|
Galatasaray nasıl?

Galatasaray "kötülerin iyisi". Aslına bakarsanız kadro olarak önce Beşiktaş, ardından Fener daha iyi bir kadroya sahip. Galatasaray çok yeni bir takım. Zaten lige iyi bir giriş yapamamıştı. Ama uzun süren yönetim tartışmalarını durdurmuş, Fatih Hoca''yı takımın başına getirmiş, Florya''da bir disiplin sağlamıştı.

Takımın oturması, kısaca "takım olması" için zamana ihtiyacı vardı. Hem zamana, hem yeni elemana. Ne zaman tam olarak ona yardımcı oldu, ne Fatih Hoca''nın istediği elemanlar alındı. Olgunluk dönemini yaşayan Fatih Hoca bu eksikliklere pek aldırmadı. Takıma bir kişilik kazandırmak için denemeler yaptı, prensipler koydu. Eski Fatih Hoca''yı hatırlatır biçimde, tempolu-baskılı-hücuma dönük bir sistemi oturtmaya çalıştı, çalışıyor.

Son iki maçına bakarak sözlerimize açıklık getirelim. İBB maçı zor geçecekti. İlk yarıda Galatasaray hiçbir şey üretemedi. Ama yine de oyuna hakimdi.

Ne zaman ki Vebo kart görerek atıldı, üstünlük Galatasaray''a geçti. (Kırmızı kart çok tartışıldı). İBB altı maçtır kazanamıyor, buna karşılık Galatasaray kaybetmiyordu. Fatih Hoca takıma bir coşku ve kazanma hırsı aşılamıştı. Ayrıca öne doğru oynaması üretimi artırır gibiydi. Burada duralım ve Elmander hariç Galatasaray''ın bir "golcü" sıkıntısı çektiğini söyleyelim.

Peki bu dört gol neyin nesi?

O da Fatih Hoca''nın şansı, ki Samsun maçında bu iyice ortaya çıktı. Hemen herkes Samsun''un iki fark ile öne geçmesinin suçunu çoktandır sakat olduğu için oynayamayan Sabri''ye yüklüyor.

Hayır.

İlk devre Samsun''un forvetleri Galatasaray savunmasını hallaç pamuğu gibi attı. Melo sürekli top kaybetti, Eboue''nin yokluğu hissedildi, genç Semih bu boşluğu dolduramıyordu.

Aslında Ujfalusi ve Servet hatta Çağlar''da olsa Galatasaray bu savunma ile bir yere varamaz. Samsun hücum ile savunma futbolu arasında bocalamasa üçüncüyü bulacaktı.

Dikkat ederseniz Galatasaray''ın kanat akını yok gibi. Kanatlar çalışmıyor. Rakip kalabalık bir savunma kurmuş ise Galatasaray forvetleri bunu aşamıyor. Geriye uzaktan atılacak şutlar kalıyor ki, bu da şans işi. Fatih Hoca bu şansa fazla güvenmemeli.

Galatasaray''ın ilk golü bir savunmacı olan Semih''in kale direğine doğru gönderdiği toptan geldi. Top önce kaleciye sonra bir savunma oyuncusuna çarparak kaleye girdi. Bu şanstır.

İkinci golde Riera''nın çizgi üzerinden ve üç Samsun''lu arasından yani altı ayak arasından topa rastgele vurması ve topun kimseye çarpmadan Selçuk''a kadar gelmesi şanstır. Elbette Selçuk topa iyi vuran biri, bunu inkar etmemeli. Beraberlik ile Samsun''un direnci kırıldı. Galatasaray yüklendi; Baros''la galibiyeti, Sercan ile farkı yakaladı.

Bu Galatasaray bu kadro ile fazla başarılı olamaz.

Hele Avrupa''da hiç.

12 yıl önce
Galatasaray nasıl?
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu