|
Gelen yıl giden yılı aratmasın

Türkiye''nin adil bir yönetime, sağlıklı bir kültüre ve güçlü bir ekonomiye sahip olması, her gelen yılının,her geçen yılından daha az sorunlu olmalısına bağlıdır. Gelen yıllar, geçen yıllardan daha kötü değil, daha iyi olmalıdır. Dünyanın her yerinde, iki yılları birbirlerine eşit olan devletler, hayatın her alanında daralmalara yol açarak, ülkelerine zarar verirler.

***

Türk toplumunun, yerel sorunlara karşı duyarsızlığının yanında, küresel sorunlar karşısında yetersizliğinin giderilebilmesi için, ürün, hizmet ve bilgi üretme güçsüzlüğünün yenilenmesi gerekir. Gelen yılları, geçen yıllarını aratan ülkeler, el açılan olmaktan daha çok el açan devletler olurlar. Yardım alan ülkelerin, uluslararası sorunlarda ağırlığı olmadığı gibi, saygınlığı da olmaz.

***

İstanbul''dan Şam''a, Bağdat''a, Tahran''a gidenler, geçen yılların, Paris''e, Londra''ya, Washington''a gidenler ise, gelecek yılların İstanbul''unu görürler. Gelecek yıllarda, hem Doğu''dan, hem de Batı''dan gelenlerin, kendi şehirlerinin geleceğini İstanbul''da görmeleri isteniyorsa, Cumhuriyet dönemi İstanbul''u, baştan sona yıkılarak, alt ve üst yapılarıyla, yeniden yapılmalıdır.

***

Bütün dünyada dönüşüm fırtınalarının ortalığı kasıp kavurduğu bir dönem de, Türkiye dönüşüme direnmeyi bir kenara bırakıp, dönüşümü yönetmenin yol ve yöntemlerini geliştirmelidir. Dönüşümü yönetmenin ilk adımı, iki yılı birbirinden farklı kılmasını öğrenmektir. İki yılı birbirine eşit olan ülkeler, ekonomik, siyasal ve kültürel alanda, köklü dönüşümlerin öncüleri olamazlar.

***

Ülkeler dönüşme güçlerini, bir uçtan başka bir uca giderek değil, hem dönüşerek, hem dönüşmeyerek gösterirler. Türkiye dönüşmeden dönüşmesini başarırsa, AB içinde kendine saygın bir yer edinmekle kalmaz, çevre ülkeleri de dönüştürür. Dönüşmenin sınırları, gelişmenin sınırlarını gösterir. Kültürel dokuda ve ekonomik yapıda dönüşme olmazsa, üretim gücünde büyüme olmaz.

***

Türkiye ''Sanayi Toplumu'' tuzağına döşmeden ''Bilgi Toplumu''na dönüşmelidir. Bunun için de, her kurum ve kuruluş, ürün, hizmet ve bilgi üretirken, ulusal standartları değil, uluslararası standartları gözetmelidir.

***

Dünyayı yerli malı üretenlerden önce dünya malı üretenler dönüştürür. Dünya barışına, en büyük katkıyı, dünya kültürü ve dünya malı üretenler yapar.

***

Kare dünyada ülkelerin güç ve başarısını, dünyadan ne aldıklarından daha çok dünyaya ne verdikleri belirler.

***

Üretmesini bilenlerin elinde dağlar ovalara dönüşürler.

***

Geçmiş yıllarla savaşanlar, gelecek yılları yitirirler.

11 yıl önce
Gelen yıl giden yılı aratmasın
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle