|
İsrail seçimlerinde sürpriz var mı?

İsrail seçmeni salı günü yapılacak olan seçimlere kilitlenmiş olsa da seçim sonrasında hem İsrail hem de bölge açısından ciddi bir siyasi değişiklik beklenmiyor. Arap basınında öne çıkan haberlerin çoğu Knesset"te en fazla sandalyeyi Likud"un kazanacağı ve Benjamin Netanyahu"nun yeni hükümeti kuracağı yönünde. İsrail basınında da benzer bir beklenti hakim.

Dolayısıyla İsrail seçimlerinden parlamento ve yeni hükümet yapısı bakımından sürpriz beklenmiyor. Anket sonuçlarına göre seçmen tercihlerini en çok iç politikayla ilgili beklentiler etkiliyor. Seçimi en çok etkileyen konuların başında yüzde 47 ile sosyo-ekonomik talepler geliyor. Bunu yüzde 18"le Filistin sorunu ve yüzde 12 ile Ultra Ortodoksların askere alınmaları konusu izliyor.

Bu verilerin doğuracağı tabloyu okumak için kahin olmaya gerek yok. Sağcı seslerin giderek yükseldiği bir "merkez sağ" oluşum içerisinde, görünen o ki, Filistin meselesi daha önceki seçimlerde olduğu kadar önemli olamayacak. Bu veriler dikkate alındığında "barış süreci" nasıl etkilenecek, görüşmeler nasıl devam edecek gibi sorular bölge açısından önem kazanıyor.

Barış süreci yönünde oldukça büyük bir adım atmış olan Hamas"ın karşısında ise radikalleşen bir İsrail var. Diğer taraftan uluslararası kamuoyu barışın bir an önce inşa edilmesinden yana. Kaldı ki BM"de tanınan "üye olmayan gözlemci ülke statüsü" – sağlayacağı fayda tartışmalı da olsa - uluslararası kamuoyunun bu "yanını" onaylıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da geçtiğimiz Çarşamba günü (16 Ocak 2013) yaptığı basın açıklamasında Filistin-İsrail barışının bir an önce inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Tam da Mali"yi kontrol altına almaya çalışan "İslamcı teröristlere" karşı yapılan "yorucu" askeri müdahaleyi konuşurken söyledi bunu.

Anlaşılan o ki Irak"ta ve Afganistan"da mali ve psikolojik olarak savaştan yorgun düşen ABD kadar Fransa da Ortadoğu"da sakinliğin yolunun Filistin"den geçtiğinin farkında. Farkında ki kuzeyden ve batıdan taciz ettiği Afrika"yla uğraşırken başı ağrısın istemiyor.

ABD Başkanı Barack Obama da 2009"da Kahire"de yaptığı konuşmasından bu yana, Filistin meselesinin çözümü açısından İslam dünyasında yaşattığı hayal kırıklığının farkında. Ve bu hayal kırıklığını telafi etmeye çalışırken İsrail"in barış konusunda gönülsüzlüğünü de gözden kaçırmış değil. Uluslararası kamuoyu da bunu görüyor. Hamas gibi bir direniş örgütünün bile, barış için zeytin dalı uzattığı bir süreçte İsrail, barış sürecine taş koyması durumunda uluslararası toplumun baskısına maruz kalacağı kuvvetle muhtemel gözüküyor.

Uluslararası toplumdan gelebilecek bu potansiyel baskı İsrail"i barışa zorlayabilir. Ancak Hamas için artık "siyasi bir muhatap" algısı oluşuyor. Bu algı yerleşirse de diplomasi ve siyaset neyi gerektiriyorsa onu yapmak durumunda kalacağı söylenebilir. İşin bu noktaya gelmesi barış müzakereleri açısından oldukça büyük bir adım ve ümit verici. Ancak Hamas"ın pozisyon değiştiği şu zamanda İsrail de benzer bir "yapıcı" pozisyon almaz ve eski saldırgan tutumunu sürdürecek olursa, İsrail"in karşısında Filistin"in başka bir kartı kalmayabilir; Uluslararası kamuoyundan medet ummaktan başka...

٪d سنوات قبل
İsrail seçimlerinde sürpriz var mı?
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu