|

Avrupa'da yeni bir ulus doğuyor

Şubat'tan bu yana Kosova'nın statüsü yeniden konuşuluşor. AB tek bir ağızla, NATO'nun desteğini de arkasına alarak Kosova'nın özgürlüğünü seslendirmelidir. Bunun dışındaki alternatifler yeni bir çatışmaya neden olabilir

Anna Di Lellio
00:00 - 7/12/2007 Cuma
Güncelleme: 00:43 - 7/12/2007 Cuma
Yeni Şafak
Avrupa'da yeni bir ulus doğuyor
Avrupa'da yeni bir ulus doğuyor

Şubat 2007'den bu yana ilk kez, Kosova'nın statüsü üzerine görüşmeler yeniden hız kazanıyor. AB yönetiminde şartlı bağımsızlığı isteyen Ahtisaari planı, Güvenlik Konseyi'ne takıldı.

BM dışında yeni bir diplomatik çözüm, Kosova'nın özgürlük ilan etmesi halinde Amerika ve birkaç Avrupa ülkesinin ikili anlaşmalarla Kosova'yı tanıyacak olmasıdır.

Tartışma devam ederken, bu en gerçekçi ve en pratik seçenektir. Bu çözüm, Kosova'da gittikçe huzursuzlaşan Arnavut nüfusunu da memnun etmektedir. Bu, bağımsızlık kelimesini içeren herhangi bir Güvenlik Konseyi kararına Rusya'nın vetosunu da saf dışı bırakmaktadır. Son olarak, bu Kosova'nın yıllarca AB yönetiminde olacağını garanti ederek Ahtisaari planına yeni bir soluk getirmektedir.

Aldatmaca, birçok AB üye devletinin Kosova'nın bağımsızlığını yarım ağızla desteklemeleri, bazılarının ise hiç desteklememesidir. Bu konuda ön ayak olma beceriksizliğinden ve sonuçsuz görüşmelerin bıkkınlığından, AB ülkeleri statü konusunda karar vermeyi Priştina'ya bırakıyorlar. Kosova'da, kurtuluş ordusunun eski bir lideri, Hashim Thaci, geçen cumartesinin seçimlerini kazandı. Başbakan olması planlanan Hashim Thaci yeni gelişmelerden memnun ve 10 Aralık'tan sonra, çok büyük bir olasılıkla 2008'in başlarında bağımsızlığı deklare etmesi bekleniyor.

Albin Kurti, planın boşluklarla dolu olduğunu düşünüyor. Self-determinasyon Hareketinin lideri statü üzerine olan görüşmelere ve Ahtisaari'nin planına karşı çıkıyor. Onun yürüttüğü bir gösteride, iki katılımcının BM polisi tarafından öldürüldüğü Şubat'tan bu yana, Kurti ya hapishanede ya da ev hapsinde kalmakta. (Uluslararası bir araştırma, ölülerin arkasındaki tek sorumlu tarafın polis olduğu sonucuna vardı, buna rağmen onları Romanya'ya gönderdi ve Kurti'yi cezalandırdı). Kurti bağımsız bir Kosova'dan başka bir şey istemiyor. Ancak, o bunun tek taraflı bir deklarasyon izlenecek yol olmadığını söylüyor. Kurti, "1992'de Bosna Hersek bağımsızlık ilan etti ve Amerika tarafından tanındı, fakat tanıma ile birlikte bir silah ambargosuna karar verildi. Biz hepimiz, 1992 ile 1995 yılları arasında ne olduğunu biliyoruz. Bosna gibi, Kosova kendini savunamayacaktır; ordusu hiç yok" ifadesinde bulunuyor.

EN İYİ ÇÖZÜM NE?

Bağımsızlığının ilanına takiben ortaya çıkabilecek potansiyel huzursuzluğa karşı koyacağına dair NATO'nun verdiği teminat teselli edici olmalı. NATO Kosova'yı savunamaz. Şubat 2000'de bir katliamla on Arnavut'u evinde öldüren ve etnik olarak kuzeyi temizleyen Sırp güvenlik güçlerini silahtan hiçbir zaman tecrit etmedi. NATO askerleri güneyde de daha iyisini yapmadı. Mart 2004'te Arnavut halkıyla karşı karşıya kalınca, NATO Sırpların güvenini sağladı, sonra kilise ve evlerin yıkımına izin vererek bir kenara çekildi.

Tek taraflı bir bağımsızlık deklarasyonu ile, Kosova kuzeyi kaybetme tehdidi ile ciddi bir şekilde karşı karşıya kalacaktır. Anita Inder Singh tarafından önerildiği gibi barışçıl bir bölünme surecini tasavvur etmek çok zor. İlana Bet-El'in önerdiği gibi bu ancak dışarıdan dayatılırsa mümkün olabilir. Bu arada, Ahtisaari planının inceliği, Kosova plan tarafından belirlenen, güneyde Sırp egemenliğinde bulunan yerlere kendi karşı durmak zorunda kalacak- kaçınılmaz bir gerilim kaynağı. Bu yeni senaryoda güvenlik uyarıları gittikçe artacaktır. NATO bunlarla yüzleşmeye gerçekten hazır mı?

NATO tarafından asker yerleştirilen ve Sırp kalabalıklar tarafından 2004 yılında yok edilen kuzey sınır geçitlerinin tekrar aktif hale geçtiğini söylüyorlar. Bununla birlikte, NATO'nun kuzeyde geç konuşlanması Kosova'nın bağımsızlığını tamamen reddeden öfkeli Sırp nüfusunun ilk tehdidiyle bir anda yok olabilir. Barış güçleri, şiddet başladığında barışı koruyamayacaklardır. Ancak yukarıdaki, ihtimallere nazaran daha ılımlı bir senaryo olur.

18 Haziran 1999 Helsinki Anlaşması'yla, NATO Kosova barış gücünde Rusya ordusuna da bir rol verilmişti. Bu, iyi tanımlanmış ve sınırlı bir rol. Ancak bir karışıklık durumunda, Rusya'nın Kosova'dan uzak duracağına dair bir garanti yok.

Kosova'yı başarısızlıkla sonuçlanan bir hamilikten işleyen bir ülkeye dönüştürmek için, AB'nin Ahtisaari planını uygulamak üzere yeni bir adım atmalı ve elini Kosova'nın statüsünden çekmekten daha fazlasını yapması gerekiyor. AB'nin tek bir ağızdan Kosova'nın bağımsızlığını tanıması gerekiyor. Alternatif, her an patlamaya hazır bu yerin güvenliğini, Kosova'nın ne olması konusunda farklı fikirleri olan başkentlerin askerlerine emanet etmektedir. Bu, AB'nin inşa etmeyi iddia ettiği ülkeyi inşa etmenin yolu değildir.

* Guardian. 24.11.07, Çev. Ergin Yaman




16 yıl önce