|

Siyasetçinin rüzgarı esmiyor

Seydi Gürkan, "Siyaset nasıl gidiyor?" dediğimde, "Siyasetçinin ne rüzgarı esiyor, ne keseri kesiyor" diyor ve ekliyor: "Seçmenin siyasetçiye kini var. Ekonomik daralma itibar bırakmadı."

.
00:00 - 18/04/2001 Çarşamba
Güncelleme: 16:44 - 16/01/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Siyasetçinin rüzgarı esmiyor
Siyasetçinin rüzgarı esmiyor

Afyon'un Dinar ilçesindeyim... İl olma hayaliyle yanıp tutuştuğu günlerde deprem felaketiyle yerle bir olan Dinar... Yeni deprem evlerinin aralarındaki yıkık dökük duvarların varlığı "kaza atlatmış bir şehir" görüntüsü vererek hatırlatıyor maziyi. Tabii barakaların hâlâ istihdam alanlarında boy göstermeleri de bir ayrı nişan olarak dikkat çekiyor. Şehir Garajını işleten ve yöneticiliğini yapan Seydi Gürkan "Ne yapalım kader bu, barakadan hâlâ kurtulamadık, ama bugünlere de şükür" diyerek anlatıyor barakaların birer deprem kalıntısı olduğunu.

Seçmen siyasetçiye kin besliyor

Seydi Gürkan ilçede saygınlığı olan bir insan. Türkiye İl Genel Meclisi Üyeleri Birliği'nin genel yönetim kurulu üyeliğini yapmış ve şimdi de bir partinin ilçe başkanı.

"Siyaset nasıl gidiyor?" dediğimde tarihi deyim sayılabilecek bir söz sarfediyor, "Siyasetçinin ne rüzgarı esiyor, ne keseri kesiyor." Ve devam ediyor görüşlerini açıklamaya Seydi Gürkan:

"Seçmenin siyasetçiye kini var. Ekonomik manadaki daralma itibar bırakmadı. Halkın böylesine zor günler geçirdiğini hatırlamıyorum. Biz ağır bir depremden sonra toparlanma dönemine girmişken, ikinci bir deprem daha yaşadık dersek mübalağa sayılmaz. Biliyor musun, halkımız hiç mutlu değil! Ülkede demokrasi yok. Özal gibi karizmatik bir lidere ihtiyaç var."

Halkın kem gözle baktığı siyasi partilerin genel başkanlarına "lider" tanımlamasının yapıldığı bir ortamda Seydi Gürkan'ın tabanda gerçekten bir lider olduğu her halinden belli oluyor. Günün gündemini en iyi şekilde takip eden bir insan, vefalı ve güvenilir bir dost.. Onun öncülüğünde birkaç arkadaşla daha görüşüyoruz.

TV'ler ahlak bozuyor

DYP İl Genel Meclisi üyesi Nuri Öztür Türkiye'nin sorunları ile Dinar'ın sorunlarının eş değer olduğunu söylüyor. Tabii bu sorunların nasıl ve kimler tarafından çıkarıldığını değerlendirirken de medyayı suçluyor... "Genel olarak ahlaki bir sıkıntı var. Millet inim inim inlerken TV'lerde toplumumuzun ahlakını felç edecek davranışlar da sergileniyor.

Bu hükümetli olmaz

Gazeteler doğruyu yazmıyor. Ülkenin bu hale gelmesinde en önemli pay basının. Tabii bir ülkede baskı olur ve demokrasiden uzak bir yönetim gösterilirse ülke bu hale düşer. Mevcut hükümetin yaptığı hatanın hangisini sayayım, gidip dışarıdan Derviş'i ithal ettiler. Haydi diyelim ki muhalefet partilerindeki ekonomistleri kabullenemediler, bari ANAP'taki ekonomistlerden istifade etselerdi ya!.. Bu hükümet başta olduğu müddetçe ekonominin dar boğazdan kurtulması mümkün değildir, çünkü milletimiz bunlara güvenmiyor."

23 yıl önce