|
Şike soruşturması CHP"yi de üzecek

Yazı başlığını okuyunca “ne alakası var” dediğinizi duyar gibiyim. Hani derler ya, hele bir dinleyin, öyle bir alakası var ki...

Önce futbolun taraftarlar açısından ne anlama geldiğini yansıtan birkaç noktanın altını çizelim, ardından şike iddiaları üzerinden siyaset sahnesindeki son tabloyu izah etmeye çalışalım.

2004 yılı Haziran ayında, o tarihte süper ligde takımları top koşturan 16 ilde, 15 yaş üzeri nüfus dikkate alınarak, yüz yüze anket tekniği kullanılmak suretiyle 4164 kişiyle görüşülerek yapılan “Türk Toplumunda Futbol Algısı” başlıklı araştırmanın danışmanlığını yapmıştım.

GENAR tarafından yürütülen ve o güne kadar ülkemizde ''futbol algısı'' üzerine yapılan en kapsamlı araştırmada deneklere yöneltilen 40. Soru, “Futbolda şike yapıldığını düşünüyor musunuz?” şeklindeydi.

Deneklerin yüzde 67,2''si, futbolda şikenin döndüğüne inandığını söylemişlerdi.

Bir başka soruda, oynanan kötü futbolda şikenin etkili olduğunu düşünen taraftarların oranı yüzde 48.8, çok etkili görenler yüzde 21''di. Topladığınızda yüzde 69,8 gibi bir oran tutuyordu

Kamuoyunun yüzde 67''sinin futbolda şike döndüğüne inandığı, taraftarların yaklaşık yüzde 70''inin oynanan kötü futbolda şikenin etkili olduğunu düşündüğü bir ülkede, eğer o ülkenin savcıları bu işin üzerine gitmeye karar vermişlerse, kamuoyu bu işi çok ciddiye alır ve savcıların arkasında durur.

Kaldı ki, tüm dünyada taraftarlar futbolu tahminlerin de ötesinde oldukça ciddiye alıyorlar. O kadar ki, Dünya Kupası sponsorlarından Duracell''in yaptığı araştırmaya göre, erkeklerin dörtte birinden fazlası futbola karşı tutkuları için büyük para borcu altına girmeyi göze alacaklarını söylüyor. Hatta, erkeklerin tuttukları takıma karşı sadakatleri ile eşlerine karşı sadakatini karşılaştıran psikolog Aric Sigman''a göre, taraftarlar aynı sadakat, bağlılık ve fedakarlığı eşlerine karşı göstermiş olsalar, boşanma oranları yüzde 50 daha az
.

Futbol ve şike konusunda algıların bu kadar derin olduğu bir ülkede yürütülmeye başlanan şike soruşturması sadece, her hangi bir şekilde bu işe kıyısından köşesinden bulaşmış isimleri, ''işin ucu acaba bize de dokunur mu?” kaygısı hissettirmekle kalmaz, bu soruşturmayı yürüten savcıların kamuoyu nezdindeki itibarını da inanılmaz derecede yükseltir. Bu durum, büyük kamuoyu desteğini arkasına alan aynı savcıların yürüttükleri diğer soruşturmalardaki sanıkların yüreklerini ağzına getirir.

Şunu anlatmak istiyorum.

Silivri''de devam etmekte olan davaların hakim ve savcılarını itibarsızlaştırma yönünde belli çevreler tarafından inanılmaz bir şekilde yıpratma kampanyası yürütülüyor. Belli medya grupları davayı sulandırmak için büyük çaba içerisinde. CHP de 2 yılı aşkın süredir bu işin siyaset sahnesindeki aktörlüğünü üstlenmiş durumda.

Kamuoyunun inanılmaz şekilde desteğini alması beklenen şike soruşturmasında elini taşın altına koyan hakim ve savcılara gösterilecek ilgi, toplumun kendilerine duyduğu güveni de artıracaktır.

Kamuoyunun büyük bölümü, Silivri''de devam etmekte olan davanın tam olarak ne anlama geldiği konusunda zihin karışıklığı yaşıyor. Fakat halkın içeriğini anlamakta ve algılamakta güçlük çekmeyeceği son şike soruşturması, bu işe el atan savcıların toplum nezdindeki itibarını artıracağı için, halkla ilişkiler biliminin önem verdiği hususlardan olan ''transfer imaj'' yoluyla, aynı savcıların Silivri''de sürmekte olan davada da önemli bir iş yaptıkları konusunda kamuoyu nezdinde bir algılama sürecinin derinleşmesine katkı yapacaktır. Bu savcıların ancak doğru işlerin peşinde olduğu yönünde kamuoyunda bir sempati iklimi oluşacaktır.

Hiç kuşkusuz bu katkı, Silivri''de tutuklu kimi şahısları vekil yapmak suretiyle yargı önünden sanık kaçırmak gibi anlaşılması güç bir işleme imza atan sadece CHP''nin değil, MHP''nin ve BDP''nin de canını sıkacaktır.

Şike soruşturmasını yürüten savcılara bu çalışmaları sırasında kamuoyunun vereceği destek, Ergenekon ve Balyoz davasının tüm sanıklarının, gizli ve açık destekçilerinin, siyaset, bürokrasi, yargı ve iş dünyası içindeki uzantılarının keyiflerini kaçıracak bir tablo ortaya çıkaracaktır.

O kadar ki, olası bir CHP iktidarında Silivri''nin tamamen tahliye edileceği yönünde bir beklenti oluşturan çevreler, Silivri''de sürmekte olan davaların savcılarının giderek artan itibarı karşısında canları sıkılacaktır.

CHP''nin iki tutuklu vekil üzerinden yemin krizini bu kadar büyütmesinin temel nedeni de budur. Silivri''de sürmekte olan tüm davaların sulandırılması amaçlanmaktadır. Şike soruşturması CHP''yi de vuracak tespitiyle anlatmak istediğimiz de budur.

Kamuoyunun anlamakta güçlük çekmeyeceği şike soruşturması üzerinden toplumun savcılara vereceği destek, aynı savcıların takipçisi olduğu diğer davalara karşı kendilerine duyulacak güveni artıracağı için, CHP''nin her konuda olduğu gibi bu süreçte de alan daralması yaşamasına zemin hazırlayacaktır. CHP açısından talihsizlik oluşturan konu ise, CHP zihniyeti kaybettikçe ülkedeki demokrasinin kazanır hale gelmesidir.

Yeni CHP''nin eski Türkiye''nin devamı için çaba göstermesi ise, tuhaf bir ironi oluşturmaktadır.

13 yıl önce
Şike soruşturması CHP"yi de üzecek
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet