|
En uzun gecenin gündüzüne faizli bir veda

Merkez Bankası yılın son faiz kararını 21 Aralık Perşembe günü açıkladı. Yani en uzun gecenin gündüzünde. Merkez, beklentilere paralel olarak politika faizini 250 baz puan artırdı. Önümüzdeki ayda özellikle ücret artışları ve konutlardaki enerji kullanımının enflasyon üzerindeki olası etkisini baskılamak için bu aylık artış hakkını kısıtlı kullandı. Yeni yıla da sınırlı bir faiz artışı ile girecek gibi duruyoruz.

Kurul karar metninin geçen ayki ile büyük oranda benzerlik gösteriyor olması halen daha enflasyonla mücadelede zamana ihtiyaç olduğunu da gösteriyor. Örneğin yurtiçi talebin normalleşmesi, hizmet fiyatlarındaki katılığın ve jeopolitik risklerin enflasyon üzerindeki baskısının ortadan kalkması için sabıra da ihtiyacı olduğu mesajını veriyor satır aralarında. Faiz artış patikasının finaline yaklaştığı bu son vedada, enflasyonla mücadelede kararlılık vurgusu sürüyor.


BELİRSİZLİK YERİNİ GÜVENE BIRAKIYOR
Ekonomik performans üzerinde etkili olan pek çok faktörü sayabiliriz aslında. Siyasal istikrar, ekonomi politikaları, jeopolitik gelişmeler,uluslarararası ticaret, küresel ekonomik görünüm ve daha fazlası. Bugün bizim için
siyasal istikrar ve ekonomi politikalarının anlaşılırlığı ve öngörülebilirliği
bunlardan en önemlisi.

14 Mayıs seçimleri itibariyle özellikle Millet İttifakı ve çevrelerinin manipülatif araştırma sonuçları ile yaymaya çalıştığı “siyasal istikrarsızlık” dumanı 14 Mayıs akşamı yerini akşam güneşine, 28 Mayıs akşamı da parlayan bir yıldıza bırakmıştı.

Vatandaşın tercihini siyasal istikrardan yana kullanmasının ne kadar doğru olduğunu, ekonomik istikrarın ne derece önemli olduğunu, jeopolitik gelişmeler karşısında dimdik ayakta durabilmenin haklı gururunu yerel seçim sürecine giderken taraflı tarafsız herkes konuşuyor, vurguluyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcılığı oyununda level atlayanlar bugün yerel seçim sürecinde de tüm tuşlara basmaktan geri kalmıyor, milliyetçilik cephesinde demlenme arayışından vazgeçmiyorlar.
Vatandaş bir kez daha ekonomik istikrarın yolunun yerel seçimde olsa siyasal istikrardan geçtiğini göstermek için sıranın hizmet alma ve hesap sorma manasında kendisine gelmesini bekliyor.

FAİZLE NEREYE KADAR
Merkez Bankasının uygulamış olduğu faiz politikası tartışılabilir ancak
piyasaya vermis olduğu güven, kurul kararlarının anlaşılırlığı ve beklentilere yön vermesi, başkanın en sonki iletişim kazası dışındaki kurumsal iletişim sistemi gayet güzel işliyor.
Kurdaki dalgalanmanın dar bir çerçeveye sıkışması, Türk Lirası varlıkların cazibesini artırması, risk priminin 700 seviyelerinden 300 seviyelerinin altına düşmesi, rezervlerin son beş ayda 2 kattan fazla artmış olması, enflasyondaki artış hızının azalması, tüm bunlar izlenen ekonomi politikalarına olan güvenin artmasını sağlıyor.
Ama şunu unutmayalım ki bu güvenin fay hatları henüz kırılgan. Politika faizinin %8,5 seviyesinden %42,5 seviyesine gelmesinin ardından r
eel ve finansal piyasalara yönelik yapısal düzenlemeler, kararlı ve sürdürülebilir adımlar
izlenen faiz politikasını farklı bir zemine taşıyacak.

JEOPOLİTİK GELIŞMELER VE KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM
Merkezin faiz kararlarını etkileyen dış güçler; jeopolitik gelişmeler ve küresel ekonomik görünüm.
Bugün Çin ve Tayvan arasındaki gerilim de, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş da, Sırbistan ve Kosava arasındaki tansiyon da, İsrail’in Filistine uyguladığı zulüm de Türkiye ekonomisinin seyrü seferini derinden etkileyebiliyor.
Bugün Türkiye ekonomisi sahip olduğu potansiyel ile birlikte Dünya ve Avrupa ortalmasının üzerinde büyümeyi test ediyor.
Ancak küresel görünümün yavaşlama beklentisinde olduğu yeni yılda özellikle katma değeri yüksek, yeni ve alternafi pazar odaklı, dijitalleşme ve finansman modellerine dayalı sürdürülebilir ihracat artışı önem taşıyor.
Bugün 3.065 kilometreye ihracat yapıyoruz ve bu dünya ortalamasının 1,5 kat altında.
Pazar çeşitliliği için uzak diyarlar potansiyeli yakalamak adına dikkate değer bir rol oynuyor.

UZAK PAZARLAR NEDEN ÖNEMLİ
Yapay zeka uzak diyarları şöyle tanımlıyor: Uzak diyarlar; rüyaların gerçeğe dönüştüğü, keşfedilmemiş coğrafyaların gizemli hikayesidir.
Bizim de Türkiye ekonomisi olarak izlenen bu faiz politikasının keşfedilmemiş topraklarda yankılanan bir şarkının melodisine dönüşmesi için uzak diyarlar alternatifini es geçmemiz gerekiyor.
Bugün ihracatımızın %56,6’sını Avrupa’ya, ithalatımızın ise %50,8’inin Avrupa’dan gerçekleştiriyoruz. Bu
pazar bağımlılığından kurtulmak, teknoloji odaklı ürün ihracatına ve yeni nesil serbest bölgelere öncelik vermek son beş aydaki faiz kararlarının bir vedadan öte bir başlangıca dönüşmesi için kritik bir rol oynuyor.

Ne diyordu atasözü; Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.

Bizde en uzun gecenin sabahı, umutsuzluğun ardında yükselen bir güneş gibidir.
#ekonomi
#faiz
#Özgür Bayram Soylu
٪d أشهر قبل
En uzun gecenin gündüzüne faizli bir veda
Mülteci kamplarındaki sanatçılar-1
İki bayram hatırası
Konut fiyatlarında düşüş beklentisinin anlamı var mı?
Asgari ücretin sabit kalması birilerini üzerken birilerini de sevindirecek
Kurban ve ötesi