|
Hazin biten uçak maceramız
Türkiye'nin yerli uçak girişimi epey eskiye dayanıyor.

Eskiye dediğim cumhuriyetin ilk yıllarına.

O dönemde kurulan
uçak fabrikasına
devlet sahip çıksaydı, bugün Türkiye belki de uzaya ilk giden ülke olacaktı.

Belki de
havacılıkta
bir numara olacaktı.

Karayolu yapılmadan uçuşa geçen dünyada ilk ülke olacaktık.

Ama olmadı.

Neden olmadı?

Hikayesini anlatalım:

*

Cumhuriyet döneminde havacılık çalışmalarının ilk bilinen ismi
Vecihi Hürkuş
.

Vecihi Hürkuş ilk Türk tipi uçağı
Vecihi K-6
'yı inşa etti.

7 Eylül 1925 tarihinde Kayseri'de Tayyare ve motor Türk Anonim Şirketi (
TOMTAŞ
) ve fabrikası kuruldu.

Alman Junkers Uçak fabrikası lisansı ile Milli Savunma Bakanlığı ortak üretim yapmaya başladı.

Vecihi Hürkuş Tomtaş fabrikasında görevlendirildi. Ama Tomtaş bir yolsuzluk olayına karıştı ve 1928 yılında iflas etti.

*

Selahattin Alan Türkiye'nin ilk uçak mühendislerinden.

Eskişehir'deki Türk Hava Kuvvetlerinin atölyelerinde çalışırken Nuri Demirağ ile tanıştı ve ortak çalışmaya başladı.

Nuri Demirağ
kağıt ve sigara kağıdı ticareti ile başladığı iş hayatına daha sonra demiryolu müteahhitliği ile devam etmiş olan ve havacılık alanına yatırım yapan çok başarılı girişimci bir iş adamıydı.

Nuri
Demirağ ile Selahattin Alan Beşiktaş'ta Hayrettin İskelesi'nde, bugün Deniz Müzesi olarak kullanılan yere modern bir uçak fabrikası kurdu.

Burada ürettikleri uçak 6 yolculu Nu. D. 38 tek kanatlı, 1.000 km menzilli uçaktı. 5 bin 500 metreye kadar tırmanabiliyor, saatte 325 km. hız yapabiliyordu.

2. Dünya Savaşı'nın ünlü uçağı
Dakota'
lar ise ancak 3500 metreye tırmanabiliyor ve azami 250 km hız yapabiliyordu.

Mısır'dan
gelen bir askeri heyet, Beşiktaş'taki Nuri Demirağ uçak fabrikasını inceledi ve uçak sipariş etti.

Özellikle Nu.D. 38'in yapılması dünya uçak sanayicilerinin dikkatini tepkisini çekti.

*

Sonra ne oldu?

Türk Hava Kurumu
Nuri Demirağ'a 10 eğitim uçağı ve 65 planör siparişi verdi. Nu. D.36 adı verilen eğitim uçağı kontrol uçuşu sırasında Eskişehir'de kaza geçirdi, pilotu ve uçağın tasarımını yapan
Selahattin Alan
kazada vefat etti. Bu olay üzerine 1 Mart 1939'da Türk Hava Kurumu eğitim uçaklarının siparişini iptal etti.

Türk Hava Kurumu'nun bu tavrı Nuri Demirağ'a uçak sipariş etmeye hazırlanan yabancı ülkelerin de siparişlerini durdurmalarına sebep oldu.

Demirağ'ın o dönemde çabaları sonuçsuz kaldı. Bütün yatırımlar çöpe gitti.

Cumhurbaşkanı İnönü ve yetkililere yalvarması yetmedi. Mahkemelerden de olumsuz sonuç çıkınca herşey bitti.

Beşiktaş'taki
uçak fabrikasının yerine bugünkü
Deniz Müzesi
, Yeşilköy'deki pilot okulu ve tamirhane yerine de bugünkü Atatürk havalimanı yapıldı.

Bu iki karar, Türkiye'nin havacılık hayallerini bitirdi.

*

O dönemle ilgili Eski İstanbul Milletvekili
Ufuk Uras
'ın babasının ilginç bir hatıratı var. Onu da aktarayım:

Yıl 1944
... Havaalanı ve uçuş okuluna Cumhurbaşkanı İsmet İnönü gelmiş.

İşte
Kemal Uras
, babasına yazdığı ve “Hayat Bir Tecrübedir” kitabına giren mektupta o günü şöyle anlatıyor:

İnönü: Nuri Bey, daha ileriye gitmek için niçin devletle işbirliği yapmıyorsunuz?

Demirağ
: Devlet mensupları benden rüşvet istiyorlar.

İnönü
: İspat eder misin?

Demirağ
: İspat ederim.

Demirağ
, müsaade ederseniz evrakları getireyim diye yazıhaneye geçti.

İnönü yanındaki zevata dönerek,

-
Zenginliği başını döndürdü
. Havaalanını istimlâk edin. Uçakları sattırmayın.

Nuri Bey içeriye girdiğinde, İnönü ayağa kalkmış. Kapıdan çıkarken karşılaştılar. Bir şey söylemeden otomobiline binerek ayrıldılar.

*

26 Mayıs 1944
yılında ilk yerli “Nu.D-38” uçağı İstanbul-Ankara seferini yapmıştı. Yani bundan 71 yıl önce.

Ne kadar geriye düşmüşüz değil mi?

Günün sözü

Korkunun kaynağı gelecekte yatar. Kim gelecekten kurtulmuşsa, korkacak hiçbir şeyi yoktur.

Milan Kundera
#yerli uçak
#Ufuk Uras
#Kemal Uras
#Hayat Bir Tecrübedir
9 yıl önce
Hazin biten uçak maceramız
Bir suikast, bin bir ittifak
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..