sevgili okuyucularım;
bugün, dilimizin asliyetini, güzelliğini, ifade kudretini koruması için; kalem ve yazı erbabının ve bütün milli eğitim teşkilatının riayet etmek zorunda olduğu bir hususa dikkatinizi çekeceğim:
yıllardan beri, bir adıyla
diğer tabiriyle
ameliyesi diyebileceğimiz bu muamelenin, dilimizin kısırlaşmasında ne derece tahrip edici bir rol oynadığını bir kere daha hatırlatmak istiyorum..
birkaç gün evvel elime,
nin,
(0 212 556 81 26 – 0535 396 30 00) tarafından neşredilen
isimli kitabı geçti.. yaşadığı seksen yılı güzel bir lisanla anlatan bu kitabı okumaya devam ediyorum.. bir yerinde şöyle yazıyor:
ben de olur dedim..
ve kitabı alarak doğru çok sevdiğim hocamın makamına gittim.. hocamın huzurunda okuyup sadeleştirmeye başladık.. çoğu yerinde hoca
diyordu.. böylece epeyce bir zaman devam ettik.. ağır yürüyor ve çok zaman alıyordu.. 1954-'55 öğretim yılı sonuna doğru mezuniyet imtihanlarına hazırlanmam gerekiyordu.. bu sebeple sadeleştirme işlemini 96. sayfasında noktaladık.. geri kalan bölümü başka birine yaptırılıp kitap 1955 yılının son aylarında
tarafından ikinci baskı olarak neşredildi.. ilk baskısı eski harflerle 1339'da yapılmıştır.. 1955'ten sonra da 1959, 1972 ve 2001 yıllarında tekrar tekrar yayımlanmıştır..
kitabında 1950'lerden itibaren 29 mayıs 2011 tarihine kadar olan zaman dilimlerini samimi, sıcak ve rahat bir dille anlatıyor.. o günleri yaşayanlara eski bilgi ve görgülerini de hatırlatıyor..
sadeleştirme
denilen dil bozgunculuğunu, dile müdahale suçunu, şahsi haklara tecavüz suçunu ne kadar nezaket ve incelikle, ne kadar mükemmel bir tarzda belirtiyor.. sizler de elbette ki takdir buyuruyorsunuz...
benim de üç beş sefer ziyarette bulunduğum dil ve din alimimize yüce Rabbimizden rahmetler niyaz edelim...