|
Kayıpların destanı

Bu destan tribünleri ayağa kaldıran, taraftara marşlar söyleten, bayrakları dalgalandıran bir destan değil. Maalesef kaos içinde çırpınan futbolumuzun, Süper Lig''in her geçen gün kötüye giden görüntüsünün acı terennümüdür.

Perşembe günü Fenerbahçe Samsun''da yerlerde sürünen bir futbol oynadı, üç yüz bin euroya alınan Yunanlı Gekas''ın üç golüne mani olamadı. O Fenerbahçe ki bu sezon deplasmanda yirmi puan kaybetmiş.

Hâlâ zirvede, pes yani.

Beşiktaş aynı gün Mersin''e yenildi. Bu iki takım da gösterişli kadrolarına rağmen hiç iyi futbol oynamıyor, sürekli puan kaybediyorlar ama dedik ya gariptir hâlâ zirvedeler.

Trabzon derseniz Antalya''da devrildi. Oysa son yedi maçın altısını kazanmıştı. Şenol Güneş maçtan sonra “çok kötü oynadık ve mağlubiyeti hakettik” dedi.

Haftanın bu hengamesi içinde zor da olsa galip gelerek yerini koruyan takımı Galatasaray''dı. İlk golü yedi ve geri düştü. Ama yılmadı, mücadele etti ve maçı aldı. Antep eski Antep değil. Ve Galatasaray''ın fevkalade zayıflamış Antep''i deplasmanda çok zor yenmesi övünülecek bir şey değil.

Gelelim yılın ilk derbi maçına.

Buna derbi demek için bin şahit ister. Beşiktaş altı as elemanından yoksundu (Quaresma, Almedia, Rüştü, İsmail, Fernandes, Aurelio). Fenerbahçe''de Gökhan ile Emre sahaya sakat çıktılar.

Ne Fenarbahçe Beşiktaş''ı bir daha böyle eksik kadro ile yakalayabilir; ne de Beşiktaş bu kadar kötü oynayan bir Fenerbahçe bulabilir.

Beşiktaş''ın eksik kadrosuna bakanlar Fenerbahçe''yi kesin favori gösterdiler. Oysa Beşiktaş''ın zengin bir kulübesi var. Sahaya sürülen takım iyi mücadele etti. Maçın başlarında pozisyon yakaladı. Fenerbahçe''nin en iyileri Yobo ile Stoch, Beşiktaş''ın Ernst idi.

Beşiktaş tam kadro çıksaydı bu Fener''e fark atardı. Nitekim çıkan kadro da ceza sahasına kadar indi ama final paslarını veremedi, gol atamadı. Düşünün on tane korner atmışlar. Fenerbahçe ilk devre Yobo''nun attığı gol ile öne geçti, ikinci devre Beşiktaş kalesine gelemedi.

Alex belki de en kötü maçını oynadı. Zaten son haftalarda tekliyor. Takımın fizik kondüsyonu çok düşük. Sanıyorum psikolojik bir zaaf yaşıyorlar. Emre ve Gökhan maçı tamamlayamadı. Bu futbolcular en az iki hafta dinlenmelidir.

Beşiktaş taraftarı maça gelmişti ama sükunet sağlanamadı. Bir iki kişi sedye ile sahayı terk etti. Bu demek oluyor ki yine eski usule dönülecek rakip takım taraftarları sahaya giremeyecek. Evet kabul edelim, taraftar artık yan yana maç seyretmeyi beceremiyor.

Kayıpların destanını sayıp dökerken Sow için bir şey demenin erken olduğunu belirtelim. Rıza Çalımbay''ın Sivas''ı ile Gençlerbirliği''ni alkışlayalım.

Bir derbi yaşadık ama tatsız. Kimse kimseyle iddaya girmedi. Muhtemelen yense ne olacak, yenilse ne olacak dedi. Ülkede futbolun tadı kaçtı.

12 yıl önce
Kayıpların destanı
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu