|
Kara kıta şenleniyor

Ülke gündeminin yoğunluğunun farkındayım. Ortalık toz duman. Bugün yapacağımız değerlendirmeler birazda körün fili tarif etmesine benzeyecek. Sisli havanın ortadan kalkması gerekir ki ufku net görebilelim. Önümüzdeki günler birçok gelişmeye gebe.

Afrika"da bulunduğum bölgeden ülke gündemini takip etmem bir hayli zordu. Bölgede elektrik olmadığından çağdaş iletişim araçlarını kullanmak sınırlı olduğu için intibak edişim biraz zaman alacak.

Neredeyseniz gündeminiz orasıdır sözünden yola çıkarak "Kara kıta Afrika"yı" yazmaya devam edelim.

"Kara kıta Afrika" sözü kime ait bilmiyorum, araştırmayacağım da ama söyleniş biçimine bakılırsa iki anlamda ele alınabilir.

Birincisi üzerinde yaşayan insanları tanımlamak için; sanırım opoto (beyaz adam) bu açıdan yaklaşmıştır.

İkincisi ise bahtı kara anlamında kullanılabilir. Köleleştirilen, sömürülen, aşağılanan, kültürleri ve gelenekleri modernlik uğruna tahrip edilen biraz daha ileri gidersek insan olarak görülmeyen bir kıtanın insanlarını tanımlıyor.

İlk Müslüman Afrika"ya ayak basarken Hz. Peygamber"in "Ne Arap"ın Acem"e, ne Acem"in Arap"a, ne beyazın siyaha, ne de siyahın beyaza takva dışında herhangi bir üstünlüğü yoktur" sözü yol azığıydı. Hayatımızı bu kutlu sözün üzerine bina etmiştik. Irkî ve kavmi bir asabiyetimiz yoktu ve hayatımızın merkezinde sadece "insan" vardı.

Afrika keşfedilmemiş bir yer değil bizim için. Osmanlılar döneminde gidilmemiş yeri yoktu nerdeyse. Her yerde geçmişe ait bir iz bulmak mümkün.

2005 tarihinde hükümet "Afrika açılım politikası" başlattı. Siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda mevcut ilişkileri daha da geliştirilmesine karar verildi. Bu konuda Dışişleri, TİKA ve gönüllü kuruluşlar önemli çalışmalar sergilediler. Sudan Darfur ve Somali devlet politikası haline dönüştü.

Bütün bu çalışmaların dışında iş adamları da Afrika"ya açıldılar. Bazı gönüllü kuruluşlar okullar inşa edip eğitim işine el attılar. Ülkemiz adına yüz ağartıcı çalışmalar yapılıyor. Kıta büyük daha yapılacak çok iş var.

Afrika"da çalışırken her zamankinden daha hassas olmak gerekir. İncitilmiş bir kıtanın insanlarının yeni bir yıkıma tahammülleri yok.

Geçen Cuma günü Sierra Leone"nin Dibia bölgesinde Port Loko"ya bağlı Mabereh köyünde vedalaşma anı büyük bir hüzne dönüşmüştü.

Alie Bangura veda anında bize hitaben: "Bugünkü ayrılığın geçici olacağını biliyorum. Arkadaşlarınız geldiğinde ve çalışmalarında onların daha önce gelenlerden farklı olduklarını anladık. İlk defa birileri geliyor beklentileri yok, alıp götürmüyorlar ve bize iş öğretiyorlar. Şimdi de doktorlarınız geldi ve ellerindeki imkânlar ölçüsünde hastalarımıza baktılar. Kısa zamanda sizlere alıştık. Sanki yıllardır birlikte yaşıyormuşuz gibi. Unutulan bir kardeşliği ve dostluğun ateşini yaktınız, umuyorum ki devam edecek" demişti.

Yeryüzü Doktorları ekibimiz Başkan Yardımcısı Dr. Havva Sula, Dr. Vural Kartal, Dr. Rahime Pınarbaşı, Dr. Fatma Hamdemir, Ecz. Muhittin Güleş, Mimar İdris Uzuner, Zeynep Afra Akbıyık, Hatice Gürpınar ve bendenizden oluşmaktaydı. 8 gün boyunca yüzlerce hasta muayene edildi ve ilaçları verildi. YYD"larının Afrika programlarına Sierra Leone de eklenmiş oldu.

Bu seyahatimde 4 yıldır Afrika"da mütevazı ve farklı çalışan bir gönüllü kuruluşun varlığına tanıklık ettim. Hamilik Okulu Vakfı ve yerel paydaşı Free African, harika işler yapıyorlar.

Genelde ülkemizdeki gönüllü kuruluşlar kriz anında büyük bir coşku ile işe başlarlar. Kriz azalınca bölgeyi terk ederler. Hamilik Okulu Vakfı kurucuları ve gönüllüleri öyle değil. Onlar 4 yıldır büyük bir sabırla ve aşkla çalışmalarını sürdürüyorlar.

Çalışmanın adı "Dibia Bölgesi Şenlendirme Projesi". Dibia, iç savaştan önce Sierra Leone"de sayılı çeltik ekimi yapılan bölgelerden biriydi. Savaş ve ekonomik sorunlar halkın durumunu etkiledi ve tarım havzaları işlenemez hale geldi.

Hamilik Okulu Vakfı mikro kredi desteğiyle yürüttüğü "Şenlendirme Projesi" köylülere unuttukları tarımı yeniden hatırlatıyor. Açlığın ve yoksulluğun azaltılmasına katkı sağlıyor. 7 köyle başlayan proje bugün 53 köye ulaşmış durumda. Gelecek yıl daha fazla ondan sonraki yıl daha fazla… Mütevazı ve istikrarlı.

Çalışmaları mahallinde gördüğümde heyecanlı gönüllülerden Lokman Ökten, M. Furkan Özdil, Turgay Çavaş, Abdullah Çetintaş ve Deamed Amadu Conteh"i tanıdım; umudum arttı.

Ülkemiz, potansiyelinin henüz çok azını kullanabiliyor. Ehil ve fedakâr ellerde küçük imkânların nasıl bir başarı öyküsü oluşturduğuna tanıklık ettim.

Kara kıta şenleniyor.

11 yıl önce
Kara kıta şenleniyor
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu