İş yerleri, “tehlikeli”, “çok tehlikeli” ve “az tehlikeli” olarak sınıflandırılıyor.

Tehlikeli ve çok tehlikeli iş yeri sayısı yaklaşık 680 bin.

1 Ocak 2014’ten yani yasanın tam anlamıyla yürürlüğe girdiğinden bugüne yaklaşık 205 bin işyeri, iş güvenliği veya iş sağlığı uzmanından hizmet alımı konusunda sözleşme yapmış.

470 bin iş yerinde halen iş güvenliği ve iş sağlığı uzmanı yok.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in verdiği bilgiler böyle.

Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın verdiği bilgilere göre ise Türkiye’de 11’i kamu, 193’ü özel sektör olmak üzere 204 yeraltı maden işletmesinde kömür üretimi yapılıyor.

***

2014’ün sekiz ayında bin 270 işçi yaşamını yitirmiş

Hayatını kaybeden işçilerin 325’ini maden, 227’si inşaat, 162’si tarım ve 92’si taşımacılık iş kolunda çalışanlar.

Türkiye’de ölümle sonuçlanan iş kazası oranları 100 binde 20,5.

Norveç, İsveç, İsviçre ve Danimarka gibi ülkelerde 100 binde 2’nin altı.

Avrupa’da iş kazaları ve işçi ölümlerinde birinci sıradayız.

***

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri İstanbul Mecidiyeköy’de, inşaatı devam eden Torun Center rezidansında, firmanın, işçilerin kıdem tazminatından, fazla mesailerine, fazla çalışma ücretlerinden genel tatil günlerinde çalıştırılmalarına kadar bir dizi eksikliği daha ortaya çıkardı.

Ne zaman?

Geçen 6 Eylül cumartesi günü 19.30’da işçilerin bulunduğu asansör 32’nci kattan zemine düştükten sonra.

***

İstanbul Mecidiyeköy’de, inşaatı devam eden Torun Center rezidansında 3 temel ihmal saptandı.

1-Asansörü en üstte durdurmaya yarayan bir yerde ‘son nokta’ olarak kabul edilen bölümde yer alan ‘stoper’ parçaları takılı değildi.

Raylardan bir bölümü çıkan asansörü, üzerindeki yükle taşıyamayan dişliler de kırıldı ve asansör 32’nci kattan zemine çakıldı.

2-Yük taşıyan asansörler ile işçileri taşıyan asansörlerin ayrı olması gerekiyordu ancak burada tek asansör vardı.

3-Asansörü kullanan operatör işçi, 5 gün önce çalışmaya başlamış. Yani deneyimsiz.

Bu büyük hatalar ne zaman saptandı?

Asansör 10 işçiye mezar olduğunda.

***

Dün bir asansör kazası daha oldu.

Geyve Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin asansörü düştü.

Asansörde yaralanan 7 öğrenci şanslıydı.

Çünkü okul 3 katlıydı.

Okul 3 katlı değil de 10 katlı filan olsaydı muhtemelen bugün cenazelerini kaldıracaktık.

***

Maden sahipleri ne yaptı?

Bir süre önce hükümet tarafından bir torba kanun çıktı.

Ocaklarda çalışan işçilerin sosyal hakları, iş güvenceleri ve mesaileri ile ilgili iyileştirme getiren torba kanun yürürlüğe girince maden sektöründe ne gibi değişiklikler oldu?

İşveren “Maliyetlerim çok arttı. Ben bu sosyal haklarla, bu iş güvenceleriyle, bu maaşlarla çok kazanamam” dedi.

Ve göstermelik bir kaç ocağı kapattı, işçiyi de kovdu.

Devletin çıkardığı kanunlara uymayacağını resmen ilan etti.

Üstelik “Devlet maden işçisinin haklarını iyileştirdi, maliyetlerim arttı” bahanesiyle kömür fiyatlarına da yüzde 10 zam yaptı.

***

İşçiler ne yaptı?

İşsiz kalınca daha düşük ve daha ağır işe razı oldu, belki sigortasız işçiliğe bile boyun eğdi.

Mühürlenen maden ocağına bile girdi maden işçisi.

(Edirne’de 3 işçinin yaralandığı maden ocağı gibi)

Çünkü işsiz kalmak daha kötüydü.

Evde ekmek bekleyen bir eş, okul harçlığı bekleyen çoluk çocuk vardı.

***

Devlet ne yaptı?

Bu süreçte işvereni takip etti mi, denetledi mi, uyardı mı, seyretti mi?

Bilmiyoruz.

***

Dünyada ters şeyler arttı sanki.

IŞİD, din adına kafa kesiyor.

Öcalan barış güvercinleri uçuruyor.

Deniz Seki “Günah keçisiyim” diye ağlıyor.

Faize helal kazanç, rüşvete hediye deniyor.

Erdem salaklık, üçkağıtçılık akıllılık oluyor

“Güneş batıdan doğunca kıyamet başlayacak” derken acaba o bir benzetme miydi.

Yoksa bu terslikler mi kastediliyordu?