|
Kaplıcalar beldesi "EMET"

sevgili okuyucularım; bugün size kaplıcalar diyarı EMET''ten söz edeceğim.. işbu 10-15 bin nüfuslu kasabanın bulunduğu mekân; şuanda çiçekler, papatyalar, çimenler, güllerle, yeşil ağaçlarla bezenmiş haldedir.. yaz mevsimi bütün güzelliği ve sıcaklığıyla tabiat anaya ve gökyüzüne hakim olmuştur.. kuşlar, çiçekler, böcekler; EMET kırlarında ve kasaba civarında hayatın ve bereketin cümbüşünü sergilemektedir.. işte böyle bir ortamda, bir de şehrin ta içinde ve kenarında 3-4 yerden kaynayan sıcak suların sıcaklığını ve rahatlığını düşününüz.. üstelik bu suların oteller, hamamlar, banyolar halinde teşkilatlandığını görürseniz, tahmin ederim ki, vakti müsait olanlar, romatizma, hazim cihazı, karaciğer ve cilt hastalığından şikayeti bulunanlar, EMET''e doğru ilk fırsatta yola çıkacaklardır...

bu EMET, enterasan bir memlekettir.. millî mücadelede kasaba içinde teşkil edilen "kuvvayimilliye" müfrezesiyle düşman karargahını bir gece yarısı basarak bir fert kalmayacak şekilde imha etmiştir.. o gece basmasalar, ertesi gün karargahta ki esir emetlilerin kurşuna dizileceği biliniyordu.. ayrıca düşman kumandanının, belediye reisinden kadın tedariki talebetmesi, aksi takdirde kadını kendilerinin bulacağını bildirmesi, bütün belde halkını tedirgin ediyordu.. bu iki sebep, emetlilerin hücumunu çabuklaştırmıştır.. rahmetli babam ahmet akkuşak, mavzerini kapıp müfrezeye katılmaya giderken ninem ağlamış, "ahmedim, allahım''a emanetsin" demiş, oğlunu bağrına basmış âdetâ bırakmak istememiş, rahmetli babam: "-evde durulacak gün değil" diyerek elinden kurtulmuş ve arkadaşlarına yetişmiş.. bunu bana o günleri gören halam hesna akarsu anlatmıştı.. daha sonra düşman birliğini karşılamak için cevizdere boğazı''nın iki tarafındaki mevzilere yerleşen 60-70 kişilik "kuvvayimilliye" müfrezesi içinde bulunan babam, o günleri bütün tafsilâtıyle hikaye etmişti.. uzundur şimdi bu sütunlara sığmaz.. soyadımız akkuşak kelimesi de o günlerden kalmadır.. babam başında poşu, sırtında cepken, ayağında çuha şalvar, belinde de beyaz kuşak olduğu halde dolaşırmış.. bu kıyafetle elinde mavzeriyle çekilmiş fotoğrafı hâlâ evimizdedir...

hükümet konağı baskınını haber alan yunan kumandanlığınca, tavşanlı''dan emet''e doğru yola çıkarılan yunan birliği, arkadan sülyeliler (emet''in yakınındaki belde), önden de cevizdere boğazı''nda mevzilenmiş emet müfrezesi arasında kalarak darmadağın olmuş, ancak yakındaki bir ağıla sığınan 25-30 yunan askeri kurtulabilmiştir.. kısa bir müddet sonra da yunan ordusu bir kaç koldan emet''e akmış, şehri tek ev kalmayıncaya kadar yakmıştır.. yollarda kimi ele geçirdiyse kurşuna dizmiştir.. halk, düşmanın gelişini haber alarak dağlara çekilmiştir...

emet halkının milli mücadelede çektiği sıkıntılar ve gösterdiği kahramanlık unutulacak gibi değildir..

başka bir zaman detayları da hikaye edecek bir yazıya bir kitaba fırsat doğacağını umarım.. şimdi artık hiçbiri hayatta olmayan emet gazilerine ve şehitlerine yüce allah''tan rahmet dileyelim...

16 yıl önce
Kaplıcalar beldesi "EMET"
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu