MHP lideri Devlet Bahçeli''nin Yüce Divan tartışmalarında takındığı tutum, Mesut Yılmaz''la aralarındaki eriyen ve erimeyen buzlar, buzların yeni bir ''şok''la yeniden donması ve nihayet Fazilet Partisi''nden boşalmasını beklediği ''alan''a şimdiden yatırım yaptığını ''ifşa'' etmesi tabii ki çok önemli şeyler.

Bu önemli şeyler, siyaseti çok yakından izleyenler tarafından bir senaryonun bölümleri olarak değerlendiriliyor. Dün, Yeni Şafak''ın manşetinde ve Yeni Şafak''taki yazılarda bu senaryo tartışılıyordu.

Senaryoya göre MHP bir misyon üstlenmişti. Merkez Sağ''daki zaten yeterince yıpranmış olan liderler -Yüce Divan''a göndereilmese bile- biraz daha yıpratacaktı. Böylece, Merkez Sağ''daki boşluk büyüyecekti.

Fazilet Partisi (Bahçeli''nin sözlerinin ''temenni''ye değil de bir ''bilgi''ye dayandığını varsayarsak) kapatılacaktı.

Bülent Ecevit, istese de istemese de yakında siyasetten çekilecekti. Ecevit siyasetten çekilince DSP önemsiz bir parti haline gelecekti.

Geriye MHP kalacaktı.

Senaryo, 60 ihtilalinden bu güne kadar geçen zamanda eskimiş, hurdaya dönmüş olan siyaset makinasının yeniden kurulmasını hedefliyordu. Bu misyonu icra etmekteki üstün gayretleri dolayısıyla MHP taltif edilecek, Merkez Sağ''ın iki partisinden boşalan arsalardan pay alacaktı. Ayrıca, FP''nin kapatılmasından da bir miktar istifade ettirilecekti.

Bütün bunlar, MHP açısından iyi şeyler gibi görünebilir. Bir kaç yıl önce ANAP lideri Mesut Yılmaz, MHP''nin bugün üstlendiğine benzer bir misyon üstlenmişti. Yılmaz''ın üstlendiği ''Misyon''un ucunda da, RP ile DYP''den boşalacak arsanın bir kısmına yerleşme ümidi görünüyordu. Gün gelip de Yılmaz''ın, bir tasfiye tehdidi ile karşı karşıya kalacağı kimsenin aklından geçmiyordu.

Şu günlerde, Vural Savaş''ın, MHP aleyhine bir kapatma davası açacağına, MHP''li yöneticilerden bir kısmının siyasetten men edilmesini isteyeceğine, MHP''den bahsederken "Habis bir ur" veya "Metastas" gibi kelime ve tabirleri kullanacağına ihtimal verir misiniz? Vural Savaş''ın MHP''li bakanlardan biri hakkında herhangi bir ithamda bulunmasını bekler misiniz?

Hayır. Her şey iyi giderken, misyon yürürken kimse kimseye kapatma davası açmaz. Kimse kimseyi itham etmez.

Ama misyon bittiğinde plağın arka yüzünü dinlemeye başlayabilirsiniz.

12 Eylül''de böyle olmuştu. Misyonu biten herkese, plağın arka yüzünü dinletmişlerdi.

Bahçeli''nin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı''na yeni ve özel yetkiler verilmesi ile ilgili düşünceleri de çok önemli. Bahçeli''nin anlattıkları, daha önce bazı hukuk mahfillerinde tartışılan ''Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı'' projesinin aynısı. Amaç, Türkiye''yi ''hukuk devleti''nden biraz daha uzaklaştırıp, ''savcı devleti''ne biraz daha yaklaştırmak.

Proje nasıl mı gerçekleşecek? Kemal Sunal''ın reklamda söylediği gibi, çok kolay!

ANAP ve DYP, Yüce Divan tehdidiyle sıkıştırılacak. Sıkışınca, Başbakan ve bakanlar hakkında soruşturma açma yetkisini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı''na veren Anayasa değişikliğini kabul edecekler. Böylece kimin Yüce Divan''a gönderileceğine Meclis değil, Vural Savaş karar verecek.

MHP, böyle bir misyonu üstlenmekte niçin sakınca görsün? Vural Savaş MHP''ye bir şey yapacak değil ya!