|
Köye dönmek zor değil
Ak Parti iktidara gelince çok ilginç bir televizyon programı izledik. Geçmiş iktidarlar döneminde devletten kredi alınarak kırsala yapılan, ancak tamamlanmayan sanayi tesisleri mezarlığı. Kimi sadece temel atmış, kimi kolonları çıkmış, kimi çatıyı bile kapatmış ama bakımsızlıktan çatı çökmüş. Tam bir yağma, tam bir yıkım, tam bir sorumsuzluk, denetimsizlik. Ak Parti'yi iktidara getiren de memleketin bu sahipsiz kalmış hali idi.

İçlerinde biri vardı ki tam “güleriz ağlanacak halimize”.

Kamera önce koca bir tabela gösterdi: “Filan yer baraj gölü. Kuş cenneti. Avlanmak ve piknik yapmak yasaktır”.

Kamera ağır ağır açıldığında uzayıp giden bir bozkırla karşılaşıyoruz. Ne bir ot, ne bir ağaç. Ortada ne su var, ne de kuş. Çok geniş bir kurumuş nehir yatağı önüne çekilen, ama yarım kalmış bir duvar. İşte baraj, işte kuş cenneti. Buralara harcanan para acaba nasıl buharlaştı?

Ak Parti yetkilileri bu boşa harcanan ve geri dönmeyen krediler, paralar peşinde koştu. Ama sonu gelmiyor olacak ki vazgeçti. Ülke bu soygunun üzerine bir bardak su içti.

Bu yıl Mart kapıdan baktırıp kazma kürek yaktırdı. Ay sonuna doğru Anadolu'nun pek çok kentinde lapa lapa kar yağıyor, köy yolları açılmayı bekliyordu.

Anadolu'da ve bilhassa doğuda kara iklimi hakimdir. Ardahan, Kars, Ağrı, Erzurum gibi illerde neredeyse sekiz ay kıştır. Bu sebeple tarıma elverişli sayılmaz. Zaten çoğu bölge yalçın dağlar, derin derelerle kaplıdır. Ekilebilir sulu arazi azdır.

Buğday, arpa vb. dışında patates, lahana, turp, şalgam vb. yetişir. Meyve ancak Yusufeli, Tortum, Iğdır gibi nisbeten ılıman ve sulu bölgelere hastır. Şimdi, tabiatın işlemeye elverişli kılmadığı bu topraklarda tarımı nasıl yapacaksınız?

Şu karlı günlerde gönülleri ısıtan haber Ağrı'dan geldi.

Ağrı'da muhteşem bir domates serası var. Sera deyince biz hep güney illeri, Antalya'yı, Mersin'i düşünürüz. Karın bir türlü kalkmadığı, -30 dereceye kadar düşen sıcaklıkta bu iş mümkün mü?

Eh işte veren Allah veriyor. Diyadin'de bir termal kaynağı var. Yıllardır boşa akıp duruyor. Girişimci ruh bunu değerlendirmek istemiş.

Toprağı ilaç yüzü görmemiş, bu yüzden zehirlenmemiş çok geniş bir araziye dünya standartlarında büyük-modern bir sera kurulmuş. Sıcak su kaynağı ile ısıtılıyor, bu sebeple enerji sıkıntısı çekmiyor.

Elbette ki bu büyük yatırımın fizibilitesi yapılmıştır. Önemli olan elde edilen ürünü kısa yoldan tüketiciye ulaştırmak, civarda uygun pazarlar bulmak.

Doğu illerimiz için tâ Akdeniz havzasından sebze getirmek ulaşım ve iletişim açısından hayli masraflı. Ama Ağrı bu ihtiyaca cevap verebilir. Bu iller bir yana esasen üretilen domatesi ihraç etmek daha kârlı. Bu alanda Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Nahcivan bir adım ötede. Hadi bunları bir yana koyalım koca Rusya pazarı yeter de artar.

Televizyonda gördüğüm tesis yatırımın hayli isabetli olduğuna şahit. Tertemiz, modern usullerle “iyi tarım” yapılıyor. Girişim sahipleri önümüzdeki yıllarda tesisi genişletmeyi, başka doğu illerine yaymayı, domates dışında öteki sebzeleri de devreye sokmak istiyorlar.

Tam bir başarı hikâyesi.

Diyeceksiniz ki bu bir şans. Jeotermal kaynağın orada olması işi kolaylaştırmış. Başka yerlerde böyle bir imkânı bulmak zor. Doğru. Ama o başka yerlerde de başka imkânlar vardır. Araştırılmalı. Televizyonda bir ABD sığır çiftliği görmüştüm, hayvanlar soğukta, karın altında ve dışarda besleniyorlardı.

Bakın Danimarka bir köyü ayakta tutmak, göçü önlemek için köylüye ne imkânlar sağlamış (Gazete haberi).

“Danimarka'nın kuzeyindeki Trekroner köyüne taşınacak ailelere ev ve otomobil verilecek. Büyük şehirlere göçü engelleme amaçlı uygulama kapsamında, kasabadaki tüm hizmetler de ücretsiz. Belediye, düzenlediği tanıtım fuarında dışarıdan çocuklu ailelerin Trekroner'e göç etmeleri durumunda ilk iki aileden 4 ay süre ile ev kirası alınmayacağını ve bir araç verileceğini açıkladı. İki aileye 4 ay süre ile 100 metrekarelik bir villa, bir aile otomobili, aylık 5 bin euro, ücretsiz çocuk yuvası, marketten ücretsiz alişveriş servisi, tüm spor tesislerinden ücretsiz yararlanma vaat edildi.”

Biz bu imkânları sağlayamayız. Ak Parti çiftçiye yardım ediyor, bu doğru.

Evet ama yetmez.
#Köye dönmek zor değil
#köşe yazısı
#mustafa kutlu
9 yıl önce
Köye dönmek zor değil
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık