|
Bar fedaisi

İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da, Beytullahim şehrinin hemen güneybatısında küçük bir Yahudi yerleşim birimi yer alır: Nokdim. Yaklaşık 2 bin kişinin yaşadığı, 408 dönüm büyüklüğündeki Nokdim, 1982’de Filistinlilere ait Taku ve Cenata köylerinin işgal edilmesi suretiyle kurulmuştur.


Sadece Yahudilere tahsis edilen yollar sayesinde, Nokdim’den Kudüs’e 20 dakikada ulaşılabilmektedir. Bütün yerleşim birimlerinde olduğu gibi, buranın da çevresi askeri kontrol noktalarıyla, duvarlarla ve dikenli tellerle çevrilidir.

Nokdim’i Batı Şeria’daki diğer 130 işgal yerleşiminden ayıran şey, burada İsrail yakın tarihinin en ırkçı, en öngörülemez, en dengesiz ve en kayıtsız (“kayıt altına almak”taki anlamıyla) adamlarından birinin yaşıyor olmasıdır: Avigdor Liberman. Araplara ve Müslümanlara düşmanlığıyla ün salmış olan bu adamın, işgal edilmiş bir Arap toprağına kurulan yasadışı yerleşim biriminde oturması da, kendi açısından bir tür “tutarlılık” olarak görülebilir.

Avigdor Liberman, 5 Haziran 1958’de, o dönemde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) içinde yer alan Moldova’nın başkenti Kişinev’de doğdu. Yüzde 25’i Yahudilerden oluşan Kişinev’in hareketli ortamında yetişen Liberman, küçük yaşlardan itibaren Siyonist akımın içinde yer aldı. 1978’de İsrail’e göç ederek askerlik görevini yapan Liberman, daha sonra Kudüs İbrani Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümüne kaydoldu. Üniversitede okuduğu yıllarda, Batı Kudüs’teki barlarda fedailik ve bodyguardlık yaptığı biliniyor. Liberman’ın fiziksel güç kullanımı eğilimini tatmin ettiği bir yer daha vardır: Okuldaki Arap arkadaşları. O yılları hatırlayan birçok akranı, Liberman’ın Araplarla sık sık kavga ettiğini anlatıyor.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra İsrail’e akın eden Rus Yahudileri, Avigdor Liberman gibi politik ihtirasları da olan birinin elbette ilgi alanındaydı. Önce Sovyet Yahudileri Siyonist Forumu’nun kurucuları arasında yer aldı, daha sonra da arkasındaki bu destekle politikaya atıldı. 1993-96 arasında, Likud Hareketi’nin genel sekreterliği görevini yürüten Liberman, Benyamin Netanyahu’nun ilk başbakanlığı döneminde, başbakanlık ofisinin yönetimini üstlendi (1996-97). Ardından, 1999’da kendi partisi Yisrael Beyteynu’yu (“İsrail Evimiz”) kurarak, siyasete müstakil olarak devam etti.

2001’den itibaren ulusal altyapı bakanlığı, ulaştırma bakanlığı, başbakan yardımcılığı, stratejik işler bakanlığı, dışişleri bakanlığı gibi vazifeler üstlenen Avigdor Liberman, son olarak, geçtiğimiz 14 Kasım Çarşamba günü istifasını sunana kadar, Benyamin Netanyahu kabinesinde savunma bakanı olarak görev yapıyordu. Zehir-zemberek bir basın toplantısıyla istifasını açıklayan Liberman’ı bu kararı almaya sevk eden şey, İsrail ordusunun Gazze’yi “yeterince” bombalamamasıydı. Liberman’ın bütün ısrarına rağmen, Başbakan Netanyahu’nun Gazze’de gerilimi devam ettirmemeyi seçmesi, savunma bakanının kabineden ayrılmasına yol açmıştı. Bu durum, Liberman’ın, 2005’te dönemin İsrail Başbakanı Ariel Şaron’la yaşadığı ihtilafa benziyordu. Şaron, Gazze’de yaşayan yaklaşık 8 bin 500 Yahudi yerleşimciyi bölgeden tahliye etme kararını aldığında, Liberman öylesine büyük bir tepki göstermişti ki, ulaştırma bakanı olarak görev yaptığı kabineden, Şaron tarafından atılmıştı.

Avigdor Liberman böylece, İsrail tarihinin Filistinlilere karşı en gaddar ve en sert iki başbakanıyla (Şaron ve Netanyahu) bile kavga etmeyi becermiş, bunu yaparken de -iki ihtilafın sebebinin de Gazze politikası olması ilginçtir- onları “tavizkârlıkla ve yumuşaklıkla” suçlamıştı.

Çalkantılı siyasi kariyeri boyunca ağzına geleni söylemesiyle tanınan Liberman (“Mısır’ın Asvan Barajı’nı bombalayalım” - 2001, “Mahmud Abbas, diplomatik bir teröristtir” - 2014, “İsrail vatandaşı Filistinlilerden bize sadakat göstermeyenler, kafalarının baltayla kesilmesini hak ediyor” - 2015, “Netanyahu yalancı, sahtekâr ve düzenbazın tekidir” - 2015), Moldova’dan bagajında getirdikleriyle yerleşimci terörünün saldırganlığını kendi bünyesinde birleştirmiş görünüyor. Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te sayıları 1 milyona yaklaşan yerleşimcilerin karakter yapısı, Avigdor Liberman’ın şahsında, adeta müşahhas hale gelmiş durumda. 1995’te İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin’i “Filistinlilere karşı tavizkâr” olduğu gerekçesiyle öldüren Yigal Amir’in de bir yerleşimci Yahudi olduğunu düşündüğümüzde, Liberman’ın neye ve hangi tabana oynadığı daha da netleşir.

Kasım ayı, Filistin tarihi açısından birbirinden önemli olayların yıldönümleriyle doludur: Balfour Deklarasyonu’nun yayımlanması (2 Kasım 1917), Yitzhak Rabin suikastı (4 Kasım 1995), Yaser Arafat’ın ölümü (11 Kasım 2004), Filistin devletinin kuruluşunun ilânı (15 Kasım 1988), BM’de Filistin topraklarının taksimiyle ilgili ünlü oylama (29 Kasım 1947)… Avigdor Liberman’ın istifası bu listeye eklenecek kadar önemli bir dönüm noktası teşkil etmese de, İsrail toplumsal yapısı içindeki kanser hücrelerini oluşturan ve iç çözülmeyi hızlandırıcı etki taşıyan yerleşimci gerçeğini bir kez daha göz önüne getirmesi açısından dikkate değer.

#Filistin
#İsrail
#Batı Şeria
5 yıl önce
Bar fedaisi
Uzayda vakit nasıl geçer?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir