Uzunca bir süredir tartışılan ve her seçim döneminde farklı veçheleri ile karşımıza çıkan dezenformasyon konusu, ülkeler açısından bir ulusal güvenlik sorununa dönüşmüş durumda. Özellikle istihbari açıdan ciddi sorunlar üreten dijital platformlar, espiyonaj faaliyetleri açısından kritik öneme sahiptir. Son dönemde ABD-Çin ve Rusya-Ukrayna gerginliği üzerinden uluslararası alanda sıklıkla tartışılan enformasyon savaşları konusu, savaşın doğasında yaşanan paradigmatik dönüşümü de göstermektedir.
Doğrudan dijital platformların kullanımı yoluyla manipülatif içerikler üretilmesi hiç kuşkusuz farklı açılardan tahribatlara neden olmaktadır. Örneğin pandemi döneminde Koronavirüs başta olmak üzere sürecin yönetimine dair üretilen dezenformasyonlar, sağlık yönetimi açısından ciddi krizler üretmişti. Bahse konu dönemde, Çin’in Tayvan gerilimini kendi lehine şekillendirmek ve Rusya’nın Avrupa kamuoyunu yönlendirme girişimlerine yönelik iddialar, sıklıkla gündeme geliyordu. Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen ve dönemin Slovakya Başbakanı Peter Pellegrini ile ilgili iddialar en başat gündemler arasında idi.