Dün gece Saraçoğlu Stadı''nda Shakhtar Donetsk-Werder Bremen arasında UEFA finali oynandı. Mükemmeldi. Bu finalden sizlere birkaç sorum var;

1- F.Bahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı yapıldı yapılalı böyle hızlı, tempolu ve futbol dolu bir maç yaşadı mı?

2-Beğenmeyip Galatasaray ve Beşiktaş''tan kovduğumuz ''korkak'' Lucescu''nun oynattığı futbolu ve de Lucescu gibi bir başka hocayı son yıllarda Türkiye''de gördünüz mü?

3-Böyle bir hakem bu yıl sahalarımızda var mıydı?

Cevaplarınız hayırsa...

O zaman ders alın ve kısır döngüde, yalan, dolan, palavra, kandırmaca, hile ve boş vaatlerle süren futbol kafanızı değiştirin.

Ve de unutmayın ki böyle güzel ve hızlı futbolun oynandığı UEFA Kupası''nı Türkiye''de Galatasaray''dan başka kimse alamadı!

Ayrıca bir başka takımımız bu tempoya çıkar mı, onu da bir cevaplayın... İki takım da korkusuzca ve takır takır futbol oynadı. ''Bu final maçıdır mühim olan kupayı almaktır futbol beklemeyin'' geyiği hiç yaşanmadı.

Savunma ve hücum aynı anda düşünüldü. Fırsatlar mirasyedi gibi harcanmadı. İlk yarı iki mükemmel gol oldu, topu izlemekte zorlandık. Saraçoğlu tribünlerindeki kadirşinas taraftarlar da Lucescu ve takımı için ''dağ başını duman almış''ı söyledi... Arkasından ''Her zaman her yerde en büyük Fener'' sloganları atıldı...

Lucescu kurnaz bir hoca. Rakibini orta sahada bastırdı, çabuk oyun ve gezen forvetlerle sinsi sokuluşlar yaptı, Adriano ile şeytani bir gol attı. Kalecisi kelek gol yemese Shakhtar, Werder Bremen''i ezer geçerdi. Şok gol moral bozdu ama çabuk toparlandılar. Uzun ve kontra pasları mükemmeldi. Brezilyalılar seyir zevki verirken Sirna sahanın her yerini kullandı. Bremen''li Naldo''nun frikiki de güzeldi ama yenmezdi. Bizim Mesut''u da neredeyse hiç göremedik. Galatasaray''ın Werder''li Pizarro''su da işte öyle bir şeydi...

Sonunda maç uzadı, Jadson golü attı, 2-1''le hak yerini buldu. Kulakların çınlasın Hıncal ama; Lucescu ve Shakhtar UEFA şampiyonu oldu.