|
Tarımı planlamak; sözleşmeli üretim

Tarım sektöründe bir planlama sorunu olduğu uzun yıllardır konuşulagelir. Bu sorun, stratejik ürünlerin pazarda çıktı açığı oluşmayacak kadar hazır bulunması ve eş anlı olarak ürün fiyatlarının anlamlı seviyede kalması bileşenlerinden oluşur.

Çoğu seneler ya ürün miktarında ya da emeğini, enerjisini, sermayesini sürece katan çiftçinin hakkını alması noktasında piyasa dengesizdir.

Bu dengesizliklerin yaşanmaması içinse sözleşmeli üretime başvurulur. Sözleşmeli üretim ürün fiyatının önden tayin edilerek alım-satım taahhüdü verilmesi şeklinde işler. Uygulamada kullanılacak girdi alıcı tarafından üreticiye verilir. Aktarılan bu girdiler borç kaydedilir. Çoğu seferinde de piyasa fiyatı sözleşme fiyatını tutmaz ve akit bozularak borç faizli olarak tahsil edilir.

Çünkü fiyat tayin etmek illa ve ancak ya alıcının ya da satıcının mağduriyeti sonucunu verir. Çünkü tayin edilen fiyat piyasada oluşacak fiyat ihtimallerinden sadece birisidir. Piyasada fiyat, akit fiyatından düşük oluşunca alıcılar genelde vazgeçmez. Fakat tam tersinde piyasa fiyatı, akit fiyatından yüksek oluşunca üreticiler sözleşmeden vazgeçme eğilimindedir.

Bu sözleşmelere fiyat tayin etmektense hasat paylaşımlı olarak düzenlemek sorunu giderebilir. Yani alım-satım sözleşmesi yerine ortaklık sözleşmesi şeklinde üretimi planlamak mümkündür.

Hasat paylaşımlı yöntem kamunun atıl arazileri için de kullanılabilir. Kamunun atıl arazileri kiralanmak yerine hasat paylaşımlı olarak stratejik ürünlerin elde edilmesi için çiftçiye ektirilebilir. Girdiler bedelsiz olarak sağlanır ve stratejik ürünler kamunun piyasa yapıcı kullanımı için güç sağlar.

Çiftçiye son dönemde müjdesi verilen kamunun atıl arazilerinin, mülkiyeti belli süre sonra devredilmek üzere kiralanması ise stratejik bir hata olabilir. Kamunun ekilebilir arazileri elden çıkarsa orta vadede daha büyük boyutlu bunalımlar karşısında kullanılabilecek az sayıdaki çözüm enstrümanından en önemlisi elden gitmiş olacaktır.

Türkiye’de, sene başından bu yana hiç olmadığı kadar heyelan gerçekleşti. Dünyanın birçok yerinde yaz yangınları erken başladı. Şimdiden aşırı sıcaktan sellerden, başka afetlerden kriz yaşayan büyük tarım ülkeleri olduğunu biliyoruz.

Yarın ne getirecek bilmiyoruz. Kamu mülkleri önümüzdeki yıllarda kritik rol oynayabilir.

Tarımda ana kalem giderleri görebileceğiniz bir tablo ekledim. Bir tablo da bu seneki ekin dönemi maliyetlerini, dekar başı hasat potansiyelini ve bugünkü yaklaşık ürün fiyatlarını göstermek için ekledim. Çiftçi için hasat paylaşımının girdi transferiyle gerçekleştirilmesinin ne denli kritik olabileceği tablodan anlaşılabilir.

KONUT YERİNE TEKNOLOJİYİ PLANLAMAK; YASTIKALTI VARLIKLAR

Çok fazla sayıda kişi yastıkaltından alacağı konutu planlıyor. Fakat gerçekteyse plansızlığı planlıyor. Çünkü onların bu planından TOKİ habersizmiş gibi yapıyor.

TOKİ tek bir çağrı ile nerede, ne kadar konut üretmesi gerektiğini, bunları hangi dezenflasyonist yapıda gerçekleştirebileceğini tespit edebilir.

Mesela konut bedelinin yarısını döviz, altın cinsinden teslim edenlere kalanı vade farksız taksitle olacak şekilde üreteceği konutları sunabilir.

Böylece hem kaynak problemi olmayacaktır. Hem her seferinde on kat talep almak yerine kesinleşmiş bir talep elde edecek ve buna göre imalatını planlayabilecektir. Hem tasarrufları sisteme kazandırarak ekonomide rahatlama sağlayacaktır. Hem de devam edecek taksit ödemeleriyle sonraki imalatını sürdürülebilir şekilde devam ettirebilecektir. Yastıkaltını da her defasında boşaltacağı gibi yastıkaltına girişin de önünü kesecektir. Hatta düzenleme yapılması halinde aynı yöntemi herhangi bir müteahhit de uygulayabilir.

Bu tekrar edegeldiğim bir öneridir ve son açıklanan konut paketinde TOKİ'siz biçimde faizli bir uygulama olarak da karşılık bulmuştur. Bu yüzden gündeme yeniden aldım. Türkiye’nin daha iyisine ihtiyacı var. TOKİ gibi kendi derdini çözebilecek kurumlara aktarılması planlanan kaynağın teknoloji yatırımlarına yönlendirilmesi daha faydalı olacaktır.

Türkiye, tüm dünya ekonomide büyük bir dönüşümün arifesindeyken kur kaynaklı handikaplar içinde. Dijitalleşmenin ve teknoloji yatırımlarının döviz cinsi maliyetleri, start-uplar için katlanılmaz seviyelere ulaştı. Kamunun, ileri teknoloji yatırımları için kaynak aktarması belirleyici olabilir. Böylece yetişmiş insan kaynağı göçünün önüne geçilebileceği gibi Türkiye bölgesinde bir teknoloji üssü olmaya doğru ilerleyebilir.

#TOKİ
#tarım
#kamu
2 yıl önce
Tarımı planlamak; sözleşmeli üretim
Zamanda ve mekânda bir uyanış: Sîdî Ukbe Ulucamii
19 Mayıs’a 10 gün kala…
Uluslararası doğrudan yatırımları çekmek
Enflasyon, döviz kuru beklentileri ve CDS
İsrail ve Batı’nın çifte standardı