|
Dallas"ı kim nasıl seyretti?-2

1980''lerin başında Hollandalı kültürel çalışmalar eleştirmeni Ien Ang, Viva isimli kadın magazin dergisine şu ilanı verdi: ''Dallas dizisini seyretmeyi seviyorum; ancak bu konuda sık sık garip tepkiler alıyorum. Lütfen bana bu dizileri neden sevdiğinizi yazar mısınız? Yazacaklarınızı üniversitede tezimde kullanacağım.'' Ang''ın araştırmasının konusu 1980''lerde ortaya çıkan 90''ın üzerinde ülkede izlenen, Hollanda nüfusunun %52''sinin düzenli olarak takip ettiği Dallas''ın kazandığı büyük uluslar arası başarıydı. Ang, verdiği ilanın ardından hem Dallas sevenlerin hem de sevmeyenlerin yazdığı 42 mektup aldı. Çoğunluğu kadınlar tarafından yazılan mektuplar aracılığıyla Dallas dizisinden alınan zevki inceleyen Ang, bir ihtiyacın karşılanmasından doğan tatmini değil, zevki ortaya çıkaran mekanizmayı çalışmasının temeline oturttu. Zevkin mekanizması nedir, zevk nasıl yaratılır ve işler sorularına cevap aradı.

Ang''e yazılanlara göre Dallas''tan zevk alma ya da almama olayı ''gerçekçilik'' meselesi ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılıydı. Yine bir programın iyi ya da kötü bulunmasının ölçütü de seyircinin programı gerçekçi(iyi) gerçekçi olmayan (kötü) olarak değerlendirmesi ile ilgiliydi.

''Duygusal gerçekçilik'' olarak adlandırılan türün ürünü olan Dallas iki seviyede izleniyordu: işaret düzeyi (programın gerçek içeriği, genel hatlar) çağrışım düzeyi(ilişkiler, anlamlar).

Diziye duygusal gerçekliğini veren seyircinin kendi hayatı ile Teksaslı milyoner ailelerinkini birleştirmedeki yeteneği. Zengin olmayabilir ama bozulan ilişkiler, mutluluk, acı, hastalık, sağlık gibi temel duygular ortak.

Diziyi gerçekçi bulanlar dikkatlerini konunun tekliğinden ana temanın ortak olmasına kaydırıyorlar. Dallas''ın sınırsız duygularla dolu olmasına, mutluluğun sonunda kaçınılmaz olarak acının gelmesine, Ang, duygunun trajik yapısı diyor. Dizi karakterleriyle ağlamayı seçenler eskide kalmış duygularına çıkış yolu ararken; dizideki gerçeklikle oyun oynuyorlar ama gerçek hayatta gerçekliği inkar edenlerden değiller. Ancak bu dizilerle oynanan oyun, kişinin kurgusal ve gerçek olan sınırları tartışmasını ve onları akıcı hale getirmesini sağlıyor. Ayrıca oyunla kurgusal bir dünyaya hayali bir katılım sağlanarak deneyimsel bir zevk alınıyor.

Dallas''taki duygunun trajik yapısını melodram ile pembe dizilerin hikayesel yapısının bütünleşmesi sağlıyor. Melodramatik hayali beslemek ve göstermek için birebir olan Dallas dizisinin zevki, ne günlük hayatın çirkinliğini düşünmek ne ondan uzaklaşmaktır, dizinin zevki onun bir parçası olmaktır.

Dallas''tan nefret edenlerin temas ettiği ana konu, ideoloji: Dallas bir kitle kültürüdür ve kötüdür, ancak onu dalga geçerek seyrediyorum ve çok eğleniyorum. İdeolojiyi kendi parçası haline getiriyor; Dallas''ın sakıncalarını kabul ediyor, ancak diziden zevk almak için bunlarla başa çıkabileceğine inanıyor.

İroniciler kitle kültürünün kötü olduğu bilinciyle suçluluk hissetmeden zevk alıp eğlenebilirken; Dallas''ı sevmeyenler ironicilerle aynı fikirleri paylaşsa da eğer onun çekiciliğinden kaçamamışlarsa duygularındaki çelişkiden dolayı acı çekiyorlar.

Son grupta ise Dallas''ın fanatikleri bulunmakta. Bu gruptaki izleyiciler ironiye gerek duymaksızın diziyi sevdikleri için kitle kültürü tarafından etkilenmiş insanlar olarak tanımlanıyor. Fanatikler diziden aldıkları keyfi kitle kültürü ideolojisi ile bağdaştırarak ideolojinin bir parçası olmayı peşinen kabul ediyor.

12 лет назад
Dallas"ı kim nasıl seyretti?-2
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim
Şule öğretmen ve yeni maarif modeli