|

Ninniyle yola çıktık

Marjan ve Mahsa Vahdat kardeşler geçtiğimiz hafta İstanbul'da nefis bir konser verdi. İran'da genç yaşta müziğe başlayan kardeşler bodrum katlarında gizlice verdikleri konserlerle ilk albümlerini çıkarmış. Dünya ninnileriyle seslerini duyuran kardeşler 'kadın solist' yasağına rağmen ne ülkelerinden ne de müzikten vazgeçiyor.

Merve Sena Kılıç
00:00 - 9/12/2012 Pazar
Güncelleme: 22:38 - 8/12/2012 Cumartesi
Yeni Şafak
Ninniyle  yola çıktık
Ninniyle yola çıktık

Marjan ve Mahsa Vahdat kardeşler, dünya müziği gündemine ilk defa 'Axis of Evil' adlı, İran, Irak, Filistin, Afganistan, Kuzey Kore, Suriye ve Küba''dan gelen ninnilerin bir araya getirildiği albüm çalışmasıyla çıktılar. Küçük yaşlarda müzik ve şan eğitimi almaya başlayan İranlı kardeşler sonrasında İtalyan Konsolosluğu'nun İran''daki yazlık binasında gizli bir konserin kayıtlarından 'Songs From The Persian Garden' albümünü oluştururlar. Gizli diyorum, zira İran''da hala kadın solistlerin karma bir seyirci önünde performans gerçekleştirmeleri yasak. Albüm beklenenin üstünde olumlu eleştiriler alınca bir anda kardeşler konser vermek üzere yurtdışına davet edilirler. "İranlı kadınların sesi" gibi bir öncü misyona soyunan Vahdat Kardeşler 2008 sonunda çıkan ''I Am Eve'' adlı çalışmalarıyla yine 11. yüzyıl şiirlerine uzanarak müzikseverleri memnun etmeyi başarırlar. Son olarak Womenist etkinliği kapsamında konser vermek için İstanbul'a gelen kardeşlerle anılarını, müziğin hayatlarındaki anlamını, kariyer hikayelerini konuştuk.

Eczacı olmak isterdim

İranlı müzisyen kardeşler Marjan ve Mahsa Vahdat daha küçük yaşlardan itibaren şarkı söylemeye başlarlar. Marjan 36, Mahsa 39 yaşında ve evli. O zamanlar Mahsa daha utangaçtır, insanların içine çıkıp pek şarkı söyleyemez. Daha çok şarkı sözü yazar. Kardeşi Marjan''ın daha popüler olduğunu söyleyen Mahsa, ''Marjan arkadaş çevremizde, ev toplantılarında sahne alır, şarkı söylerdi. Daha popülerdi. Özellikle geleneksel İran şarkılarını çok iyi okurdu" diyor. Yirmili yaşlarına geldikleri zaman ailelerinin de desteğiyle ilk müzik eğitimlerini almaya başlarlar. O zamanlar İran''da kadınlara yönelik müzik derslerinin verildiği okul yoktur. Evlerde ya da apartmanların bodrum katlarında gizlice müzik dersleri yapılır. Bu derslere gitmeye başladıktan sonra hayatlarının değiştiğini anlatan Mahsa, ''İlk müzik hocamız Pari Maleki''ydi. Ondan piyano ve şan dersi aldık. Ben utangaçlığımı üzerimden attım. İnsanların önünde şarkı söylemeye başladım. Sonra şan dersleri almaya başladık. Çok hevesliydik ve öğrenmeye açtık. İlk müzik eğitimi almaya başladığımız zaman bunun mesleğimiz olacağını düşünmemiştik. Ne zaman ki İran dışında dünya turnelerine çıkmaya başladık, o zaman artık bu işin içinde olduğumuzu anladık. Marjan hep müzisyen olmak istediğini söylerdi ama ben hep eczacı olacağım derdim'' diye anlatıyor.

Ateşi anneannem yaktı

İranlı kardeşler kendilerini en iyi ifade edebilmenin yolunun şarkı söylemek, söz yazmak olduğunu dile getiriyorlar. Duygularının, hissettiklerinin dışa vurumunun en iyi şarkılarında hayat bulduğunu söylüyorlar. Şarkılarının şifa dağıttığına inandıklarını söyleyen Mahsa, ''Müzik insanı aklı selim düşünmeye itiyor. Hiçbir şeyi ortada bırakmıyor. Hislere tercümanlık yapıyor. Müzik bizim içimizde yanan bir ateş, bu ateş çok derinlerden yanıyor. O yüzden bizim yaptığımız müzik kalpten kalbe gidiyor" diyor ve şunları ekliyor: '' Anneannemiz çok güzel şarkı söylüyordu, sesi çok güzeldi. Aslında bu ateşi anneannem yaktı diyebilirim. O''ndan çok etkilendik. Aynı zamanda iyi bir şairdi. Uyumadan ve yemek yemeden arta kalan zamanda hep İran türküleri söylerdi. Babam da iyi bir şairdi. Neredeyse büyük İranlı şairlerin şiirlerini ezbere bilirdi. Hafız Rumi en beğendiği şairdi. O da araba kullanırken bize şiir okurdu.''

