|
Shoah’tan sonra Gazze

Londra’da yer alan Barbican Center’da yaklaşık bir ay kadar önce “Unravel: the Power and Politics of Textiles in Art,” [Çözülme: Sanatta Tekstilin Gücü ve Politikası] başlıklı bir sergi açıldı. Uzaktan takip edebildiğim kadarıyla bu sergi epey de ses getirdi, ilgi gördü.

Gene Barbican’da serginin de açık olduğu tarihlerde London Book of Review’ün Kış Konferanları serisi de düzenlenecektir. Bu seri kapsamında 3 konuşma planlanmaktadır. London Book of Review, Barbican’la (ki bu durum Barbican tarafından açıklanıyor) üzerinde mutabık kalınmadan bir konuşmacıyla anlaşılması üzerine bu konferans dizisi iptal oluyor. Pankaj Mishra tarafından verilmesi planlanan “The Shoah after Gaza” başlıklı konferans olayların alevlenmesine neden oldu. Özellikle 1960 ve 1970’li yıllarda soykırım [holokost] kelimesi birçok olayla birlikte kullanılmaya başlanınca Yahudilere yaşadıklarını anlatacak bir terim düşünülür ve İbranicedeki her şeyi silip götüren kuvvetli rüzgar manasına gelen Shoah seçilir. Her konuda olduğu gibi bu konuda da İsrail Yahudilerin her şeyini biricik olması konusunda öncülük yapar. Hindistanlı yazar Pankaj Mishra’nın Shoah sonrası Gazze başlıklı br konuşma yapacak olması, adının bu olması bile büyük gürültülere ve beraberinde İngiltere’de ifade özgürlüğü ve sansür tartışmalarına neden oldu.

Bu yaşananlar üzerine Çözülme: Sanatta Tekstilin Gücü ve Politikası sergisinde eserleri bulunan bazı sanatçı ve koleksiyonerler eserlerini geri çektiler. Diedrick Brackens, Yto Barrada, Mounira al Solh ve Cian Dayrit eserlerini geri çeken sanatçılar. Lorenzo Legarda Leviste and Fahad Mayet ise eserlerini geri çeken koleksiyonerler. Suudi Arabistan merkezli ve aynı zamanda Dubai’de de şubesi bulunan Jameel Arts Center da kurumsal olarak verdiği eseri geri çekti. Böylece sergiden 9 eser geri çekilmiş oldu. Sergi sanatseverlerle buluşmaya eksik de olsa devam ediyor.

Öte yandan Kültür İşçileri Soykırıma Karşı(Culture Workers Against Genocid), Barbican CEO’su Clare Spencer ve yönetim kurulundan, Mishra’nın konuşmasının iptal edilmesine ve Filistin merkezli Radio Al Hara’nın kurucularından Elias Anastas’ın “sansür” uygulanmasına yol açan karar alma süreci hakkında “tam şeffaflık” talep etti. Anastas olayını da kısaca hatırlamakta fayda var. Bir konuşma yapmak için Barbican’a giden Anastas’a bir sms gönderilir, bu metinde “Filistin’in özgürlüğü konusunu uzun uzadıya konuşmaktan kaçınması” ifadeleri yer almaktadır. Daha sonra bunun editörle bir not olduğunu açıklayan Barbican özür dilemek zorunda kalmıştı.

Batı’da bazı konuların uzun uzadıya tartışılması beni hep şaşırtıyor. Bunun temelinde ise üretimin, sergilemenin ve düşüncenin miktarıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. Sanatsal üretimin, sergilemenin minimum düzeyde olduğu ülkemizde sanatçılar “düşünmediği” için de ortaya çok daha vasat eserler çıkıyor. Politik olanlar ise gündelik siyaset dilinin gölgesine sığınmış, bu gölgede ferahlık bulmaya çalışan eserler olmaktan öteye gidemiyor.

#Aktüel
#Hayat
#Samed Karagöz
1 ay önce
Shoah’tan sonra Gazze
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî