|
TL'ye itibar kazandırmak
TL'ye itibar kazandırmak amacıyla, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sayın Sinan Aygün'ün başlattığı ve birçok mesleki kuruluş tarafından desteklendiği ilan edilen projeye göre esnaf alış verişlerde, dolar başta olmak üzere yabancı para kabul etmeyecek.

Kampanyanın bir sonraki adımı, yastık altındaki dövizlerin TL'ye çevrilmesini sağlamaktır.

Kampanya hükümet ve büyük sermaye gruplarının destek açıklamalarıyla yürümektedir.

İnsanlar birikimlerini neden TL olarak muhafaza etmek istemezler?

Bu sorunun cevabı açıktır: Satın alma güçlerini korumak amacıyla.

Bilindiği üzere, paranın temel fonksiyonlarından birisi de 'değer biriktirme ölçüsü' olmasıdır. TL'nin uzun yıllardan beri bu fonksiyonunu kaybettiği herkesin malumudur.

Bugünkü şartlarda birikimlerinizi TL olarak muhafaza ettiğinizde, satın alma gücünüzde erozyon meydana gelir. Zarara uğrarsınız. Enflasyon oranı kadar bir değer azalması oluşur.

Bu sakıncayı ortadan kaldırmak ve aynı zamanda likit kalmak isteyenler, ihtiyaç fazlası TL birikimlerini, kısa vadeli mevduat olarak tutarlar, menkul kıymet yatırım borsalarında değerlendirirler veya dövize dönüştürürler.

İstediği anda veya kısa bir süre içinde TL'ye dönüşme imkanı bulunduğu için fazlalık TL'lerin bu şekilde tutulması yatırımcının menfaatinedir.

Kampanyanın birinci ayağını, yani, alışverişlerde TL kullanımının teşvik edilmesi ve döviz kullanımının engellenmesini desteklememek mümkün değil. Bununla birlikte, büyük oranda dolarize olmuş bir ekonomide dövizli alış verişi engellemek kolay bir iş değildir. Ayrıca, fiili zorluklar da bulunmaktadır. Özellikle İstanbul başta olmak üzere turistlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde, dövizle ödeme yapmak isteyenlerden TL talep etmek pratik olmadığı gibi anlamlı da değildir. Krizin ağır şartları altında kıvranan esnaftan böyle bir şey beklemek gerçekçi olmaz.

Kampanyanın Ankara'da başarılı olması yeterli değildir. İstanbul bu işin içine dahil edilmediği sürece döviz kullanımının engellenmesinde mesafe alınamaz.

TL'ye dönüştürme

Kampanyanın mimarı olarak ortaya çıkan Sayın Sinan Aygün sonraki aşamada dövizlerin TL'ye çevrilmesinin teşvik edileceğini ifade etmektedir.

Bu çağrının inandırıcı ve samimi olması için başta Başbakan ve Kemal Derviş olmak üzere devlet büyüklerinin döviz tasarruflarını, kamuoyunun önünde TL'ye dönüştürmesi gerekir.

Bakanlar, hükümeti oluşturan partilerin milletvekilleri, ekonomi kurmayları ve kampanyaya destek veren işadamları da döviz varlıklarının tamamını TL'ye çevirirlerse sıradan vatandaş için örnek olabilir. Aksi halde, yönetenlere olan güvenlerini kaybetmiş insanlar dövize olan taleplerini daha da artıracaklardır.

İyi niyetle başlatılmış olduğunu kabul etsek dahi kampanyanın iki ayağının da başarı ihtimalini düşük görüyoruz.

Birinci ayağı, yani, alışverişlerde döviz kullanımının ortadan kaldırılması, döviz kullanımının yaygınlığından dolayı gerçekleştirilemez.

İkinci ayağı, yani, yastık altındaki dövizlerin TL'ye çevrilmesi ise beklentiler olumluya dönüştürülmeden ve güven tesis edilmeden yapılamaz. Beklentilerin olumluya dönüştürülmesi makro ekonomik dengelerin istikrara kavuşturulmasıyla yakından ilgilidir.

Dövizin fiyatının artacağı beklentisi devam ettiği sürece yastık altındaki dövizler TL'ye dönüşmeyecektir.

Vatandaş bütün bu yapılanları, elindeki dövize göz dikilmesi ve birilerine ucuz döviz temin etme çabası olarak görmektedir. Son haftada dövizdeki düşüşü de aynı amaç için kullanılan bir argüman olarak değerlendirmektedir.

Biz de kampanyayı 'çocukça' olarak tanımlıyoruz.

Döviz kullanımının nedeni ekonomiktir. Bu problem ekonomik (bilimsel) olmayan tedbirlerle çözülemez.
#TL
#Döviz
#Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün
23 yıl önce
TL'ye itibar kazandırmak
* “İç işgalci”ler... * Sömürge artığı, Türkiye düşmanı, vatan hainisiniz. * Tarih, coğrafya, bu siyasi genetik sizi ezip geçecek.
Hevâ ve hevesin sanatla ilişkisi üzerine
Nasıl olacak bu sokak hayvanları işi?
Mourinho’dan iyisi Şam’da kayısı, ama…
Katılım finansın fenomenolojik ontolojisi üzerine; Dünya için bir çıkış