Yazının hemen başında şunu belirtmekte fayda var. Ezeli rakiplerinden Galatasaray’ın başkanlık seçimine yaklaşık 5 bin üyenin, Beşiktaş’ın başkanlık seçimine 11 bin civarında üyenin katıldığı bir ortamda, tek bir mesajla hem Türkiye’nin hem de dünyanın birçok yerinden 25 bine yakın üyeyi hafta içi ve Ramazan olmasına rağmen toplamak, çok büyük bir güç gösterisi. Zaten yönetimin de yapmak istediği tam olarak buydu. TFF’nin, kongre öncesinde yaptığı açıklama da bu korkudan kaynaklanıyor.

Kongreye geçecek olursak; ‘Dağ fare doğurdu’ yorumlarına da, ‘Söylenmesi gereken her şey söylendi’ yorumlarına da katılıyorum. Çünkü bazı noktalar eksik yapıldı.

Sayın Başkan Ali Koç’un konuşmaları, taraftar üzerinde oldukça etkiliydi. Birkaç gündür camianın ileri gelenleri ile yaptıkları görüşmelerden çıkan sonuçları ve olasılıkları A’dan Z’ye kadar açıkça belirtti. Neden bu kongrenin düzenlendiği, en ufak ayrıntısına kadar anlatıldı.

Eksik noktalardan birisi şuydu; evet, çok fazla kişi konuşma isteğinde bulundu. Fakat bu rakam azaltılsa ve farklı düşüncelere yer verilse, kongrenin toplanma amacı olan ‘Süper Lig'den çekilme dahil alınacak aksiyonların değerlendirilmesinin’ tam olarak gerçekleşmesini sağlayacaktı. Başkanın konuşmasını erken yapması bunu biraz engelledi. Çünkü son sözü söylemesi gereken başkanın, ilk sözü söylemesi, üyelerin de diğer üyeleri dinleme tahammülünü ortadan kaldırdı.

Bir eksik nokta da şuydu; üyeler, ligden çekilmenin de oylanmasını bekledi. Bence öyle de olmalıydı. İster kullansın ister kullanmasın, yönetim yetkiyi almalıydı. Üyeler, günlerdir bunu bekliyordu. Ayrıca yetkisi alınan maddeler, toplu olarak değil tek tek oylamaya sunulmalıydı. Orada bir kargaşa yaşandı.

İşin özünde; Fenerbahçe ne kadar büyük bir camia olduğunu kongreye katılan aidatlarını ödemiş üye sayısıyla gösterdi. Normal taraftarla, üye arasında ciddi bir fark var.

Ligden çekilmek, bir alt lige inmek doğru değildi bana göre de. Zaten yayınlarda, videolarda bunun nedenlerini açıkça anlatmıştım. Yönetim de benimle aynı görüşteymiş. Süper Kupa’ya U19 ile katılımı doğru bulmuyorum. Çocukları, ezdirmenin bir manası yok. Ya çıkıp rakibini yenersin ya da ‘Ben ilk tepki olarak maça çıkmama kararı aldım’ dersin. Bence ilki olmalı. Türkiye Kupası’na katılmama, gerekirse UEFA ile FIFA’ya başvuru kısmı ve yetkisi alınan diğer maddeler de oldukça önemli.

Artık gerisi yönetimde…