|
Ahlâksızlığın dibini buldunuz! Kıyametiniz yakındır!

Böylesi bir ahlâksızlıkla ilk defa karşılaşıyorum.

"Şebeke" medyası, "Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan"ın yalan haberi çok fena yakalandı. Uganda"daki Türk okullarını karalayayım derken kendini rezil etti" diyerek beni "yalan haber mimarı" ilan etti ve klonlanmış, sürü mantığıyla hareket eden ruhsuz twitter savaşçılarını baltalarına sarılmaya davet etti!

Bir yerden düğmeye basıldı ve sürüler hâlinde saldırıya geçtiler!

SÜRÜLER HÂLİNDE SALDIRIYA GEÇTİLER!

Bu kadar ahlâksızlığa pes doğrusu! Ben yalan söyleyecek adam mıyım! Hiç mi Allah"tan korkmuyorsunuz siz!

Ben, her ne suretle olursa olsun, okulları veya cemaati ya da hoşlanmadığım birilerini karalamak için kalem oynatacak, yalan söylemeye kalkışacak, kalemini "satacak" pespaye bir adama benziyor muyum?

Allah"tan korkmuyor musunuz siz?

Gerçekten korkulur sizden!

Beni yalanla, dolanla, kaset şantajlarıyla, fişlemelerle, iğrenç dinlemelerle ilkel bir saldırıya geçen, küresel şer güçlerin ve şebekelerin şebekliğini yapan şebekenizin adamlarıyla karıştırdınız galiba!

Sizi muhatap alıp da size cevap vermek bile züldür benim için!

Ama "vur-kaç" taktiğiyle yaptığınız saldırı öylesine iğrenç ki, bu iğrençlik karşısında sessiz kalmam imkânsız!

VURUN ABALIYA!

Hâdiseyi biliyorsunuz: Uganda"dan önemli kanaat önderlerinden Dr. Şeyh Anes Abdunoor Kaliisa"yla görüşmüştük Uganda ziyaretimiz sırasında.

Cemaatin okullarıyla ilgili söylediği tek bir cümleyi yazıma almıştım: "Bu oluşumun okulları, Uganda şartlarında çok pahalı olan okul paralarını ödeyemedikleri için bizim çocuklarımızı kaldırıp atıyor. Hıristiyanları bağrına basıyor."

Yazdığım bu sadece.

Ama yazdığım, bana söylenenlerin sadece bir cümlesi. Daha neler neler söyledi hem Kaliisa hem de konuştuğumuz diğer entelektüeller, kanaat önderleri. Fakat ben daha fazlasını yazmaya gerek duymadım.

BİLDİKLERİMİ YAZSAYDIM, SOKAĞA BİLE ÇIKAMAZDINIZ!

İnanın birinci el kişilerden duyduklarımı yazsaydım, yer yerinden oynardı.

Mesela şebeke"nin okullarındaki seks skandalını yazmayı kendime yediremedim!

Peki, böyle bir durumda siz ne yapardınız, söylemek bile gerekmiyor, değil mi? Yapmadığınız iğrençlik kalmazdı!

Masum insanları, özel, masum konuşmalarını şantaj olarak kullandığınızı düşününce böylesine iğrenç bir skandalı yakalıyor olsaydınız, yapacaklarınızı tahayyül bile edemiyorum!

Bu konuda daha fazla konuşmak ve Uganda"lıları buradaki çatışmaya malzeme yapmak istemiyorum.

Ama şebeke, ahlâksızlıkta sınır tanımadığı ve herkesi, kendi çıkarları için tepe tepe kullanmaktan haya etmediği için, güya, Dr. Kaliisa"yla görüşmüş ve bu görüşmenin orijinal sesini vermeden, ne olduğu, kime ait olduğu belirsiz bir haber metni giydirmişler!

O haberin orijinal metnini yayınlamadığınız sürece, Dr. Kaliisa"nın söylediğini söylediğiniz sözlerin kendisine ait olduğuna kimseyi inandıramazsınız!

Şebekenizin klonlanmış, ruhsuz twitter savaşçılarının beynini yıkamaktan başka bir işe yaramaz bu yaptığınız!

REZALETİN BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ!

Şu rezalete bakar mısınız: "Vurun abalıya!" mantığıyla yaptığınız pespaye haberiniz, ilk cümlesinden itibaren yalanla başlıyor: "Yusuf Kaplan"ın yalan haberi çok fena yakalandı" demişsiniz.

Ben haber filan yapmadım; haberci filan da değilim! Dr. Kaliisa"dan yaptığım alıntı, yazımın içinde geçen bir cümleden ibaret sadece.

Dr. Kaliisa"nın bu sözü aynen söylediğine iki arkadaş daha bizzat şahit: Serhat Orakçı kardeşim ve İmam Kasozi.

Öte yandan, sizin Dr. Kaliisa"yı tehdit edip etmediğinizin garantisi yok.

Garantisi yok; çünkü gittiğim bütün Afrika"da ülkelerinde, Türkiye"den oraya hayır çalışmaları yapmaya giden cemaatlerin, oluşumların, hayır kurumlarının bile kasetlerini yapmışsınız!

Sahi, sırf Allah rızası için Afrikalarda hizmet eden cemaatlerin, oluşumların, hayır kurumlarının kasetlerini ne diye yapıyorsunuz? Kafayı mı yediniz siz?

Taa Afrikalarda Allah rızası için çalışan insanların şantaj kasetlerini yapmaktan haya etmeyen şebekenizden korkulur sizin!

DİBİNE KADAR MAKYAVELİSTSİNİZ! KORKULUR SİZDEN!

"Düşmanını" bile, yargılanırken, "aslâ adaletten şaşamazsınız", diye haykıran bir adamın yalan söyleyebileceğine kimseyi inandıramazsınız!

Suçu ispatlanmamış "düşmanının" bile şebeke medyası tarafından "canavar" olarak gösterilmesine isyan eden, "bu, İslâm"ın adalet ve ahlâk anlayışına sığmaz" diyen bir adamın yalan söyleyebileceğine kimseyi inandıramazsınız!

Dibine kadar makyavelistsiniz siz! Derdiniz Hakikat, ölçünüz ahlâk değil, sizin.

Derdiniz de, ölçünüz de, özellikle hakikat, hakkaniyet, adalet, kardeşlik çağrıları yapan, yüreği yangın yerine dönen insanları vurmak!

Önünüze çıkan herkesi takoz olarak görmek: Dolayısıyla ya bertaraf etmek ya da yok etmek!

Cüppeli Ahmet Hoca"yı bile sizi eleştirdi diye, rezil rüsvay etmekten haya etmediniz siz! İçeri tıkmaktan çekinmediniz!

Korkulur sizden, korkulur gerçekten!

AHİRETTE YAPIŞACAĞIM YAKANIZA!

Ayrıca ben ne diye yalan söyleyeceğim ki! Sapıttınız mı siz? Yalan makinasına dönüşen şebekenizle karıştırdınız beni galiba!

Özür dilerim ama, bu ülkenin en lekesiz insanlarından biriyim ben! Bilen bilir bunu! Bu kadar açık seçik ve cesaretle yazıyor olmamın sırrı da burada gizli.

Ayrıca benim "satılık" olduğumu, "kendimi kaç bin dolarlara filan sattığımı(!)"söyleyen hayasızlara sadece şu kadarını söylemekle yetiniyorum:

Bu dünya için yaşamayan, para-pul derdi olmayan, hâlâ kiralarda sürünen, sırf Allah rızası için nefes alıp veren, 26 yıldır sabah namazlarından sonra yatan ve "Ya Rabbi bu uykuyu niçin yarattın" diye "yakınan", yapacak işinin vaktinden kat be kat fazla olduğu şuuruyla, derdiyle, kaygısıyla yaşayan, cemaat"le "şebeke"yi özenle ayıran, neredeyse her yazısında "cemaati, cemaatin masum insanlarını rencide etmeyin!" çağrıları yapan bir Müslüman yazara "yalancı", "satılık" yaftası yapıştırmaya kalkışırsanız, bu yafta elinizde kalır sadece!

Hiç kimseye inandıramazsınız! Sizin suratınıza yapışır bu! Ben de âhirette sizin yakanıza yapışırım bu arada!

YUH OLSUN! YAZIKLAR OLSUN!

Önce şebeke"nize rağmen cemaatin hukukunu savunan yazılarımı tepe tepe kullanmakta, çarpıtmakta bir sakınca görmediniz.

Sonra, telefon tehdidi yedim!

Şimdi de, beni, benim gibi lekesiz bir insanı, "yalancılıkla", "kalemini bilmem kaç bin dolarlara filan satmakla" yaftalayarak yıpratmaya kalkışıyorsunuz!

Hiç mi insaf, vicdan, Allah korkusu yok sizde?

Yuh olsun, diyorum sadece! Yuh!

Başka pespaye adam bulamadınız mı saldıracak? Bu kadar mı düştünüz?

Ahlâksızlığın dibini buldunuz! Sizden korkulur gerçekten!

Ama kıyametiniz yakındır, bunu da bilin!

Allah (cc), bütün masum insanları şebekenizin şerrinizden korusun! Amin.

10 yıl önce
Ahlâksızlığın dibini buldunuz! Kıyametiniz yakındır!
Kara dinlilerle milletin savaşı
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi