|
Gazze"de değişen bir şey yok...

Geçiş kapısı, sabah 8:00 ile akşam 18:00 arasında açık oluyor. Bir karar vermemiz gerek ya Kahire''de kamalıyız veya yetişme yetişmeme tereddüttü içinde yola çıkmalıyız. Bu kez menzile bir an önce ulaşma kararı aldık. Bekleyen hastalar var ve bir gün kaybetmek istemiyoruz. Sina üzerinden El Ariş''e oradan Refah sınır kapısına ulaşacağız ve yolculuğumuz 5 saat sürecek.

Sıkça saate bakıyorum kapı kapandı kapanacak. Yetişme ihtimalimiz her saniye azalıyor. Büyük bir hız ve telaş içinde sınır kapısına yaklaşıyoruz. Işıkların altında bekleşen insanları gördüğümüzde biraz rahatlıyoruz. Anlaşılan geçişler bitmemiş, yetiştik diye düşünüyoruz. Kapıya ulaştığımızda bekleşen insanların arasına girip konuşuyoruz. Günlerdir orada beklediklerini öğreniyoruz. Değişimden sonra sınır geçişlerinin rahatlamış olduğu bilgisini alıyorduk ama olanları görünce bunun doğru olmadığını anladık.

Tahrir devriminden sonra kısmen rahatlama olduğu söyleniyordu oysa. Kalabalıktakilerden biri: ''Doğru, dengesiz bir süreç var, belli olmuyor'' diyor. Bir başkası: ''Aslında hiçbir şey değişmiyor, bu kapıyı İsrail yönetiyor. Onlar ne diyorsa o oluyor'' diye itiraz ediyor.

Kapıdaki görevliye Türkiye''den geldiğimizi söylüyor ve geçiş için belgelerimizi uzatıyoruz. Görevli belgelerimizi alıp ofise gidiyor. Gergin bir bekleyiş başlıyor. 5-10 dakika sonra geri geliyor. Giriş zamanın sona erdiğini bunun yanı sıra belgelerimizin ulaşmadığını söylüyor. Bizler itiraz ediyoruz. Belgelerimizi Büyükelçiliğimiz vasıtasıyla gönderdiğimizi anlatıyoruz. Tekrarlamamızı istiyorlar. Akşam bir hayli geçmiş olmasına rağmen elçimizi arıyoruz. Belgeleri tekrar kapıya göndertiyoruz. Bu kez gümrük yetkililerin ayrıldığı ve ertesi gün gelmemiz gerektiği söyleniyor.

Kapının adı Refah olmasına rağmen ben bu kapıdan hiçbir zaman refah içinde geçmedim ve kaç kez geri döndüm.

Hatta Aralık 2008 ve Ocak 2009''da İsrail''in Gazze''ye yönelik düzenlediği ''Dökme kurşun operasyonunda'' Gazze''de yaralılara yardım edebilmek için günlerce bu kapıda bekledik. Refah kapısında son geçiş noktasında anı oluşturacak kadar muhteşem bir sınır direnişimiz bile olmuştu.

El Ariş''e geri dönüyoruz. Karnımızı doyurmaya ve konaklamaya ihtiyacımız var. Arayışa başlıyoruz. Elçimizin devreye girmesiyle tekrar Refah kapısına gidiyoruz. İçeri alınıyoruz ve bu kez gümrük görevlilerini bekliyoruz. Nihayet gece 12.30''da Gazze tarafına geçiyoruz.

Her ne kadar tüneller vasıtasıyla her türlü malzeme Gazze''ye sokulsa da Refah Kapısı, legal ab-ı hayat. Direkt İsrail kontrolünde olmayan tek giriş kapısı.

Geçmişte kapıda Gazzeliler ve Mısır güvenlik güçleri arasında birçok kez gerginlikler yaşandı. 2008''de Gazze''ye uygulanan gıda, giyecek ve ilaç ambargo dayanılmaz bir hal aldığında kapı buldozerlerle yıkılmış ve Filistinliler El Ariş''ten ihtiyaçlarını karşılayıp geri dönmüşlerdi.

Kapının açılıp kapanma sorunu karşısında alternatif olarak yüzlerce tünel açılmış. Gazzelilerin hayata tutunmasının son hamlesi, can damarları bu tüneller.

Bu günlerde Refah kapısında ilginç şeyler oluyor. Geçen hafta Mısır askerleriyle radikal gruplar arasında bir çatışma yaşandı ve 16 Mısırlı asker öldürüldü. Ardından başlatılan operasyonda 20 terörist etkisiz hale getirildi.

Saldırıda ölenlerin cenaze töreni El Ariş''te ve Kahire''de İhvan iktidarı ve Filistin aleyhinde gösteriye dönüştü. Oysa Mısır''da Adalet ve Özgürlük Partisi''nin parlamento, Muhammed Mursi''nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasını Gazzeliler büyük sevinçle karşıladılar. Başbakan İsmail Heniye Mursi''yi ziyaret edip başarılar dilemişti.

Gazze''deki Filistin hükümeti ve Filistinli gruplar bu olaylardan İsrail''i sorumlu tuttular. Hamas saldırıyı kınadı.

İsrail, Sina''da terör saldırısı yapılacağı endişesiyle vatandaşlarından Sina''yi terk etmelerini istemişti. İsrail''in vatandaşlarına yönelik güvenlik uyarılarından sonra mutlaka terör saldırısı oluyor. Örneklemek gerekirse; 2004''te Taba, 2005''te Şarm-el Şeyh ve 2006''da Dahab saldırıları.

Yeni yönetim Camp David''e bağlı kalacağını açıklanmış olsa da; Tahrir devriminden sonra İsrail''e karşı bir iklim oluşmuştu. İsrail politikalarının yeniden gözden geçirilmesi düşünülmekteydi. Sina''dan İsrail''e yönelik sağlanan avantajlar kaldırılmış, Filistinlilerin vizesiz geçişleri dâhil, Refah kapısının sürekli açılacağı beyan edilmişti.

Böyle bir ortamda Refah''ta terör saldırısı oluyor ve yeni yönetime ayar verilmeye çalışılıyor. İşin ilginç yanı bu ayar öyle gizli saklı da verilmiyor.

Buna rağmen: Mursi''nin, İstihbarat Başkanı Murad Muvafi, Kuzey Sina Valisi Abdulvahhab Mebruk ve Cumhurbaşkanlığı Saray Muhafızı Komutanı General Necib Raşvan''ı görevden alması olumlu adım olarak değerlendiriliyor.

Ülkemizin gündemini sadece Suriye krizi oluşturuyor. Bu durum Gazze ve Batı Şeria''da yaşananları unutturdu. Filistin haberleri, gazetelerde küçük puntolarla yapılıyor artık. Oysa, Gazze''ye yönelik saldırılarda hiçbir azalma yok. Her gün onlarca insan öldürülüyor ve ambargo devam ediyor.

Kudüs''ün Müslüman dokusu Siyonist yönetim tarafından hızlı bir şekilde değiştiriliyor. Batı Şeria''da anlaşmalar ihlal ederek yeni yerleşim merkezleri kuruluyor. Son olarak da Refah''taki kumpas, kapının kapatılması ve tünelleri yıkma girişimini eklersek gelişmeler olumlu yönde gitmiyor.

Dünya''da gezmediğim çok az yer kaldı. Birçok sınır kapısından girip çıktım. Bir milletin umutlarının bağlandığı böylesi bir kapı görmedim.

Refah sınır kapısı Gazzelilerin soluk borusudur. Kapattığınızda Gazze ölür.

Gazze''de değişen hiçbir şey yok.

12 yıl önce
Gazze"de değişen bir şey yok...
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık