|

Köyden Bajar'a bir göç hikayesi

“Bajar”, Türkçe adıyla “Şehir”, Kardeş Türküler Grubu'nun solist ve müzisyenlerinin oluşturduğu yeni bir rock grubu. Çalışmaları 2,5 yıl öncesine dayanan Bajar, bu süre içerisinde yaklaşık 25 konser vermiş. Grubun “Nezbe” yani Türkçe “Yaklaş” adını taşıyan ilk albümü ise 15 gün önce müzik marketlerde yerini aldı. Grup, özellikle Doğu ve Güneydoğu'dan İstanbul'a göç eden Kürtler ve Türklerin yaşadığı sosyal sorunları şarkılarla anlatarak, insanların birbirini anlamasına katkıda bulunmayı hedefliyor

Seher Önalan
00:00 - 25/07/2009 Cumartesi
Güncelleme: 23:19 - 24/07/2009 Cuma
Yeni Şafak
Köyden Bajar'a bir göç hikayesi
Köyden Bajar'a bir göç hikayesi

Türkiye, Kürtçe ezgileri Kardeş Türküler grubu aracılığıyla 90'lı yıllarda Kara Üzüm Habbesi ile duymaya başladı. Grup, o yıllardan bugünlere kadar olan müzik yolculuğunda Kürtçe ve Türkçe şarkıların yanı sıra Türkiye'de yaşayan Ermeni, Arap ve Süryanilerin de geleneksel şarkılarını seslendirdi.


KOPMADAN ÇOĞALDILAR

Ancak grup üyelerinin bazılarının rock'a da yakın olması, Kardeş Türküler yolculuğunda onları yeni bir arayışa itti. Kardeş Türküler'in solisti Vedat Yıldırım, vokalisti Burak Korucu, klavyede Ferhat Güneş, elektro gitarda Cansun Küçüktürk, davulda Erdem Göymen, basgitarda Ari Hergel'le birlikte bu kez Türkçe-Kürtçe rock yapmak için kolları sıvadı. Bunun için Kardeş Türküler'den de kopmadan Kürtçe “Bajar” yani Türkçe “Şehir” adında bir grup kurdular. Grup, ilk albümü “Nêzbe” yani Türkçe “Yaklaş” isimli albümünü çıkarmadan önce Türkiye'nin çeşitli kentlerinde ve yurt dışında 25'e yakın konser vermiş.


“BİZ YAKLAŞTIK”

Bajar'ın beş üyesinden üçü olan solist Vedat Yıldırım, Vokal Burak Korucu ve Ferhat Güneş ile Nêzbe'nin öyküsünü konuştuk. “Bu konserler ile halkın Türkçe-Kürtçe rock'a olan nabzını da yokladık” diyen grup solisti Vedat Yıldırım, müzikseverlerden birebir aldıkları tepkiler ve öneriler ile yollarını belirlemeye çalıştıklarını söylüyor. Grup ve albüm fikrinin pekişmesinin ardından 6 ay önce çalışmalarını hızlandıran Grup Bajar, sıkı bir stüdyo çalışmasından sonra, nihayet onların tabiri ile kendilerine bir adım gelmek isteyenlere on adım atmışlar.

Albümde Türkçe-Kürtçe 12 eser bulunuyor. 13. parça ise geleneksel bir Süryani şarkısı. Albümdeki şarkıların hem Türkçe ve Kürtçe sözleri bulunuyor. Albümde arabesk müziğin “babası” Orhan Gencebay'ın “Elhamdülillah” şarkısı Vedat Yıldırım ve Burak Korucu tarafından yorumlanmış. “Neden Orhan Gencebay'dan Elhamdülillah'ı albüme aldınız” sorusunu Vedat Yıldırım, “Çünkü bu şarkı biraz protest ve bizim albümümüzde de olan birçok şarkı gibi kentteki sosyal sorunları farklı bir dille anlatıyor. Albümün temasına son derece uygundu. Ayrıca hepimizin çok sevdiği bir şarkı” sözleriyle yanıtlıyor.


SORUNLARA DİKKAT ÇEKMEK

Yıldırım, Kürtçe- Türkçe rock söylemelerini ise daha çok ülkede yaşayan insanların karşılaştıkları sorunlara farklı bir yöntem ile dikkat çekmek olarak anlatıyor: “Biz albümdeki 'işportacı', 'davetsiz misafir', 'amele', 'kem küm' ya da 'tam tam' şarkılarında Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan; ancak İstanbul'a göç eden başta Kürtlerin yaşadığı sorunları anlattık. İnsan tipolojileri üzerine öyküler yazdık bunları şarkılaştırdık. Bu bizim için çok önemli. Bizim bir derdimiz var. O da, buraya göç eden insanların yaşadıklarına dikkat çekmek.”

Türkiye'de en fazla Kürt nüfusun İstanbul'da yaşadığını söyleyen Burak Korucu ise bu temel noktadan hareketle herhangi bir şekilde kente göç edenlerin hayata karşı duruşlarını, şarkılarıyla anlattıklarını belirtiyor.

Yaşadığı toprak ve kentlerden İstanbul'a gelen Kürtler başta olmak üzere birçok insanın burada yeni hayatlar kurduğunu ve göçün getirdiği ağırlığı omuzlarında taşıdıklarını vurgulayan Vedat Yıldırım, şarkılarda kültürel geçişkenlik ve empatinin de anlatıldığını söylüyor.


SORUN YÜKSEK SİYASETTEN ÇIKAMADI

Tüm bu çerçeveden bakıldığında mevcut sorunların çözülmesi yerine “Kürt sorununun” soyut düzeyde tartışıldığı ve bir türlü çözüm üretilmediği yorumunu yapan Yıldırım, durumun albümdeki 'kem küm' şarkısındaki Kem küm edip durdun daim / Boğazın kaç düğüm senin / eveleme geveleme, Meseleye bir giremedin / hassasiyet gerekçe / düşmanımız çoktur dedin… sözleriyle özetlendiğini düşünüyor.

Yıldırım, “Bu konunun sürekli konuşulması sizce insanları geriyor mu?” sorusunu şu sözlerle cevaplıyor:

“Bu aslında Ankara'daki yüksek siyasetin meselesi olmaktan öteye gidemedi. Bizim bir şarkımız var 'Berfin'. Sezen Aksu'nun 'Kardelenler' şarkısına gönderme yaptık. 'Kardelenler', küçük kız çocuklarının okula gitmesi için yapılmıştı hatırlarsanız. Aslında gayet iyi ve bir art niyet yok. Şarkı Güneydoğu'da eğitim alamayan kız çocukları için yazılmış. Eğitim için çocuk kente geliyor. Kardelen olarak mı gidiyor, Berfin olarak mı? Kendi dilinde mi orada yoksa asimile mi olacak? Biz biraz böyle güncel temaları dile getireceğiz bundan sonraki

albümlerde de.


ŞARKILARLA EMPATİ KURUYORUZ

Burak Korucu “Yaklaş” adını taşıyan albümlerinin Kardelen örneğinde de olduğu gibi sorunlara yaklaşmak, empati kurmak, sorunlarla ilgili olarak zihinlerde kırılmalar yaratmak olduğunu belirtiyor. Yeni olduklarını ve sürekli arayış içerisinde bir ekip olduklarının da altını çizen Vedat Yıldırım, yine konserlerde gelen tepkilerin Kürtçe - Türkçe rock yolculuğundaki rotalarını belirginleştireceğine inanıyor.


Kürtçe Rock'a ön yargı var

Albüm ve konser çalışmalarının yanı sıra bazı festivaller ve rock kulüplerinde de sahne alan grup, bu anlamda da güçlükler yaşamış. Birçok festival organizatörü ve rock klübü işletmecisinin kendileri ile temasa geçtikten sonra Kürtçe rock yapıldığını öğrendikten sonra tavırlarının değişmesi grubu üzmüş. Ancak bir klupte bir kez sahneye çıkmalarının ardından tüm önyargıların yıkılmasından da mutluluk duyan grup üyeleri, yaklaşmaya devam etmekte kararlı. Kürtçe, Türkçe, Ermenice şarkılar söylemeyi sürdürecek olan grup, müziği bir arada yaşayan; ancak yine de kafasında önyargı olanların buluşma noktası olarak kullanmakta ısrarlı olduklarını tekrarlayarak ekliyor: “Biz Kürt'e Türk'e ve Ermeni'ye aynı mesafede duruyoruz. Onların derdini anlamaya ve bunu müzikle anlatmaya, yaklaşmaya devam edeceğiz…”



15 yıl önce