|
Cihat Yaycı Paşa istifa etmemeliydi

Darbe iddialarının ve imalı FETÖ iddialarının hedefinde bu kez Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar var. AK Parti içinde fitne ve fesat çıkarmaya, üst düzey yöneticileri birbirine düşürmeye yönelik dış merkezli bir plan aylar önce uygulanmaya başladı. CHP’nin üst düzey yöneticilerinin Başkan Erdoğan’ı hedef alan hadsiz söylem ve hakaretlerinin darbe söylem ve imalarının arkasında bu planın uygulanması yatıyor. Neredeyse haftalardır, “TSK içinde FETÖ’cüler mi yoksa Kemalistler mi darbe yapabilir” tartışması medyada devam ediyor. Ancak bu kez AK Parti içinde karşılıklı güvensizlik yaratacak üst yöneticileri birbirine girmiş gibi gösterecek manipülatif psikolojik harp yöntemleri uygulanması söz konusu. Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok yakın isimlerden 26. dönem AK Parti Milletvekili Metin Külünk’e ait olduğu iddia olunan Türk bayraklı sembollerle atılan tweetlerde “dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve yine o dönemin kuvvet komutanlarını ima eden mesajlarda 15 Temmuz Darbesi içinde bu komutanların da olduğu, Cumhurbaşkanımız’a havada yapılması düşünülen suikastı gerçekleştiremeyeceklerini anlayan komutanların bir şekilde kendilerini esir duruma düşürdükleri” iddia edilerek “Darbe planı hala işliyor. Biz onları takip ediyoruz. Onlar da takip edildiklerini biliyorlar” şeklinde sahte hesaplar üzerinden kumpas tweetler atıldı. Bu Metin Külünk üzerinden 15 Temmuz’un yalnızca FETÖ tarafından değil emir komuta zinciri içinde yapılığı algısını yaratma amaçlıdır. Ve dış kaynaklı bir operasyondur. Peki bu tweetleri hakikaten Metin Külünk’ün atmamış olduğu kanaatine nereden vardım. Sayın Külünk ile görüşmedim. Ancak Metin Külünk’e ait olduğu iddia edilen kumpas mesajların tarihi 11 Mayıs 2020. Peki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun darbe tartışmasıyla ilgili, “Darbe söz konusuysa alsın Hulusi Akar’ı, başka birini getirsin. Darbeyi engellesin” açıklaması da aynı tarihte, 11 Mayıs 2020’de. Çeşitli arama motorları ile yaptığım araştırmada Metin Külünk ile ilgili böyle bir habere rastlamadım. Bu tweetleri Metin Külünk atmamışsa kim kurguladı acaba? Sakın “CHP Bir Siyasi Partiden Ziyade Demokrasiyi Yok Etme Örgütü mü” başlıklı köşe yazımda belirttiğim CHP’nin kapalı internet sistemi CHP net üzerinden sisteme üye olan gönüllülere (trol) yasa dışı görevler verildiği bölüm olmasın? Zira sosyal medyada hedef gösterilen kişilere yönelik iftira, hakaret ve itibar suikastlarının bu sistem üzerinden yapıldığı konunun uzmanı yetkililerce belirtiliyor. Bu kumpas haber sonrası MSB Hulusi Akar’ı hedef alanlar kendisini açık veya ima yoluyla FETÖ’cü olmakla suçlayanlar maalesef arttı. Mantıklı düşünürsek Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz’da kendisini ve ailesini öldürmek isteyen bu terör örgütünün bir ismini özellikle de en üst düzey askerini terfi ettirip MSB yapar mı, yapmaz. 22 Aralık 2019 yılında Gölcük Tersane Komutanlığı’nda yaptığı konuşmada Tümamiral Cihat Yaycı’yı isim vererek onore eden Cumhurbaşkanı bugün günümüzde neden sildi. Diyelim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan İsmail Metin Temel ve Zekai Aksakallı paşaları Hulusi Akar’ın isteği doğrultusunda gözden çıkardı. Bu iddiayı öne atanlar Sayın Cumhurbaşkanı’nı şüphesiz yakından tanımıyorlar. Yaklaşık 14 yıldan beri devletin en üst katlarında görev yapan Erdoğan’ın Tümamiral Cihat Yaycı’ya yönelik bu davranışının altında paşanın bir siyaset mekanizmasına çok yakın olmasının ve kendisine isnat edilen suçlamanın derecesi ile alakalı olduğunu düşünenlerdenim. Yaycı Paşa ile ilgili haberleri nereden, hangi kaynaklardan temin ettiğimizi bir düşünün. Bugün Yaycı Paşa’ya isnat edilen suçlamaları biz nereden biliyoruz? Paşa’nın kendi açıklamalarından. Savcılık veya devlet içinden şu ana kadar bir açıklama yapıldı mı? Hayır. Bugün MSB Hulusi Akar’ı kıyasıya eleştirenler aynı zamanda MSB’nın kurumsal kimliğini de eleştirdiklerini unutmasınlar. Türkiye’de bu çatışma ve gerginlik ortamları başta PKK, FETÖ, DHKP-C başta olmak üzere terör örgütlerinin işine yarar. Cihat Yaycı ve Fetömetre üzerinden FETÖ ile mücadele bitti değerlendirmesi yapanlar çok yanılıyorlar. Yaycı’ya yapılan bir haksızlık hukuksuzluk varsa bunun çözümü, istifa için bekleyenler var şeklinde devleti tehdit etmekten geçmez. Onun için Yaycı’ya neden istifa ettiğini sormuştum. Zira istifa hem kendisini hak aramakta zora soktu hem de Cumhurbaşkanı’na ideolojik olarak diş bileyenlere eleştiri sınırlarını aşan bir alan açtı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasını bekleyip ona göre tavır almak işin en doğrusu sanırım. İtidal şart!


#FETÖ
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#DHKP-C
#PKK
4 yıl önce
Cihat Yaycı Paşa istifa etmemeliydi
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle