|
Çocukları Unutmamak

eçtiğimiz günlerde markette dolaşırken 4 yaşındaki oğlum Selim Eren bir markanın ürününü göstererek “Baba ….. boykot mu?” diye sordu. İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımın hiç de öngörülemeyen bir yansıması bence bu. 7 Ekim’den beri İsrail’in yaptığı zulüm on yıllar boyunca dünyanın gündeminde kalacak. Çünkü bugünün çocuklarının gündeminde ve zihninde yer eden bu olaylar çocuklar sayesinde asla unutulmayacak.

Önümüzde dünyanın en büyük çocuk etkinliklerinden biri olan TRT 23 Nisan Çocuk Şenliği var. Bu yıl 46. kez düzenlenecek olan şenliğe 29 ülkeden 500’den fazla çocuk katılacak. Bu yılın onur konuğunun Filistin olduğunu TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı’nın sosyal medya paylaşımından görmek beni son derece mutlu etti. Filistin’i her platformda her zaman konuşmaya devam etmemiz gerektiğini asla unutmamamız gerekiyor. Bu açıdan hem çocuklarımızın hem de dünya çocuklarının gündemine Filistin’i bir kez daha taşıyacak olmasından dolayı TRT Çocuk Şenliği’nin önemli bir platform olduğunu düşünüyorum.

İstanbul Film Festivali’nden seçtiklerim

İstanbul Kültür Sanat Festivali (İKSV) tarafından bu yıl 43. kez düzenlenen İstanbul Film Festivali’nde tam 132 film yer alıyor.

En fazla merak ettiğim yapım 2024 Berlin Film Festivali’nde Belgesel dalında Panorama izleyici ödülü kazanan Gidecek Yer Yok (No Other Land) isimli yapım. İsrailli Yuval Abraham ve Filistinli Basel Adra’nın ortak yapımı Berlinale’de kazandıkları ödül sonrasında büyük tartışmalara neden olmuştu.

“Filistinli aktivist Basel Adra, atalarının Batı Şeria’daki memleketi Masafer Yatta’nın İsrail askeri işgal güçleri tarafından yok edilişini beş yıl boyunca filme aldı. Gazze’nin yıkımının sürdüğü şu günlerde önemi ve özelliğiyle daha da öne çıkan Gidecek Yer Yok, Masafer Yatta’lıların on yıllardır süren hukuk mücadelesini, zalimane adaletsizlikleri, baskıları, yıkımı ve toplu sürgünü belgeliyor.” sözleriyle tanıtılan belgeseli kaçırmamak gerek.

Wim Wenders’ın sanatçı Anselm Keifer’i anlattığı belgesel tam bir görsel şölen. Günümüz sanat dünyasının en önemli sanatçılarından biri olan Keifer’i yaşayan en önemli yönetmenlerden birinin, Wim Wenders’ın, gözünden görmek farklı bir deneyim. Belgesel keşke Cannes Film Festivali’nde olduğu gibi burada da 3 boyutlu gösterilebilseymiş.

Benim için dikkate değer diğer filmler ise Mohammed Ben Attia’nın Dağların Ardı, Brotherhood isimli kısa filmiyle Oscar adaylığı bulunan Meryam Joober’in ilk uzun metraj filmi Kime Aidim?, Mohamad Kardofani’nin Elveda Julia, Barbara Visser Çoktanyapıldı, Lina Soulem’in Hoşça Kal Taberiye, Neo Sora’nın Ryuichi Sakamoto-Opus. Asmae El Moudir’in Yalanların Anası hem senaryosu, hem kurgusu hem de anlatım tekniğiyle öne çıkıyor.

Siz de mutlaka kendinize uygun bir film bulacaksınızdır.

Venedik’ten güzel haber

Venedik Bienali açıldı. Bu yıl 60. kez düzenlenen bienalden sevindirici haber İsrail Pavyonu’ndan geldi. İsrail’i temsil eden sanatçı ve küratör kalıcı bir ateşkes ve esirler serbest bırakılmadan pavyonun açılmayacağını bildiren bir notu pavyonun giriş kapısına astılar. Bu cesur davranışlarından dolayı kendilerini tebrik etmek gerek. Ayrıca bienalin açılışında birçok ülkeden sanatçının ve sanat profesyonelinin katılımıyla İsrail aleyhine bir protesto yürüyüşü düzenlendiğini sosyal medyada gördüm. Bu da İsrail’in her geçen gün yalnızlaşmaya devam ettiğinin bir göstergesi.

#Aktüel
#23 Nisan
#Samed Karagöz
13 gün önce
Çocukları Unutmamak
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon