|
Evet, herkesin gözü üzerinizde!

Sene 2011.

Kulağımıza sesler geliyor.

Bu sesler, vatanı uğrunda ''çarpışan'' ''koşan'' ''er''lerimizin sesleri...

Garip sesler.

Alışık olmadığımız. Bizi sarsan.

Ama umut verici sesler. Cerahati akıtacak, yarayı iyileştirecek sesler.

Bu sesleri duyunca insan şoka girip hayallere dalıyor.

1920''lere gidiyor...

1923''ten 2011''e hesapla...

88 yıl...

Koşaner''e ait olduğu iddia edilen ses kaydındaki gerçekler son 1 saatin, son 1 yılın değil tam 88 yılın gerçekleri... Ve bu gerçekleri ilk kez 2011''de duyuyoruz.

Ya aradaki yıllar?

O yılların sesleri nerede?

O yılların seslerini duymak için 88 yılın hepsini tek tek dinlemek gerek ama o kadar geriye gitmeye kimin gücü, takati, sabrı yeter!

Biz 1990''a kadar gidelim yeter.

21 yıl önceye...

Tam 9 Genelkurmay Başkanı eskitmişiz 21 yılda...

Terör belasının başımızda olduğu son 21 yılda görev yapan 9 paşamızdan, 1 tanesinin sesini duyduk.

Geriye kaldı 8 tane.

Kimbilir onlar neler söylemek isterdi, biraz kulak kabartsaydık.

Ya da söylediler de duyamadık mı?

Paşalarımızı 2011''de bırakıp, ''Heron''larımıza, atlayıp söylenemeyenleri duymaya çalışalım mı? Gelin...

Bu gezinti sırasında Heron''lar gibi net ve keskin görüntüler alacağız, sesler duyacağız, ardından dere tepe gezeceğiz. Bu gezinti öyle uzun sürmeyecek. Korkmayın. Çünkü Dağlıca çok yakın, Aktütün de...

Aslında sizi uzun uzun gezdirmek isterdim. Adını bilmediğiniz, sanını duymadığınız daha nice dağlar ve tepeler var ama o dağlar o kadar çok ki, hangi birini hafızamızda tutacağımıza şaşırdığımız için hepsini unuttuk. Ama o dağların ve tepelerin adı buz kesmiş toprağa yiğitlerini gömen Türk ve Kürt analarının yüreklerinde saklı.

O yüzden gezimiz kısa sürecek.

Önce 2010''a uğrayacağız.

Temmuz ayına gideceğiz...

6 Mehmetçiği şehit verdiğimiz Hantepe''nin üzerinde uçacağız...

Bakın ilk sesi duyduk bile:

''Herkesin gözü üzerimizde''

Bu ses Hantepe''den geliyor. Birazdan şehit düşecek olan Mehmetçikler kendi aralarında konuşuyor. İnsansız hava araçlarıyla, uydularla kendilerini gözetleyen, hayatlarını emanet ettikleri, sırtlarını yasladıkları büyük komutanlarından bahsediyorlar

"Biz emin ellerdeyiz, komutanlarımız bizi de düşmanı da gözetliyor." diyor Mehmetçik."

Hantepe''nin üzerinden uzaklaşıp Aktütün''e yol alıyoruz.

Sarp yamaçların üzerinden geçip karakolun üzerine gelince yine bir Mehmetçik''in sesi geliyor aşağıdan:

"Buraya karakol yapmışlar komutanlarımız. Vatanı en iyi buradan koruyabilir mişiz. Şu komutanlarımız büyük adamlar. Hem bizim canımızı düşünüyorlar. Hem de düşmana geçit vermeyecek yerlere karakollar kuruyorlar..."

Mehmetçiğin sesi sarp yamaçlarda yankılanmaya devam ederken biz Heron''umuza atlayıp bu kez Dağlıca''ya yol alıyoruz. Dağlıca''da yine bir mevzinin üzerindeyiz.

Bu kez Mehmetçik''in sesi duyuluyor. Komutanına sesleniyor:

"Komutanım. Bizi bırakıp nereye gidiyorsun! Komutanım silahını bırakıp neden kaçıyorsun?"

Bir başka Mehmetçik öbür taraftan soruyor: ''Komutanım bu mevziyi buraya kazmasamıydık. Yanlış mı yaptık komutanım?''

Bir Mehmetçiğin sesi daha gür çıkıyor: ''Komutanım hani bizi gözetleyen insansız uçaklar var demiştiniz ya, onlar niye bizi göremediler?''

Oy dağlar oyyy...

Komutanıma mı yanayım, Mehmedime mi yanayım, Dağlıca''dan, Aktütün''den, Hantepe''den, bilmem başka hangi tepeden acı haberi gelince yüreği dağlanan Anadolu''daki binlerce anacığıma mı yanayım...

1990''a gideceğiz demiştim ama...

Ne dizlerimizde mecal var gitmeye, ne yüreğimizde cesaret.

Karşılaşacağımız her gerçeğin bir başka yıkmasından korkuyoruz bizi...

Olsun. Vatan sağolsun!

2011''de kulağımıza gelen sesler ya 10 yıl, 20 yıl daha gecikseydi?

Ya binlerce Mehmedi, binlerce Baran''ı daha toprağa kurban verdikten sonra öğrenseydik gerçeklerin neler olduğunu...

Buna da şükür diyesi geliyor insanın.

Peki 20 yıldır hangi çiftlikte namaz kılınıyor, hangi subayın evinden bira şişeleri atılıyor, hangi subayın hanımı kokteylde erkeklerle tokalaşmıyor, hangi asker hangi partiye oy veriyor, bölüğün bulaşıkçısını hangi cemaate mensup erlerden seçsek acaba, tuvaletleri yıkattırmak için sicil avına mı çıksak, darbe yaparsak hangi üniversiteden kimleri atacağız gibi sorulardan müteşekkil ve herbiri birbirinden zor sorulara cevap ararken meşakkatli bir askerlik görevini icra edenler ne olacak?

''Sizi gidi irticacılar sizi'' bakışlarıyla gözlerini üzerimizden ayırmayanlar ne olacak?

Sormazlar mı adama...

Terörist görünce kaçmak mı delikanlılıktır, irtica avına çıkmak mı diye? Evet... Artık bu ülkede birilerinin gözü birilerinin üzerinde...

Çünkü hepimizin adı Mehmet!

Ve bizim canımız artık çok tatlı!

٪d سنوات قبل
Evet, herkesin gözü üzerinizde!
Zamanda ve mekânda bir uyanış: Sîdî Ukbe Ulucamii
19 Mayıs’a 10 gün kala…
Uluslararası doğrudan yatırımları çekmek
Enflasyon, döviz kuru beklentileri ve CDS
İsrail ve Batı’nın çifte standardı