Tartışmaların en kızgın olduğu bir gün Harrowdown Hill muhitindeki bir tepecikte sol bileğinden kanlar akan cesedi bulundu Dr. Kelly''nin; sindirim sisteminde ağrı kesici Co-Proxamol varlığı keşfedildi. Adlî Tabibin sürdürdüğü araştırmayı yarıda kestirdi yönetim, onun yerine olayı Lord Hutton''a inceletti. ''Hutton Raporu'' adıyla yayımlanan bulgulara göre, Dr. Kelly, sağ eliyle sol bileğini kesmiş ve ilâçla kendini öldürmüştü.
Hükümet Irak savaşı öncesi aleyhte yayınlar yapan, Dr. David Kelly''nin intiharına kuşkuyla yaklaşan BBC''yi de soruşturma konusu yaptı o günlerde, yöneticilerini istifaya zorladı. Eşi ve üç kızı, Dr. Kelly''nin intihar edecek biri olmadığında ısrarlıydılar. Ailenin resmî açıklaması ilginçti: "Bizim babamız evine bağlı bir insandı, işiyle ilişkisi de onur ve her durumda gerçeğe bağlılık üzerine oturuyordu."
Daha ilk günden bir ''farklı'' özelliği daha ortaya çıkmıştı İngiliz bilim adamının: Ortadoğu''yu iyi bilen Dr. Kelly hayatının ileri bir döneminde Bahai Dini''ne girmişti ve "Bizde intihar yoktur" diyen Bahailer, "Kelly intihar etmiş olamaz" iddiasındaydılar…
İntihar kararıyla yanına bıçak ve hap alarak evinden çıkan birinin ölümünden kimsenin sorumlu tutulmayacağına dair bir intihar notu da bırakması gerekmez miydi? Öyle bir notu bulunmadı Dr. Kelly''nin. Tersine, evden çıkmadan önce, kendisi gibi bir bilim adamı olan dostu Alastair Hay''e gönderdiği mesajda, yakında yeniden Bağdat''a gitmekten söz ediyordu. New York Times''tan bir muhabire de o gün mesaj yazmıştı Dr. Kelly, bir yerinde "Pek çok karanlık aktör oyun oynuyor" diyordu…
Yetkililerin ''intihar'' hükmüyle kapattıkları dosyayı Liberal Demokrat Milletvekili Norman Baker açmış. Bir yıl süren araştırmalarının sonuçlarını açıklayan Baker''in kanaati net: İntihar değil, cinayet… "Vücudunda öldürücü miktarda ağrı kesici yoktu; ölüş biçimi de bilinen ve etkili intihar yöntemlerine benzemiyor…"
Adlî Tabip Nicholas Gardiner''in yazdığı bir mektubu da BBC programında açıklamış Baker; mektubunda Lord Hutton''un yürüttüğü soruşturmanın ölüm sebebini tespitte sorunlu olduğunu belirtiyormuş Gardiner… Bir şeyi daha: Hutton''un yetkilerinin soruşturduğu konuda sonuç almak için yeterli olmadığını… "Tanık dinleyemez soruşturma komisyonu, dolayısıyla gerçeklere ulaşamaz" diyormuş 2003 ağustosunda yazdığı mektupta Adlî Tabip Gardiner…
Hükümet Dr. Kelly için neden "Öldürülmedi, intihar etti" iddiasında ısrar edip durdu dersiniz? Hem de, BBC''nin yeni belgeselinde kanıtlarla gözler önüne serilmesi bile gerekmeden, kafası çalışan herkesin, "Yahu, öldürülmüş olması daha akla yatkın" dediği bir sırada?
David Kelly olayının gazete manşetlerine tırmandığı günlerde İngiltere Başbakanı Tony Blair resmî bir gezi için gittiği Japonya''daydı. Otani Otel''de düzenlediği basın toplantısı televizyonlar tarafından bütün dünyaya taşındı. Sözlerine Kelly Ailesi''ne başsağlığı dileyerek başladığı basın toplantısında sıra ''soru-cevap'' bölümüne geldiğinde tam bir şok yaşadı Blair…
Beni en çok güldüren ne oldu biliyor musunuz? Dört yıl önce meydana gelen bir olayın dosyasını ''intihar'' diye alelacele kapatanlar, ortaya dökülen yeni bilgi ve belgeler ''cinayet'' gerçeğini gözlere sokar hale getirince yeni bir tezle kamuoyu karşısına çıkmayı yeğlediler: "David Kelly''i Iraklılar öldürdü" teziyle…
"Ufak at da civcivler de yesin" diyen ''özdeyişimiz'' böyle durumlar için olmalı…