|
Neoliberalizmin hayaleti: Thatcher

Bilen bilir, Marx, dünyanın düzenini değiştirmesini öngördüğü devrim teorisini ortaya atarken, bu devrimin ilk kıvılcımının Rusya"da değil, şehir geleneğine mensup, o dönemin sanayi ülkesi olan İngiltere"de boy vereceğine inanıyordu. Yoldaşı Engels"le birlikte, hem kendisinin hem de ailesinin geçimini Engels"in İngiltere"de yüzlerce işçi çalıştırdığı fabrikasından gelen parayla sağlamasına rağmen hem de…

Konu uzun, ama sonuçta Marx ve Engels"in umduğu devrimin ateşi İngiltere"de kıvılcım almadı. Yanıldıkları tek konu da değildi bu, zira insanlığın felahı için öngördükleri şey, beklenmedik şekilde, Rusya örneğinde insanların mutsuz olması anlamına geldi…

Marx ve Engels"ten neredeyse yüz yıl sonra İngiltere"de başlayan ise, sendikaların bitirilmesi ve işçilerin sindirilmesiydi. İngiltere"de kıvılcımlanan, neo-liberalizmdi.

Margaret Thatcher"ın, dönemin ABD lideri Reagan"la ve Türkiye"den Özal"la senkronik biçimde, 1930"lar ABD"sindeki büyük bunalımdan sonra sadece ABD"de değil Avrupa"da da uygulanmaya başlayan, kısmen müdahaleci Keynesçi politikalarla devletçi bir hal alan ekonomiyi, de-regülasyon, özelleştirme, serbest piyasanın oluşturulması, dövize müdahaleden kaçınılması gibi tedbirlerle liberalleştirmesi, o döneme kadar hep sosyal devlet geleneğine sahip olmuş İngiltere"de büyük tepkiyle karşılandı.

Geçtiğimiz haftanın başında Thatcher"ın ölümü, Sınıf Çatışma Grubu tarafından 10 yıl önce sözleştikleri şekilde, Trafalgar Meydanı"nda kutlandı. Hatta, festivallerin baş tacı filmleriyle tanınan Britanyalı yönetmen Ken Loach, Thatcher"ın cenazesinin özelleştirilip en düşük teklifi verene satılmasını önerdi, zira Loach"a göre Thatcher"ın hayatı boyunca yaptığı şey buydu. Solun dünyadaki sayılı saygın yayın organlarından "New Left Review"da editör olan Pakistan asıllı entellektüel Tarık Ali ise, Thatcher"ın yaptığının İngiltere"yi ekonomik olarak etkili bir şekilde harabeye çevirmek ve O"nu tamamen Amerikan imparatorluğunun bağımlı bir eyaletine dönüştürmek olduğunu savlıyordu. Amerika"nın Sesi, elbette farklı telden ses verdi; Thatcher"ın düşman kazanmasının nedeninin devrim gibi başarıları olduğunu söyledi.

Sonuçta, yeryüzünde neo-liberalizmin bir librettosu yazılacaksa Thatcher"ın, adıyla anılacak uzunca bir bölümü hak ettiği kesin. Ancak aynı Thatcher"ın "özgürlük" mottosuyla yola çıkan her neoliberal gibi, bir yandan "özgürlük de özgürlük" derken öte yandan bünyesinde bir korku tümörü büyüttüğü ve kendisi için istediği özgürlüğü başkalarına fazla gördüğü de sır değildi. Nitekim, daha 90"ların başında "Rusya dağıldı, artık yeni bir düşman bulmalıyız ve bu yeni düşman da İslam"dan başkası olmayacak" diyen de, çok özgürlükçü neo-liberal Leydi"ydi. Şilili diktatör Pinochet"ye destek veren de, Güney Afrika apartheid rejimini savunurken Nelson Mandela"yı "terörist" ilan eden de aynı özgürlük sevdalısı Thatcher"dı.

1990"lar sonundaki Güney Asya ve Avrupa"dan sonra, ABD"nin de 2008"de çok ciddi sarsılarak geçirdiği büyük ekonomik krizin ardından bugün, "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" ekonomisi demode oluyor, dünya yine yeniden Keynes"e dönüyor. Thatcher"ın, neoliberal kapitalizmi eleştirenlere söylediği "başka alternatif yok" cümlesi, bugün neoliberal ekonominin neden tarih olması gerektiğiyle ilgili kurulan cümlelerin gerekçesi oluyor.

Sovyet Rusya"da uygulanan ve insanı mutluluğa değil sefilliğe götüren sosyalizm uygulamasıyla ilgili solcuların "Marx ve Engel, sosyalizmi İngiltere için öngörmüştü. Sovyet Rusya gibi görece köylü bir toplumda yanlış uygulandığı için başarısız oldu" şeklindeki cevabi cümlesi, vuku bulmamış üzerinden bir savunma denemesi olduğu gibi, başka örnekler de ortada olduğu için geçersiz. Ama dünya gördü ki, neo-liberalizmin geçerlilik süresi de bitimsiz değil, doluyor. Yani ki, Keynes"le ya da Keynes"siz kapitalizm bir yere kadar gidiyor ve 2008 Wall Street çöküşüyle de bir kez daha test edildiği üzere, sonra tekerlek patlıyor; Marx ve Engels"in kendi mutsuzlukları pahasına (her ikisi de yaşadıkları dönemde bir kıta Avrupası şehrinden ötekine sürülmüştü) insanlığa dair mutluluk hayali ise insanları mutsuz etmeye yarıyor.

Ezcümle, başka bir dünya ne kapitalizmle ne de sosyalizmle mümkün olmuyor, ama başka bir ahlak mümkün… En azından bana öyle geliyor…

11 years ago
Neoliberalizmin hayaleti: Thatcher
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî