|
Çay, sigara ve kitap tiryakiliğinde son durum

Türk devletlerinde kımız içilir yani kısrak sütünün fermante edilmesiyle oluşan bir içecek.

İngiltere"de sütlü çay içilir.

İspanya"da Chufa (Yer bademinden üretilir).

İrlanda"nın Irish Breakfast Tea"si

Kore ve Çin"in yeşil çayı

Kenya"nın Chaisi ve Tarçınlı sütlü çayı ve ekşimiş sütten yapılan maziwa lala"sı.

İsviçre"nin Rivella"sı

Hırvatistan"ın meyveli şerbet ve mineralli suyu

Senegal"in Bissap"ı

Hindistan"ın Lassi"si, (Tuzlu ayranın daha katısı ve şekerle tatlandırılmışı)

Ukrayna"nın Uzvar"ı (Kuru ve yaş meyvelerden elde edilir)

Bulgaristan"ın bozası

İtalya"nın Espresso ve sıcak çikolatası

Fas"ın nane çayı

Kazablanka"nın badem sütü

Mısır"da Kahire"nin kakuleli kahvesi

Japonya"nın ochası vardır.

*

Bu ülkelerin hiç biri çay tiryakiliğinde Türkiye"nin eline su dökemez.

Biz çay deyince aynı zamanda aklına sigara gelen dünyada belki de tek milletiz.

Çay, sigara ve kitap tiryakiliği gençliğimizin olmazsa olmaz üçlüsüydü.

Üniversite yıllarında sınav döneminde bile bir gecede 300 sayfalık kitapların iki demlik çay ve paket paket sigaralarla tüketildiğini hatırlıyorum.

Hatta Nur cemaatleri (Gülen cemaatini kastetmiyorum), "Onlar kırmızı kitap okur, kırmızı çay içerler" sözü ile tanınırlar.

*

Bu ayrılmaz üçlü ile ilgili son veriler nasıl bakalım:

Bu yılın Ocak ayında yayımlanan kitap sayısı 2013"ün aynı dönemine göre yüzde 15 artarak, 24 milyon 276 bin 56"ya ulaşmış.

173 ülke arasında 86"ncı sıradayız.

Kitap okumada batının çok gerisinde kalsak da kitap sayısındaki bu artış umut verici.

Sigarayla mücadelede Dünya Sağlık Örgütü tarafından örnek olarak gösterilen Türkiye"de 2 milyondan fazla kişinin düzenli sigara kullanımını bıraktığı söyleniyor.

Yalnız ben bu kadar iyimser değilim.

Bunların bir milyonunun her sokak başına açılan tütün satan dükkanların müşterileri olduğunu düşünüyorum.

Bana göre, sigara ile çay tiryakiliği birbirine paralel.

Biri azalıyorsa diğerinin de azalması gerekir.

Birinin tüketimi azalırken diğerinin tüketimi artıyorsa ortada bir yanlışlık vardır kesin!.

*

Dünya sıralamasında ilk altı üretici ülke Çin, Endonezya, Hindistan, Kenya, Sri Lanka ve Türkiye.

Almanya, İngiltere, Hollanda ve Belçika gibi ülkeler hiç çay üretmedikleri halde ithal ettikleri çayları işleyip doğrudan ihraç ederek bu pastadan paylarını alıyorlar.

Bugün 30"u aşkın ülkede çay yetiştiriciliği yapılıyor.

Dünyada yıllık kuru çay üretimi 3 milyon 250 bin ton.

Dünyada yıllık çay ihracatı 2 milyon ton, çay pazarı 18 milyar dolar.

Türkiye 213 bin ton üretimle en büyük beşinci çay üreticisi.

Dünya üretiminin yaklaşık yüzde 6"sını karşılıyor.

*

Günlük 245 milyon bardakla çay tüketiminde tüm ülkeler içinde 1. sıradayız. Nüfusun yüzde 96"sı her gün çay içiyor.

Yıllık 225 bin ton çay tüketiyoruz.

Bunun 20 bin tonluk kısmı kayıt dışı yabancı kaynaklı çaylar.

Türkiye geçen yıl 213 bin tonluk çay üretmesine karşın,146 milyon 674 bin dolarlık da kahve, çay, paraguay çayı ve baharat ithal etti.

Ürettiğimiz çayı tükettiğimiz yetmemiş 147 milyon dolarlık da dışarıdan gelen çay ve kahveyi içmişiz.

Kadim dostum Harun"un gazetedeki işinden evine gece yarısı döndüğünde orta boy bir demlik çayla açılmamış sigara paketini 3 saatte tükettiğini söyleyeyim de siz çayın ve sigaranın tiryakiliğinin nasıl tavan yapılabileceğini anlayın.

Günün sözü: Yalancılık; meslek dalı olarak ilan edilmeli artık, çünkü çok fazla ustası var.
Honore De Balzac
10 yıl önce
Çay, sigara ve kitap tiryakiliğinde son durum
Yine mi aynı mesele?
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim