünde kurulan baskı ve Arap Baharı'nın yine Batı'nın koyduğu adıyla 'Arap Kışı'na dönüşmesi, sokaktaki insanın sütten ağzı yanmış olduğu için yoğurda elini bile sürmemesine neden oluyor. 17-25 Aralık'ta internete saçılan tapeler de bu bahsettiğimiz sızıntıların benzeri bir versiyonuydu, Ukrayna, Brezilya gibi ülkelerde yapılan benzeri operasyonlar da. İşte paralellerin Fuat Avni operasyon hesabını nasıl 'whistleblower' yani ifşacı olarak tanımlamaya çalışarak Snowden benzeri bir profil oluşturmaya çalıştığı malumunuz.



Özetle

nda dediği gibi, bu bir kara para operasyonu, vergi meselesi, kayıt dışı para trafiğini gözler önüne serme meselesi değil, her sızıntı gibi bu da bir operasyon; zira bu sızıntıların ardındakiler o kara para trafiğini yöneten patronlar. Önceki sızıntılarda Julian Assange ve Bradley Manning gibi, ya da Snowden gibi öne çıkan figürler ya da ifşa ediciler vardı ancak o denli büyük sızıntıların ifşasının ardındaki gerçek para kaynağı bugün hala bilinmiyor. Panama belgelerini de Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine veren kaynak açıklanmıyor, ancak gazetenin belgeleri paylaştığı ICIJ'nin fon sağlayıcıları arasında Ford Foundation gibi %1'in içindeki aile fonları ve George Soros'un kurduğu Açık Toplum gibi kuruluşlar var. Brezilyalı gazeteci Pepe Escobar, ICIJ'nin fon sağlayıcıları arasında Rockefeller Aile Fonu'nun da olduğunu iddia ediyor. ICIJ'nin partneri OCCRP'nin ana fon sağlayıcıları ise yine Soros'un Açık Toplum'u ve USAID. USAID'in dahli olan bir yerde CIA'in parmağı olmadığını düşünmek de haliyle naiflik oluyor ki bunlar sadece internet sitelerinde duyurdukları finansörler. Dahası Panama'da uçan kuşun ABD tarafından bilinmemesi mümkün değil. Panama sızıntılarının ardındaki kurumların bilinen fon sağlayıcılarının %1'in kemiği olması zaten şüphelenmek için yeter bir veriyken, uluslararası medyada sızıntıların propagandasını Batı medyasının, anti-propagandasını ise en başta Putin medyasının yapıyor olması ise bunun bir adalet meselesi değil, yeni güç savaşının bir parçası olduğunu gösteriyor. Öte yandan belgelerin tamamının değil, henüz sadece bir kısmının ifşa edilmiş olması, arka planda belgelerin kalanının içinde olmak veya olmamakla kimlerin tehdit ediliyor olabileceğini, tehdit edilenlerden nelerin talep edilebileceğini düşündürmüyor değil.



Özetle farkındayız, yeni bir küresel para sistemi ve yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Ancak sıradan vatandaş, bu düzeni kurmaya çalışanların sokaktaki insanın refahının değil kendi geleceklerini kurtarmanın peşinde olduklarını biliyor ve bu dizaynın bir parçası olmak istemiyor. Üstelik bu artık bir teori ya da bazılarının yaftalayacağı gibi bir komplo teorisi dahi değil. Kurulmak istenen yeni dünya düzeni üzerine kitaplar yazılıyor, makaleler kaleme alınıyor ve detaylar paylaşılıyor. Pazar gününe, nasip olur ve farklı bir sıcak gündem oluşmazsa, kimlerin bu yeni dünya düzeni için kalem oynattığını, kimlerin lobisini, reklamını yaptığını, bize nasıl bir dünya önerdiklerini tartışalım.




#Panama belgeleri
#küresel finans krizi
#Pepe Escobar
#Dünya Ekonomik Forumu
#küresel para sistemi
#whistleblower
8 yıl önce
‘Sürdürülemez’ dünya düzeni ve Panama belgeleri
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu