|
Ekonomide müdahale dönemi

Müdaheleci koro hızını alamadı, fiyatlara narh koymaya çalışıyor şimdi. Utanmasalar, her türlü mal ve hizmetin fiyatını tek tek belirleyecekler.

Ecevit Başbakan, Demirel'' de Cumhurbaşkanı olunca merkezi ve müdahaleci ekonomi kaçınılmaz olarak ortaya çıkıyor. Her ikisinin hayatlarının büyük kısmı, içe kapalı ve gümrük duvarlarıyla örülmüş ekonomilerin yürürlükte olduğu yıllarda geçmiştir. Müdahaleci düşüncelerin hem teoride ve hem de pratikte taraftar bulabildiği dönemlerde başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmışlar, Devleti uzun yıllar merkeziyetçi ve müdahaleci mantık ve ortamda yönetmişlerdir.

Devlet yönetimine ilişkin tecrübe ve hatıralarında kontrol altındaki ekonominin izlerinin silinmesi mümkün değildir. Açık ekonomi, uluslar arası rekabet ve teknoloji gibi kavramları doğru olarak algıladıklarını düşünmek son derece zordur. Çünkü bu kavramları düşünmek ve uygulamak için her şeyden önce süreleri yeterli değildir. Hayatlarının çok uzun ve dinamik dönemleri ithal ikameci uygulamaların içinde geçtikten sonra, algılama ve hareket kabiliyetinin azaldığı, değişimlere karşı doğal bir direncin oluştuğu ihtiyarlık dönemlerinde yapabilecekleri fazla bir şey bulunmamaktadır.

Merkeziyetçi ve müdahaleci anlayış ve gelenek basının önemli bir bölümü içinde geçerlidir. Uzun yıllar sosyalist bir ihtilal yapmak için mücadele veren, ancak hatırı sayılır servetler yapabilmek ve on binlerce Dolar maaşla çalışabilmenin kaçınılmazlığı çelişkisine düşmemek için, kendilerini liberal olarak tanımlamak zorunda kalan basındaki sosyalist uzantılar hiçbir zaman ekonomide özgürlüğü savunmadılar.

Benzer değerlendirme ve realite ekonomi bürokratları için de yapılabilir. Devlet'' in ve dolayısıyla kendilerinin dokunulmazlığı ve topluma önceliklerini her şeyin önüne koyan, işgal ettikleri makamları doğuştan hak ettiklerine inanan bürokratların özgürlükçü bir ekonomi programlarına inanmaları ve uyum sağlamaları zaman alacaktır.

Özal''dan öncesi ve sonrası

Rahmetlik Özal''dan önce Dünya''nın en kapalı ekonomilerinden birisine sahiptik. Özal''dan sonra da hızla kapanıyoruz. Avrupa Gümrük Birliği''ne girmiş olmamız ya da her türlü mal ve para hareketinin giriş ve çıkışının serbestçe yapılabilmiş olması sizi yanıltmasın. Konjonktürel olarak globalleşmenin zorunlu gereği sınırların ve gümrük duvarlarının mümkün olduğu ve gerektiği kadar açılması gerekiyor. Ve bunu belirleyen biz değiliz. Ancak, temel makro ekonomik göstergelerden belirleyici olanlar Devlet''in kontrolünde ve Devlet tarafından belirleniyor.

Örneğin döviz. Dövizin fiyatı serbest piyasa şartlarında oluşmuyor. Denge kuru söz konusu değil. Merkez Bankası tarafından tespit ediliyor ve hedeflenen sınırların dışına çıkıldığında Merkez Bankası''nın acımasız müdahelesi geliyor.

Faiz oranı de normal piyasa şartlarında dengelenmiyor. Faiz oranı hükümetlerin keyfine kalmış. Dün oran % 120 idi, bugün % 35. Yarın daha farklı olacak belki. Son 20 yılda faiz hadlerinin izlediği çizgi son derece istikrarsız.

Dövize müdahele dış ticaret ve görünmeyen işlemlere de müdahele anlamına geliyor. Yani ithalata, ihracata, turizm gelir ve giderlerine.

Müdaheleci koro hızını alamadı, fiyatlara narh koymaya çalışıyor şimdi. Utanmasalar, her türlü mal ve hizmetin fiyatını tek tek belirleyecekler. Hatırlarsınız, geçtiğimiz ay Merkez Bankası Başkanı sivribiberlere takmıştı. Bu ay sıra nohutta. Yalnız değil Merkez Bankası Başkanı. Eğlence düşkünü ve ekran sever çağdaş hanımlar da tam destek veriyorlar. Ellerinde sopalar nohut peşine düştüler.

Silahsız kuvvetlerin beşlisinden bazıları da desteklerini esirgemiyor Merkez Bankası Başkanından. Bir kısmının reklam peşinde olduğunu söylemeye gerek yok. Ya, bu komediyi manşetten veren gazetelere ne demeli?

Şu beyhude çabalara üzülmemek elde değil. Ülkem adına üzülüyorum. Bir ülke gösterebilir misiniz, fiyat kontrolleri ile enflasyonla mücadelede başarılı olmuş?

Merkez Bankası Başkanı''nın ''fiyatı artan ürünü boykot edin'' çağrısına destek verir gibi görünen işadamları kendi ürünlerine yılbaşından bu yana yaptıkları zam oranlarını açıklamalıdırlar öncelikle.

Bırakın özel sektörü, Tariş yılbaşından bugüne kadar pamuğa % 40''tan fazla zam yaptı. Pamuk tekstilin ana hammaddesi. Tekstil ise yan sanayii ve sektörlerle birlikte milli gelirimizin neredeyse üçte birinin elde edildiği sektör.

Uluslararası piyasada petrol fiyatları düşüyor. Varili 25 Dolara kadar geriledi. Döviz kurunda da ciddi artış meydana gelmediğine göre, iç piyasada petrol fiyatlarının ucuzlaması, en azından fiyatının artmaması gerekiyor.

Merkez Bankası Başkanı sivribiberi ve nohutu bıraksın bunlarla ilgilensin. Daha mantıklı bir iş yapmış olur. Ekranlarda kendisine destek verdiğini söyleyen üç-beş süslü hanıma aldanmasın.

Nisan ayında turfanda sebze ve meyvenin fiyatları her zaman olduğu gibi yükselecek ve Nisan ayı enflasyon rakamı hedefin üzerinde çıkaracak. Hangisinin fiyatını kontrol edeceksiniz? Her manavın ve pazarcının başına polis mi dikeceksiniz?

Daha gerçekçi olun, bilimin gerektirdiğini yapın. Elaleme rezil olmayın.

24 yıl önce
Ekonomide müdahale dönemi
Küfre küfür, kâfire kâfir diyememek
Batı çalar, CHP oynar…
Rusya yaptırımları, ABD’nin Türkiye uyarısı ve çifte standardı
Nüfus
Yasa ve toplumsal meşruiyet: 6-8 Ekim davası