Ramazan ayı hem yoksulların hem de zenginlerin yüzünü güldürdü.

Hayır ve yardımlaşmada daha hızlı koşulan Ramazan ayını uğurlarken inşaallah içimizdeki yardımlaşma ve paylaşma duygusunu da uğurlamayız.

Çünkü oruçlunun açlığı bir ay ile sınırlı olurken yoksulun açlığı sürekli.

Oruçlu açlığa iftar saatinde yemek yiyeceğini bilme duygusuyla dayanırken yoksulun öyle bir lüksü yok.

Ramazan Bayramı ile yoksullara “Nerede kalmıştık” dedirtmeyelim.

Gösterişten uzak ancak özendirici bu tür yardım faaliyetlerinin bundan sonra da sürdürülmesi gerekiyor.

Son yıllarda artan hayır yarışı, kumanya sektörünü büyük bir pazar haline dönüştürürken durgunluktan şikayet eden gıda sektöründeki şirketler elde ettikleri cirolarla rahatladılar.

Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis''e göre sektörün son 4 yıldaki büyüme oranı yüzde 40''a ulaşırken büyüklük de 50 milyar YTL''yi buldu.

Kumanya ile uğraşmak istemeyen birçok şirket alışveriş çeki vermeyi tercih etti.

Geçen yıla oranla yüzde 20 arttığı ifade ediliyor.

Bu yıl Filistin, Lübnan ve Afrika gibi Müslüman nüfusun olduğu muhtaç bölgelere yapılan gıda yardımları da ciddi artış gösterdi.

Türk ekonomisi her ne kadar ciddi bir iyileşme gösterse de ülkemizdeki yoksul insan ve aile sayısı hâlâ çok yüksek.

Özellikle büyük şehirlerde kalabalığın arasında kaybolmuş yardım istemeyecek kadar da onurlu muhtaç nice ailelerin var olduğunu biliyorum.

Havaların hızla soğumaya başladığı bu aylarda bu insanları bulup ekonomik hayatın içine üretici veya tüketici olarak sokmamız gerekiyor.

Türkiye''de gıda sektörünün büyüklüğü 65 milyar dolar civarında.

Bu pastayı büyütmenin hayırlı bir yolu da kazancımızı yoksulla paylaşmak.

Yoksulun hakkını veren zengin, hem parasını aklamış olacak hem de piyasaya para girmesine neden olduğu için alışverişi canlandıracak.

Hayırlı kazançlar.

Şirketler sosyal sorumluluk projeleri ile kültürel mirasa büyük katkı sağlıyor. Merhum Sakıp Sabancı''nın vasiyeti üzerine, geçen yıl ilki verilen “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü"nün bu yılki konusu, "Balkanlar ve Ortadoğu''da Osmanlı Mirasına Dair Algılama" olarak belirlendi. Ödül, Türk ve İslam Sanatı, Türkiye''nin Tarihi, Ekonomisi, Sosyolojisi gibi alanlarda veriliyor. İngilizce yazılması istenen araştırmayla ilgili ayrıntılar Sabancı Üniversitesi''nin internet sitesinden öğrenilebilir. Ben ödülleri söyleyeyim. Birinciye 20.000 ABD Doları, ikinciye 10.000 ABD Doları ve üçüncüye 5.000 ABD Doları.

Şirketler tarafından organize edilen ekonomi basınına yönelik geziler her zaman tartışma konusu oluyor.

Götürdükleri gazetecilerin bütün masraflarını üstlenen şirketler haklı olarak bunun karşılığını haber olarak görmek istiyor.

Ancak bazı gezilerin tek amacı gazeteciyi minnet altında bırakarak haberi olduğundan fazla büyük ve abartılı girmesini sağlamak.

Örneğin Finansbank''ı satın alan Yunan firmasının Türk gazetecileri Atina''daki merkezine götürmesi ile geçen hafta Oyak Holding''in Erdemir gezisi.

Ancak bazı meslektaşlarımın Finansbank''ı alan Yunan firmasının Yunanistan''daki merkez binasında Türk askerini kötü gösteren tablolara sessiz kalması ile Oyak Holding tarafından Erdemir''e götürülen gazetecilerin orada eski yönetimin bölgedeki camilere yaptığı yardımdan duydukları rahatsızlıkları olduğu gibi yansıtmaları hoş olmadı.

Yeni yönetime hoş görünmek için değerlerimize saldırıyı hoş görmek de eski yönetime sövmek de gerekmez.