|
Gene Almanya gene baskı

Almanya’nın başkenti Berlin, Avrupa’nın da kültür başkenti olma yolunda hızla ilerliyor. Kimilerine göre zaten öyle. Geçtiğimiz günlerde artık Berlin’le özdeşleşen “tekno” müziği Unesco Somut Olmayan Kültürel Miras Listesine ekledi. Detroit’te çıkan müzik bugün artık Berlin’le özdeşleşmiş durumda. Amerikalı sanatçılar bile Berlin’e gelerek burada çalışıyorlar. Bunun arkasında hiç şüphesiz çokça farklı neden vardır. Belki en önemlisi Almanya’da sanata ve sanatçılara yapılan hibeler. Ama Berlin’in özellikle duvarın yıkılmasından itibaren tekno müzik Berlin’in gündelik hayatının bir parçası haline gelmiş durumda.

Almanya’da verilen hibeler aynı zamanda bir çok konuda sanatçı ve sanat kurumlarını hizaya çekmek için kullanılan çok önemli bir enstrüman. Almanya’da ifade özgürlüğü çok gelişmiştir, her konuda yorumda bulunabilirsiniz, yanlış olduğunu düşündüğünüz devlet politikalarını eleştirebilirsiniz lakin bunun en büyük istisnası belki de Avrupa’daki en büyük Filistin diasporasını barındırmasına rağmen Filistin konusudur. Almanya’da Filistin’i desteklemek veya İsrail’i eleştirmek büyük sonuçları göze almak demektir. Peki neden?

Hepimizin bildiği gibi 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya ikiye bölündü. Batı ABD ve diğer batı ülkelerine müttefikti, Doğu ise Sovyetler Birliği’ne müttefikti. Sovyetler Birliği’nin dağılmaya başlamasının ardından Almanya yeniden birleşme sürecine başladı ve 1991’de bu süreç nihayete erdi. Devletler birleşti ama halkında birleşebilmesi için yeni bir ulusal kimlik gerekiyordu: Erinnerungskultur yani hatırlama kültürü. Wikipedia’ya göre “Almanya, Avusturya ve birçok diğer ülkede, Hatırlama Kültürü esas olarak Holokost’u ve Nazizm döneminde yapılan fedakarlıkları hatırlamak için kullanılan bir terimdir.” Yani Almanya birleşirken Holokost tarihini sürekli sorgulamaya ve hatırlamaya yönelik bir taahhütte bulundu. Bu sebepten dolayı Merkel rahatlıkla “İsrail’in güvenliği Almanya’nın nedeninin bir parçasıdır” diyebildi.

Aralık 2023’te, Berlin Senatosu, devlet fonlarının alınmasını bağımlı hale getirecek yeni bir ayrımcılık karşıtı maddeyi tartıştı. Bu madde, fon alanların Uluslararası Holokost Anma İttifakı tanımına göre her türlü antisemitizmi kınamalarını gerektirecekti. Bu, İsrail hükümetinin eylemlerine yönelik meşru eleştirileri bastırmak için kullanılabilecek kadar geniş olduğu için sert eleştirilere maruz kaldı. Protestoların ardından, bir ay sonra, madde “hukuki olarak güvenli olmadığı” gerekçesiyle geri çekildi.

Ama Berlin Senatosunun bu kararı geri çekmesi çok da önemli değil. Alman parlamentosunda 2019 yılında alınan bir kararla Filistin’e İsrail’in uyguladığı suçları takip eden ve boykotlar düzenleyen BDS antisemitik ilan edildi. Bunun hukuki bir yaptırımı yok ama BDS destek verdiği için etkinliklere davet edilmeyen birçok sanatçı mevcut.

Almanya’nın tekno müziği sahiplenmesi ve somut olmayan miras listesine eklemesi burada özellikle pandemiden sonra yaşanan ekonomik sıkıntılarda işletmelere destek olma imkanı sağlayacak olması açısından, işletmeler için sevindirici. Ama artık bu desteklerden yararlanmak isteyenlerin Filistin’e destek olan müzisyenlere kapılarını kapatmaları gerekecek. Bu da bu müzik türünün ruhuyla hiç bağdaşmayan bir yaklaşım.

#Avrupa
#Almanya
#Samed Karagöz
1 شهر قبل
Gene Almanya gene baskı
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık