|
Allah da seni güldürsün

Adamın biri kalkıp da, teslim olan 34 PKK''lı hakkında, “Teslim olmaya değil, teslim almaya geliyorlar…” derse ne yaparsınız?

“Ne diyon sen babo?..” yollu tersler misiniz?

O türküdeki gibi “Cahilden sohbeti kestim dost dost…” diyerek uzaklaşır mısınız?

“Lahavle” çekip, Allah şifa versin mi dersiniz?

“Kendine mi güvenin yok, yoksa bizi mi küçümsüyorsun?..” diyerek ensesine şaplak mı indirirsiniz?

“Hangi çılgın bize zincir vuracakmış şaşarım…” mısraını terennüm ederek heyheylenir misiniz?

Peki…

Mezkur ifade herhangi birinden değil de ana muhalefet lideri Deniz Baykal''dan “sadır olmuşsa” ne yaparsınız?

Dumura uğramış vaziyette kocaman bir “Hiiiiç!..” dediğinizi duyar gibiyim.

Aynı soruyu bana soracak olursanız, işin içinde Baykal da olsa, bu kadar olmaz deyip malum “haberi” tekrar okurdum.

Zaten öyle yaptım.

“PKK''lılar teslim olmaya değil, teslim almaya geliyor…” cümlesini ikinci kez okuyunca, ilk okumadan kaynaklanan şaşkınlığı üzerimden attım, ama, bu sefer de midem bulandı.

Kendi kendime “Yok, bu böyle olmayacak!..” dedim, ve, aynı cümleyi üçüncü kez okumaya karar verdim.

Sonuç: Bulantıdan eser kalmadı; acayip eğlendim.

Size de tavsiye ederim:

Baykal''ın böylesi tuhaf ifadelerini art arda üç kez okuyun; göreceksiniz, hiç sinirlenmeyecek, bilakis eğleneceksiniz. Fakire de dua edeceksiniz.

Lakin şu lakırdıları üçüncü kez okumaya hiç lüzum yok. Okur okumaz sonuç alacaksınız.

Buyurun, birlikte okuyalım:

“Bu açılım tartışmasının altında ne yatıyor bunun ilk ayağı ortaya çıktı. Sürecin neden gizli götürüldüğü belli oldu. Niçin ''hazmettire hazmettire'' dediklerini şimdi daha iyi anlıyoruz…” (Teslim olan 34 PKK''lı hakkında CHP grup toplantısında yaptığı konuşmadan.)

Şuncağızı da okuyalım da tam olsun: “Bu, halktan, sizden bizden gizli tutulmuş senaryonun uygulanmasıdır…”

Nasıl? Müthiş değil mi?

Daha da eğlenmek, güzelleşmek istiyorsanız, “bizi teslim almaya gelen” 34 PKK''lının “mektubuna” şöyle bir göz atalım.

Bi bakalım nasıl teslim alacaklarmış bizi.

Üstelik…

Baykal'' a göre “bizden gizli tutulmuş senaryoyu” da öğrenmiş oluruz.

“Mektup” dil, kültür ve kimlik taleplerini ihtiva eden 9 maddeden oluşuyor.

Çocuklarına Kürt adı vermek; Kürtçe eğitimle büyütmek; anadilleri Kürtçeyi her yerde özgürce konuşmak ve öğrenmek; demokratik siyaset özgürlüğüne sahip olmak…

“Köy, kasaba ve şehirlerinde özel harekatçı, korucu ve polisin baskı ve zulmünden uzak, güvenlik içinde yaşamak…”

“Kürt sorununa” barışçıl ve demokratik çözümün önünün açılması…

Hulasa, “Türkiye''nin demokratikleşmesini ve bunun için sivil-demokratik bir anayasanın hazırlanmasını…” talep ediyorlar.

İşte “Bizden gizli tutulan senaryo” bu!

Yani…

“PKK''lılar teslim olmaya değil, bizi teslim almaya geliyor…” diyen Baykal''ın kavlince, bizi teslim alacakları “senaryo” bundan ibaret.

Demek ki; çocuklarına istedikleri adı vermekle, anadillerinde özgürce konuşmakla, velhasıl, Türkiye''nin demokratikleşmesini istemekle bizi teslim alacaklar!

Hey dağdaki kertenkeleye çeviklik, yumurtaya can, Mehmet Yakup Yılmaz''a akıl veren Allah''ım, bunlar nasıl akıllardır?..

Ben sana ne “diyiim” Sayın Baykal?

Sen bizi güldürdün Allah da seni güldürsün, e mi?

15 yıl önce
Allah da seni güldürsün
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!
Tarihin sonu ve ABD üniversiteleri