Sesimiz İran''da özgür

İran''da halen daha kadının tek başına solistlik yapamadığını, ancak erkek solistin arkasında vokallik yapabildiğini ya da kadınlara özel yerlerde sahne alabildiğini ifade eden Marjan, ''Hükümetle çok savaş verdik. Bir sürü engellemelere rağmen bir yol kat edebildik. Ama bu yeterli değil" diyor. Dünyanın farklı yerlerindeki insanlarla çalışmaya başlayınca ve farklı projelerde yer alınca isimlerinin dünyada duyulmaya başladığını söyleyen Marjan ünlü olma hikayelerini ise şöyle anlatıyor: "Müziğimizi iyi bir şekilde icra edebilmemiz için yurt dışına açılmamız şarttı. Müzisyeni ancak seyirciyle buluşabilmek tatmin eder. Ünlü olduğumuzu düşünmüyorum ya da çünkü ünlü olmaktan anladığımız farklı. Derdimiz müziğimizi icra edebilmemiz ve bunu çok insana ulaştırabilmek. Bütün yasaklara rağmen İran''dan başka bir ülkede yaşamayı hiç düşünmedik. Çünkü biz buradan besleniyoruz. Geçmişimizden güç alıyoruz. Ben şu anda Cologne''de yüksek lisans yapıyorum. Bitirir bitirmez ülkeme geri döneceğim. Arkadaşlarım bana deli gözüyle bakıyor. Ama bizim sesimiz ancak İran''da özgür olabilir. Bizler yeni nesil için ilham kaynağı olabiliriz.''

Bush''a cevap verdik

Dünya müziğinin gündemine ilk defa axis of evil (şer ekseni) adlı albümüyle gelen kardeşlerin albümünde, dünyanın farklı yerlerindeki ninnilerin derlemeleri bulunuyor. Amerikan Başkanı Bush'un o vakit İran, Afganistan, Kuzey Kore, Irak gibi ülkelerin bulunduğu bölgeyi ''axis of evil'' şer ekseni olarak nitelendirmesini protesto etmek amacıyla yaptıkları albümde sekiz ülkenin ninnilerine yer vermişler. Marjan, ''Norveç''teki aranjörümüz Bush'un bu söylemine çok kızdı. Aranjörümüz, 'Irak''a demokrasiyi getireceğim' diye giren Bush''un bahsettiği bütün ülkeleri gezdi. Oranın şer ekseni olmadığını bir nevi ''kanıtlamak'' amacıyla ülkelerin ninnilerinden albüm yaptık" diyor. Küba''dan Kuzey Kore''den, Afganistan''dan, Suriye''den, Filistin''den ninniler söyledik. Albümün kayıtlarını gizli bir şekilde Mahsa''nın evinde yaptık. Ninnileri seçtik çünkü onlar annelerin ilk duygularını sözlere aktardığı şeylerdir, saftır, masumdurlar. Ninniler dünyanın neresinden olursa olsun aynı hisleri taşıyorlar. Çok iç içeler. Ninniler annelerin kalbinden geliyor, ortak hisler taşıyorlar.'' diyor.

Marjan''ın sesi daha vahşidir

Kardeşi Marjan''ın sesinin daha vahşi olduğunu söyleyen Mahsa, ''Benim sesim daha yumuşak, şiir okumaya daha yatkın. Marjan''ın sesi ise daha gürdür. Özellikle geleneksel İran türkülerini çok güzel okur. Aslında birbirimizi çok iyi dengeliyoruz'' diyor. Geleneksel İran müziğini modern bir yorumla harmanlayan kardeşler İran''ın yanı sıra özellikle Avrupa ve Ortadoğu''da biliniyorlar. Mahsa sessiz şiir okumaktan hoşlanırken Marjan sesli şiir okumada yeteneğini gösteriyor. İkisi de kitap okumayı çok seviyor. Karakter özellikleri çok farklı olan kardeşlerden Mahsa şunları söylüyor: ''Marjan risk almayı seviyor, sahnede daha cesur. Ben daha çekingen ve utangacımdır. Her zaman güzel fikirlerimiz, kafamızda ilginç projelerimiz vardır ama bunları gerçekleştirme aşamasında enerjilerimiz farklı. Benim enerjim düşüktür. Marjan bana gaz verir.''

Aynur'u severek dinliyoruz

Muhammed Reza Shajarian, Sima Bina, Shahram Nazeri ikilinin sevdikleri şarkıcılar. Mahsa besteci olan eşinden de etkileniyor. Kardeşler en çok da birbirlerinden etkilendiklerini, şarkılarına esin kaynağı olduğunu söylüyorlar. Neyzen Pasha Hanjani de çok sevdikleri müzisyenlerden. Rumi ve Hafez''in şiirlerine çok ilgi duyuyorlar. Türkiye''den Aynur ve Kardeş Türküler''i dinliyorlar. Aynur ile yıllar önce bir yerde tanışmışlar. Kardeş Türkülerin de Kerwane isimli bir parçasını albümlerinde okumuşlar.

Kürtçe bilmem ama türkülerini söylerim

Türkiye''de sosyal medya sitelerinde de bir ara çok popüler olan Hey Aman Hey isimli şarkıları bir aşk acısını anlatıyor. Şarkıyı Marjan seslendirmiş. Kürtçe eski bir parça olan Hey Aman Hey İran''ın Kermansash yöresine ait. Şarkıda acı, yalnızlık, hayal kırıklığı var. "Aslında bir aşk parçası, aşka dair her şeyi anlatıyor. Kürtçe konuşmayı bilmiyorum ama şarkı söyleyebiliyorum. Kürtlere ve onların tarihlerine karşı bir sempatim var" diyen Marjan, 'Kasi az gorbehaye irani khabar nadareh' filminde aldıkları rolle ilgili ise şöyle konuşuyor: Filmin direktörü bizi tanıyordu. İran''da yeraltında müziği icra edenlerin anlatıldığı bir filmdi. Aslında bizden filmin tamamında rol almamızı istedi ama biz oyuncu değiliz. Orada Haleli parçasını seslendirdik. Bir evde konser verdik ve sahne orada çekildi."


11 yıl önce