|
NGO"lar, açık toplum ve siyâset

Hız ve haz çağında dilin başına da gelmeyen kalmadı. Alabildiğine kısıtlandı ve neredeyse iletişimin sonuna geldik. Kısırlaşmanın en esaslı göstergelerinden birisi de, kısaltmalarla alâkalı olduğunu düşünüyorum. Bir tür yeni bilgiçlik ve malûmatfurûşluk tamâmen bunun üzerine kuruluyor (Kısaltma entelektüalizmi). Ne idüğü belirsiz, her biri şerhe muhtaç kısaltmalarla konuşmak bir günlük iktidâr göstergesi. Eskiden anlaşılmazlık ayrıcalığı doktorlarındı. Bunu hukuk dilinin ağdalı Osmanlı Türkçesi olduğu zamanlarda hukukçular izlerdi. Ama burada bahsedilen jargon değil. Jargon nihâyetinde bir emeğin karşılığıdır. Oysa kast edilen yeni söylem bunu gerektirmiyor. Eğer ağzı biraz lâf yapıyorsa, yarım okur bir insanın biraz çalışarak, sâdece tuhaf kısaltmalardan oluşan gizemli bir dil ile, insanların karşısındakileri abandone edip teslim alması işten bile değil. Ekonomi, hattâ spor yorumcuları bile bunun dışında değil. Siyâset alanında ise stratejistler, uluslararası ilişkilerciler şu ya da bu derecede bu söylemle iş görüyorlar. Zâten bu kemirgen basitlemeler sâyesinde, siyaset, spor ve ekonomi hepsi birbirine girmedi mi? Sakallı Celâl"in ünlü aforizmasında olduğu üzere "ancak tahsîl ile hâsıl" olan cehâlet hâlinin en ileri evresi bu olsa gerekir.

Burada üzerinde durmak istediğim iki terim var: NGO"lar ve STK"lar. NGO, mâlûm, İngilizce bir kısaltmadır (Kısaltmalar İngilizce olan daha da ezoterik bir kıvama gelmiş oluyor ve etki sahasını büyütüyor). Aslında bu kelimenin basitçe ifâde ettiği "hükûmetin denetimin dışında olan örgütler"dir. NGO (Non govermental Organizations) deyince herkes bir duruyor ve İngilizce olduğuna göre büyülenip; "Zahâr bir bildikleri var" deyip işin peşine düşmüyor. Derken "bilimsel", "akademik" bir haşmetle bu terimin saltanatı başlıyor. Oysa hükûmet dışı örgütler desek sonuç böyle olmayacak.

STK ise biraz daha mâsum kalıyor. Alt tarafı, "Sivil Toplum Kuruluşları" gibi herkesin anlayabileceği bir açılımı var. Ama STK olarak kullanımı da onu belirsiz ve görece dokunulmaz kılmaya yetiyor.

Her neyse, isterseniz biz biraz da bu işin peşine düşelim. Hemen bu konudaki değerlendirmemin sonuçlarını aktarayım: Bir kere STK"lar sivil toplumu söndüren, onun sivil olgunluğuna hâlel getiren oluşumlardır. "Efendim ben filanca STK"nın mensubuyum" deyip kart uzatan adamlardan köşe bucak kaçıyorum. Bu, aslından sivil toplumun azim ve kararlılıkla siyâsete, özel bir pazarlanması hâlidir. Bu, sivil toplumun kistik patolojisidir. Ben buna "sivil ortodoksi" diyorum. Bu tarz bir ortodoksiyi çoğu kez yerleşik ortodoksiden daha sorunlu bulduğumu yazmışımdır.

NGO"lar yapıları gereği; yâni hükümetlerin denetiminin dışında olmaklıklarıyla bir özgürleşim potansiyeli kazanıyor belki. 80 ve 90"larda bu yolda yapılan yayınlardan ve telkinlerden beynimiz uyuşmuştu. Oysa gördük ki hükûmetlerin ya da siyâsal iktidârların dışına çıkmak nihâyetinde pozisyonel bir durumdur. Bu pozisyonun kesin bir kullanma tâlimatı yoktur. Bu durum NGO"ları kendi başına, üstelik denetimsiz bir güç yapabiliyor.

NGO"lar pek çok köpüklü kavram gibi köpüklü kapitalizmin ürünleridir. Pek çok NGO"nun dünyâ finans kapitalinin fonlamasıyla ayakta kalabildiğini biliyoruz. NGO"ların siyâsal iktidârların ihlal ve karartmalarına karşı bir imkân olduğunu söylemek kolay. Ama bu NGO"ları anjelizmin konusu yapmaya yetmiyor. Dünyâdaki pek çok operasyonun NGO mârifetleriyle güdümlendiğini de biliyoruz. Bu NGO"ların toksik etkileri kendilerine duyulan güveni aşındırıyor. Önümüzdeki yıllarda köpüklü kapitalizmin dönüşümüyle NGO"ların fon kaybedeceğini ve zayıflayacağını izleyeceğiz. Ayakta kalanlar ise daha çok radyoaktif serpintiler halinde yayılan, küresel operasyonların taşeronları olacak gözüküyor. Popper"ın toprağı bol olsun. Ama bu dünyâda "açık toplum" kavramının gönüllü teşhircilik, herkesi teşhire zorlama ve rakibini (avını) "açığa düşürme" tekniklerinin dışında bir anlamı kaldığına inanmakta, artık çok zorlanıyorum.

10 yıl önce
NGO"lar, açık toplum ve siyâset
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu