|
Oral: Amaç, "İşler düzeliyor" dedirtmek

Özellikle, son bir yıllık dönemde ekonominin içine girdiği kriz ve bu krizin aşılması için alınan ya da alınması gündeme gelen tedbirler herşeyin önüne geçmiş bulunuyor. Son olarak, hükümet de geçtiğimiz günlerde ağırlıklı olarak mali miladın üç yıl ertelenmesini içeren bir dizi mali ve ekonomik tedbir aldı. Bu tedbirleri ve ekonominin yakın geleceğini Maliye Bakanı Sümer Oral''la konuştuk. Şu nokta önemli... Oral, ekonominin içinde bulunduğu durumu "kriz" kelimesiyle değil "daralma" ile tarif ediyor ve sorunun büyük ölçüde psikolojik olduğunu düşünüyor. İşte Maliye Bakanı''nın değerlendirmesi: "Türk ekonomisi konjonktürden kaynaklanan bir daralma yaşıyor. Ortada krizle ifade edilebilecek büyüklükte bir problem yok. Ancak, bu daralmayı da hemen aşmamız gerekiyor. Bunun için bir dizi önlem aldık. Gelirin harcama ve tasarruf esasına dayanan tanımını ve mali miladı yeniden değerlendirdik ve üç yıl erteleme sağladık. Geçici vergide üçer aylık bilanço dönemlerini altı aya çıkardık. Bürokratik işlemler çoğalınca tasarrufçu psikolojik olarak etkilenir. Tasarrufu teşvik etmek için de beyanname zorunluluğunda değişikliğe gittik. Çünkü, tasarrufun artması lazım."

Bütün bu değişiklikler, ekonomideki daralmayı açalım derken vergi kaybına da yol açabilir mi? Bu iddia, özellikle maliye çevrelerinde çok sık konuşuluyor ama Oral bu görüşe karşı çıkıyor. "Vergi Kanunu, iyi bir kanun ama bazı noktaların konjonktür gereği değişmesi gerekiyordu. Bunu, seçimlerden 10 gün önce söyledim. ''İktidara gelince vergi yasasında değişiklik yapacağız'' dedim. Çünkü, ekonominin gereği bu. Kanunun vergi azaltan maddeleri hemen uygulandı, vergi artırıcı maddeleri ise kuşku doğurdu. Şimdi bu kuşkuyu dağıtıyoruz. Ve bu değişiklikten vergi kaybı değil, tersine artış bekliyoruz. Ben bir Maliye Bakanı olarak vergiden vazgeçebilir miyim? Asla. Uykularım kaçıyor ne yapılabilir diye. Şu bir gerçek; vergi, vergi doğurucu olaydan alınır. Yatırım, büyüme, turizm, istihdam varsa vergi alabilirsiniz."

Oral, bütün yapılanların ekonominin önünü açacak nitelikte olduğunu ve ekonominin nabzından bunu çıkardıklarını söylüyor. Acaba, nabız şu anda normal mi, ateş hangi seviyede. "Ekonomi normal sağlığına kavuşmalı yani nabız normal atmalı ateş de normal seviyede 36.5''ta olmalı. Ama, şu anda 36.5 olmadığı konusunda hepimiz hemfikiriz."

Peki, ateş ne zaman düşecek?

Maliye Bakanı Oral son derece temkinli. Süre vermiyor, rakam telaffuz etmiyor. "Psikolojik ortamı, güvensizliği dağıtmaya çalışıyoruz. Tedbirlerin kesinlikle olumlu etkisi olacaktır. Her yeri geziyor iş âleminin, her kesimden temsilcilerinin nabzını tutuyorum. Onlar da yavaş yavaş bir açılmanın olduğunu söylüyorlar. İnsanlara, ''İşler düzeliyor bak'' dedirttiğimiz zaman birçok şeyi çözmüş oluruz. Bütün mesele budur" diyor.

Alınan tedbirlerin, piyasaları biraz olsun rahatlama eğilimine soktuğu görülüyor. Ancak, yapısal bazı hastalıkları gözardı ederek iyimserlik havasına girmek hayalkırıklığı doğurabilir. Mesela, ekonominin sırtına yapışıp kalan ve kan emer gibi rant emen olgunun önlenmesi, yani yüksek faiz hadlerinin düşürülmesi lazım. Bu konuda Oral da rahatsız. "Alınan bütün tedbirlerin amacı faiz hadlerinin aşağı çekilmesidir. Bu faizle, ne kamu ne de özel kesim rahat çalışır. Özel kesimin maliyetleri artıyor ve rekabet yapamaz hale geliyor. Devlet çarkı da pahalı dönüyor" diyor.

Maliye Bakanı''na hükümet çalışmalarının nasıl gittiğini de sordum. Hemen hemen bütün hükümet üyelerinden duyduğumuz sözleri Oral da tekrarladı: "Hükümet fevkalade uyum içinde. Şu ana kadar en ufak bir pürüz yaşamadım."

Madem, büyük bir uyum var; o zaman sorunların üstesinden gelmek için gereken ortam sağlanmış demektir. Herkesin, herşeyden çok ekonominin düzlüğe çıkmasını beklediğini bir kez daha hatırlatmaya gerek var mı acaba?


25 yıl önce
Oral: Amaç, "İşler düzeliyor" dedirtmek
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu