Eğitimini Kenya, İngiltere ve Kanada''da muhasebe ve finans üzerine tamamlamış.

Kanada''da bir şirkette muhasebe biriminde çalışırken, bir gün şirketin, "Afganistan''da Karaçi şehrinde kısa süreliğine gönüllü olarak insanlara yardım eder misin" teklifi ile şaşırmış.

Eşinin bunu asla kabul etmeyeceğini düşünürken onun, "Hemen git ve oradaki insanlara yardım et" teklifi üzerine kendini Afganistan''daki mülteci çadırlarında bulmuş.

İnsan onuruna yakışmayan yoksul bir hayat süren Afgan mültecileri, onun uyanmasına sebep olmuş.

Burada konuşma yeteneği ile verme gücünü keşfetmiş.

Kendi yaşamını "iş için muhasebe"den "hayat için muhasebe" olarak değiştirmiş ve insanların yaşamında da değişiklik yapmaya söz vermiş.

Ünlü olana kadar ki macerası da uzun ve ilginç.

Ancak bugün dünyada 26 milyon kişiye sunum yapan, kitapları 1 milyondan fazla satan, dünya çapında oldukça rağbet gören bir yönetim danışmanı ve yönetim koçu.

"Vermenin Gücü", "Kalıcı Mutluluk İçin 7 Adım", "Gündelik Hayatta Mevlana ve Sufizm", "Mevlana ve Sufi Gibi Düşünmek", isimli kitapları dilimize de çevrilen bu ilginç adamın ismi Azim Jamal.

Kendisini özünü yaşamaya çalışan, kazandıklarını da mültecilere harcamaya söz veren bir insan olarak nitelediği için "kurumsal sufi" olarak görüyor.

Akbank, Endeavor ve Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), tarafından "Global Girişimcilik Haftası" dolayısıyla Türkiye''ye konferans vermeye gelen Azim Jamal''ı Sabancı Center''de dinledik.

Peki ne diyor Jamal?

İş dünyasına ne öneriyor?

Mevlana''nın "Elimdeki her şeyi kaybettim, ama bu arada kendimi bulmayı başardım" sözlerine atıfta bulunarak, bazen bir şeyleri bulmak için önce başka şeyleri kaybetmek gerekebileceğini söylüyor.

Jamal, bunları 5 başlık altında toplayarak iş dünyasına uyarlıyor:

"Size doğduğunuzda armağan olarak verilen gücü ve yeteneği keşfedin, bunları şirketiniz için kullanın

İşe verme gücü ile başlayın, ne kadar çok verirseniz, o kadar alırsınız.

Ne kadar yükseği hedeflerseniz, o kadar çok yükselirsiniz.

Zor ekonomik şartlara göğüs gererek dayanma gücüne sahip olun.

Ve son olarak, kendinizi yenileyin, ekonomik yükseliş ve düşüşlerde bile hevesle çalışın.

Konferans öncesi katılımcılara değişik spor hareketleri yaptırarak sunumuna başlayan Jamal''a göre sahip olduğumuz güç içimizde gizli.

Dünyada bize benzeyen ikinci bir kişi yok, hepimiz benzersiziz ve özeliz.

İslam''a göre de insanoğlu yeryüzünde yaratılanların en şereflisi değil mi.

(Ancak kendi iradesi ile yeryüzünün en şerefsizi de olabiliyor)

Jamal''ın parmak bastığı noktalardan biri de bu.

O yüzden, insanın dışsal gücünün (makam, zenginlik vb) geçici ve ezici, içsel gücün ise kendine ve başkalarına güç verdiğini söylüyor.

"Gerçek güç kendiniz olabilmektir, o zaman kendi kişisel markanız oluşur" diyor.

Küresel krizin açgözlülükten kaynaklandığının ortaya çıktığını ileri süren Jamal, insanlarda verme özelliğinin kalkmasıyla bencilliğin arttığını buna bağlı olarak da ahlaki değerlerin azalmasıyla bereketin kalktığına dikkat çekiyor.

Yazıyı Jamal''ın şirket sahiplerine yaptığı uyarısı ile noktalayalım;

Kriz de olsa her mevsimde hep en tepedekiler güvenemezsiniz.

Şirketi yönetmek için orta ve alt kademedekileri de işin içine katmanız lazım.