Merkez rüzgârın yönünü belirleyebilecek mi?

Merkez Bankasının enflasyonla mücadele kararlılığı sürerken bir yandan kur atakları diğer yandan manipülatif ataklar bankanın bu ayki kurul kararına dikkatlerin kesilmesini bir anlamda zorunlu kılıyor.

Orta vadeli program kapsamında tek haneli enflasyon hedefine yürüyen Merkez bir yandan da enflasyon ve kur beklentileri ile mücadelesini sürdürüyor.

Merkez Bankasının Türk Lirasının güçlendirici misyonuna karşı yerel seçim sonrası kurun yükseleceğine dair piyasaya servis edilen hatta kurum kurul raporlarına dayandırılan manipülatif yönlendirmeler hem sokağın hem de iktisadi faaliyet sürecinin beklentilerini bozuyor. Bu durum her ne kadar kur hedefi olmasa da Merkezin öngörüsünü de ister istemez etkiliyor.

İlgili kurumlardan güven verici açıklamalar gelse de Mayıs seçimleri sonrasında yaşanmış olan kur deneyimi enflasyonu düşürmek için uygulanan politika kararlılığı karşısında bir direnç oluşmasının önünü giderek açıyor.

MERKEZ YEREL SEÇİME KARŞI

Aslında Mayıs 2023 seçimlerinden sonra ortadan kalkan siyasi ve ekonomik belirsizliklere rağmen yerel seçim sürecinin özellikle enflasyon ve kur beklentisi üzerinde bu denli etkili olması Merkez Bankasının attığı ve atacağı adımların seçimin yönlendirdiği beklentilerin gölgesinde kalmasına neden oluyor. Hal böyle olunca Merkez Bankası yılın ilk üç ayını politika bütününe alabileceği en az hasarla ve en yüksek kararlıkla geçmek istiyor.

Yurtiçi talepteki dengelenmenin tüketim harcamalarına arzu edilen şekilde yansımamış olması, hizmet fiyatlarındaki katılığın sürmesi, özellikle vatandaş üzerinde büyük baskı unsuru olan gıda fiyatlarındaki enflasyonist baskı merkez bankasının üzerinde bir gölge gibi duruyor.

Bu süreçte talebe yönelik atılan sıkılaştırıcı adımların en çok etkilediği sabit gelirlinin özellikle kredi kartı kullanım motivasyonun iyi anlaşılması ve gelecek düzenlemelerin bu çerçevede atılması önem taşıyor.

ENFLASYON DÜŞER Mİ?

Enflasyonda düşüş beklentilerinin yılın ikinci yarısında gerçekleşeceği öngörüsünün olgunlaşması için henüz erken olduğu görülüyor. Analistler ve piyasanın beklentisi yılın ikinci yarısını satın almış olsa da vatandaş cephesinde henüz geleceğe dair bir düşüş beklentisinin hakim olmadığı dikkat çekiyor.

Özellikle yalanlanmasına rağmen enflasyonist yeni vergilerin olacağı, MTV’nin yılda ikiden fazla alınmaya devam edeceği, temel gıda ürünlerinde KDV’nin artacağı söylentileri çarşının ve pazarın dengesini ister istemez bozuyor.

Vatandaş da bu manipülatif beklentiler ışığında gelecek pozisyonunu garanti altına almak adına altın ya da dövize yönlenerek içgüdüsel bir tepki ortaya koyuyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ve Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele kararlılığı ile yılın ikinci yarısına dair güçlü sermaye ve yatırım giriş beklentisi varlığını koruyor. Vatandaşın yazılı bir metinin ötesinde özellikle görmek istediği kamuda tasarruf tedbirlerinin geleceğine dair sinyaller, orta vadeli program kapsamında sadece para politikası ile değil aynı zamanda maliye ve gelirler politikası ile mücadele kararlılığı yerel seçim sonrasında kendisini güçlü bir şekilde hissettireceğe benziyor.

MERKEZ NE YAPAR

Merkez Bankası’nın son iki haftada kredi büyüme sınırının düşürülmesine, Türk lirası mevduat faizlerinin ve kredi kartı faizlerinin artırılmasına yönelik hamleleri hem piyasa dengesini korumak hem de bu ayki kurul karar sürecinin alt yapısını oluşturmak için atılmış önemli adımlar olarak öne çıkıyor.

Bununla birlikte dövize artan ilgi, rezervlerdeki geri çekilme, henüz arzu edilen seviyeye gelmediği vurgulanan talep dengesi

merkezi sıkılaştırma pozisyonunu korumaya zorluyor.

Merkez Bankası yabancı sermayenin artan faiz artışı baskısı karşısında 250 baz puana kadar faiz artırımı ile atmış olduğu adımlar nedeniyle bu ayı pas geçerek sonrası için güçlü bir sıkılaştırma sinyali arasında bir pozisyona sıkışmış durumda.

Bizde iki arada bir derede kalmak ata sporudur.

#ekonomi

#Enflasyon

#Özgür Bayram Soylu