Bu yıl Paris’te spor dünyasının en önemli organizasyonlarından biri sayılan yaz Olimpiyatları gerçekleşecek. Bir şehirde olimpiyatların gerçeklecek olması o şehre ekonomik anlamda büyük katkı sağlarken dünyanın hemen her tarafından gelen sporcular, aileleri ve izleyicileriyle birlikte çok büyük bir organizasyon yeteneğin de devreye girmesiyle şehrin bilinirliğine de büyük katkı sağlıyor. İnşallah İstanbul’da da bir gün olimpiyatlar gerçekleşir.
Olimpiyatlar sadece bir spor etkinliği değil, onunla beraber bir çok kültürel sanatsal etkinlik de gerçekleşiyor. Sadece olimpiyatların düzenleneceği şehirde değil o ülkenin diğer ülkelerdeki kültür merkezlerinde de etkinlikler düzenlenerek “olimpiyat ruhunu aşılamak” ve olimpiyatların tanıtımını yağarak daha fazla turistin şehri ziyaret etmesi amaçlanıyor.
Bu amaçla İstanbul’da yer alan Institut Français Çarpışma-Collisions başlıklı bir sergi düzenledi. Sokak sanatı eserlerinin yer alacağı sergi 18 Mayıs-7 Eylül tarihleri arasında açık kalacaktı. Kalacaktı diyorum çünkü sergi iptal edildi. Çalışmalarını yakından takip etmeye çabaladığım sokak sanatçısı MET serginin iptal edildiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Onun açıklamasından bazı satırları burada paylaşmak isterim:
Sergiye davet edildiğim ilk günden bu yana, bundan memnuniyet duyacağımı lakin eğer bulunursam eleştirel bir yaklaşımda bulunacağımı söyledim. Dünyanın bir yerinde insanlar soykırıma mağruz kalırken, çoluk çocuk demeden katledilirken biz hiç bir şekilde bu konuya değinmeden sadece olimpiyat temalı bir sergi yaparsak, kendi adıma hem komik, hem de vicdanen rahatsız olacağımı belirttim.
Institut Français yetkilileri, sergi Küratörümüz ve diğer sanatçı dostlarım bunu çok büyük bir olgunlukla karşılayarak ve düşüncelerime hak vererek olumlu baktılar.
Institut Français yetkilileri, benden haklı olarak bir rica da bulundular. Herhangi bir hakaret söz konusu olmadığı sürece her türlü fikir ve görüşe açık olduklarını, Fransa‘da sanata ve sanatçıya sansürün asla ve asla söz konusu olamayacağını söylediler.
Lakin bir anda esen ters bir rüzgar ile yapılan o kadar görüşme, günlerce süren çalışmalar sonrasın da, sergi tarihine 2 gün kala, yaptığım çalışmalara bu sergide yer veremeyeceklerini belirttiler. Bana hak vermelerine rağmen, bizim elimizde olan bir şey değil diyerek temayı değiştirmediğim sürece, konsolosluk kararı olduğunu söylediler. Ben de bir yandan aylardır emek veren sanatçı dostlarımı düşünürken bir yandan da elimden geldiğince dikkat çekmeye, ses olmaya çalıştığım Gazzeli çocukları düşünüyordum.
Ve eğer ben burada sanatımla Filistin’de yaşanan acıya dikkat çekemeyeceksem o zaman sergide olmamın da bir anlamı kalmıyor diyerek çekilme kararımı belirttim.
Şunu muhakkak vurgulamak istiyorum. Ben bu kararı aldığımda Institut Français yetkilisinin yüzündeki üzüntüyü ve çaresizliği çok net gördüm. Sergiye bensiz devam etmelerini istememe rağmen sanatçı dostlarım ve küratörümüz, eğer bu sergide sana bir sansür uygulanacak ve yer alamayacaksan bir anlamı kalmıyor, biz de çekiliyoruz diyerek çok onur verici bir şekilde ortak bir kararla çekilme kararı aldılar. Hepsine tekrar tekrar çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.
Şimdi geriye aklımda kalan sadece şu sorular. Her türlü, fikire her türlü görüşe ve her türlü ideolojiye bu kadar müsamahakar olunabilirken, söz konusu İsrail ve onun acımasız politikaları olunca neden bu kadar müsamaha gösterilmiyor?
Fransızların ilk etapta kabul etmiş olması bana son derece şaşırtıcı geldi. Çünkü Fransa, Almanya’yla yarışırcasına İsrail’e destek veriyor.
MET açıklamasında sergide yer alması planlanan ve onuna birlikte hareket ederek sergiden çekilen sanatçılar için kurduğu cümleyi ben de onlar için kurmak istiyorum:
Görkem Kızılkayak, Delphine Delas, Dilara Akbal, Kaybid, MET, No More Lies, Reach Geblo
İyi ki varsınız!
